“Başbakanlık yapamaz” demişlerdi: Özür üstüne özür dilemeden hükümet yönetemiyor

“Başbakanlık yapamaz” demişlerdi: Özür üstüne özür dilemeden hükümet yönetemiyor
Yayınlama: 09.12.2021
Düzenleme: 09.12.2021 14:06
60
A+
A-

Tamı tamına 12 aydır, Boris Johnson ve kabinesi sansasyonel olaylar, etik dışı, devlet kültürüne yakışmayan tavırlar, sorumsuz ve duyarsız yaklaşımlarla belki de yüzyılın en skandal başbakanı ve kabinesi olarak tarihe geçiyorlar.

 

Birleşik Krallık Başbakanı Boris Johnson için, eski başdanışmanı Dominic Cummings, “Kesinlikle başbakanlık yapabilecek vasıflara sahip değil” dediğinde, inanmak istemeyenler, her ay ve hatta her hafta hükümetin neden olduğu skandalları gördükçe ne kadar yanıldıklarını anlıyorlar ve tam bir Boris karşıtı oluyorlar.

Neden mi?

BAŞBAKANLIK KONUTUNDA KENDİ İRADESİ YOKMUŞ

Haftalardır süren tartışmalardan biri, geçen sene başbakanlık konutunda bir “Christmas partisinin” yapılıp yapılmadığı konusunda Başbakan’ın “inandırıcı olmayan” sözlerinden çıkmıştı.

Johnson, “Covid kurallarına aykırı hiçbir şey yapılmadı” diyerek konuyu geçiştirmeye çalışsa da, dün yapılan parlamento toplantısında dananın kuyruğu koptu, kopmak zorunda kaldı.

Başbakanlık Konutunda çalışan personel, aralarında, başbakanın “özel sözcüsü” olan Allegra Stratton dahil, Başbakanlık Konutu’nda geçen aralık ayında, bir “Christmas Partisi” yapıyorlar. Partiyi yaptıktan sonra Johnson’ın basın toplantısı yaptığı “mavi odada” toplanıyorlar ve sanki basın toplantısındaymış gibi birbirlerine soru sorup oyun oynuyorlar. Basın mensuplarının oturduğu sıralarda  konutta çalışanlar var, kürsüde de başbakan sözcüsü. Gerçek bir basın toplantısı gibi set edilmiş bu ortam, konut çalışanlarının kendi aralarında eğlenmek için uydurdukları bir oyun, bir şaka. Bu şakanın olduğu tarihlerde, günde yaklaşık 1000 kişi Covid yüzünden ölürken, Covid kısıtlamalarını alaya alan böyle bir eylemin yapılması akıllara durgunluk verecek türden!..

İşte, o gün orada olanlarından biri de böyle düşünmüş olsa gerek ki, bu sahnelerin videosunu çekiyor ve basına sızdırıyor, kıyamet de orada kopuyor.

Günlerdir, Boris Johnson’a ve kabinedeki bakanlara, geçen sene Christmas partisi olup olmadığı soruluyor, hepsi aynı cevabı veriyor: “Covid kurallarına aykırı hiçbir şey olmadı, her şey kurallara uygundu…” Bu cevap kimseye yeterli gelmediği için, Boris Johnson, Parlamento’da konuya açıklık getirdi ve yine “Olamaz, bu adam nasıl bu ülkenin başında?” dedirtecek duruma düşürdü kendisini.

Boris şunları söyledi:

“Hepiniz gibi ben de söz konusu videoyu izledim ve gördüklerim karşısında büyük üzüntü içindeyim. Başbakanlık konutundaki bu ‘şaka videosu’ hakkında soruşturma başlattım, konuyu araştırmakla görevli komite konuyu tüm hatlarıyla ortaya çıkaracak. Bu olanlardan haberim yoktu ve tüm sorumluluk benim üzerimde olduğu için hepinizden özür diliyorum, üzüntümü ve özürümü kabul etmenizi rica ediyorum.”

İşte zurnanın “zart” dediği yerde burasıydı.

Bir Başbakan’ın, kendi konutunda olup bitenlerden haberi yoktu ve hâlâ olup bitenin ortaya çıkması için topu komiteye atıyordu.

Ana muhalefetteki İşçi Partisi’nin (Labour) lideri Sir Keir Starmer da bunu söyledi ve “Kendi çatısı altında olup bitenlerden haberi yok. Britanya halkını aptal yerine koymaktan başka bir şey yapmıyor” dedi.

Bununla da kalmadı Labour. Bir başka milletvekili “Sayın Başbakan, konut personeli Covid yasaklarıyla eğlenirken, Covid yasakları yüzünden yakınlarını göremeden ölmelerine seyirci kalan binlerce insan varken, merak ediyorum, akşamları rahat uyuyabiliyor musunuz?” diye sordu.

Parlamento karıştı da karıştı.

TOPU TAÇA ATMA UZMANI BAŞBAKAN

Johnson, geleneksel özürlerinden birini daha diledikten sonra, bu konunun üstünden atlayıp, ülke gündemine girdi ve oradan da Labour’ın üstüne yüklenmeye başladı.

Ana muhalefet partisini, ülke Covid’le kıvranırken, ülke için hiçbir şey yapmamakla suçlayarak söze başladı ve ardı arkası kesilmeyen ataklarla, konuyu kapatmaya, dikkatleri dağıtmaya çalıştı. Her fırsatta topu çevirip, Labour’ın kalesine doğru yürürken kendi partisinin milletvekilleri bile bu top çevirmelere prim vermedi.

Boris Johnson parlamentodan çıktı, başbakanlık konutuna gitti, basın toplantısı yapacağı duyuruldu, basın mensupları mavi odada toplandı, BBC “son dakika” olarak ekranlara, Allegra’nın gözyaşları içinde istifa ettiğini yansıttı, ardından da canlı yayında kameraların karşısına geçti.

Başbakan, Omicron varyantının ne kadar hızlı ilerlediğini, güçlendirici aşıların çok etkin olduğunu, cuma gününden itibaren  Plan B’ye geçileceğini yani çeşitli kısıtlamaların başlayacağını duyurdu.

Kimse bu konuyla ilgilenmedi.

Her söz alan gazeteci Başbakanlık Konutu 10 Downing Street’te geçen sene aralık ayında olanları, “Christmas partisini” soruyor, Boris’i hırpaladıkça hırpalıyordu.

Başbakan ise, her defasında tekrar tekrar özür diliyor, kibar ve sakin ses tonuylu saldırıları püskürtmeye, konuyu Omicron varyantına, hükümetin aşıdaki başarısına getirmeye çalışıyor, pası, sağında ve solunda bulunan danışmanlarına atıyordu.

Sonuç olarak, tamı tamına 12 aydır, Boris Johnson ve kabinesi sansayonel olaylar, etik dışı, devlet kültürüne yakışmayan tavırlar, sorumsuz ve duyarsız yaklaşımlarla belki de yüzyılın en skandal başbakanı ve kabinesi olarak tarihe geçiyorlardı.

Tüm bunlar yaşanırken, eski Başdanışman Dominic Cummings, twitter’dan “Başbakan’ın kendi evindeki partileri de araştırın, en az iki  parti düzenlendi yasaklar varken” diye “cikliyor” ve ciddiye alınmayı bekliyordu.

Birleşik Krallık’tan selamlar.

GÖZDE SAPANLI – BIRMINGHAM / BİRLEŞİK KRALLIK

FOTO: AA

Bir Yorum Yazın
Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.