“Alman Kral” komedisi sürerken: “Krallıklara” diz çökmeye tam gaz devam

“Alman Kral” komedisi sürerken: “Krallıklara” diz çökmeye tam gaz devam
Yayınlama: 16.05.2025
Düzenleme: 16.05.2025 17:56
14
A+
A-

Almanya bir akıl tutulması değil, daha derin bir kriz yaşıyor: Vicdan tutulması.
Sembolik ama düşündürücü bir “komedi” ile başlayalım:
Kendini “Kral” ilan eden Peter Fitzek ve onun sözde “Almanya Krallığı” adlı örgütüne karşı geçtiğimiz günlerde 7 eyalette operasyon yapıldı, dört kişi gözaltına alındı. İmparatorluk dernekleri kurulması yasaklandı. Modern hukuk devleti refleksi olarak alkışlanacak bir hareket gibi görünüyor.

Ancak aynı Almanya, gerçek “krallıklara”, baskıcıl rejimlere, işgalcilere karşı aynı refleksi göstermiyor daha doğru bir deyişle gösteremiyor. Üstelik bu kez mesele sadece semboller değil, gerçek bir insanlık dramı.

Gazze’de çocuklar açlıktan ölüyor, anneler susuzluktan bebeklerini emziremiyor, hastaneler çökmüş, şehirler haritadan siliniyor. İsrail ordusu içinde dahi “açlık felaketi kapıda” uyarıları yapılıyor. Peki Almanya’nın resmi tavrı ne?

Hıristiyan demokrat yeni Başbakan Friedrich Merz: Hakkında uluslararası tutuklama kararı bulunan İsrail Başbakanı Netanyahu’yu Berlin’e davet etmek istiyor.
Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier susuyor.
Yeni Dışişleri Bakanı Johann Wadephul ise, Gazze’deki sivil nüfusun aç bırakılmasını “anlaşılabilir” bulmakla kalmıyor, hiç yüzü kızarmadan İsrail’e silah desteği sözü veriyor.

Almanya’nın devlet aklı, ahlaki pusulasını şaşırmış durumda.

Ama yalnızca Gazze değil.

Wadephul şimdi de Ukrayna üzerinden Alman halkını yeni bir askeri maceraya sürüklemeye hazırlanıyor.
Trump’ın baskısıyla Almanya’nın gayrisafi milli hasılasının yüzde 5’inin savunma harcamalarına ayrılmasını istiyor. Bu da yıllık yaklaşık 225 milyar avro, yani federal bütçenin neredeyse yarısı.
Geçen yıl zaten 78 milyar avro ile dünyada dördüncü sırada olan Almanya’nın, bu seviyeye çıkması sadece “savunma” değil; silahlanma çılgınlığının başdöndüren bir örneği olarak karşımızda duruyor.

Bu kararlar neye mal olacak?
Eğitimde kesinti.
Emeklilikte yoksullaşma.
Sağlık sisteminde çöküş.
Ve derinleşen sosyal uçurum.

İyi de bu politikalar kimin çıkarına? Halkın mı… Belli ki değil. Atlantik ötesindeki stratejik ortaklar sağolsun.

Suriye’de Alevilere yönelik sistematik katliama bakıyoruz… Almanya, terör örgütü liderleriyle masa kuruyor.. Her şey “özgürlükler” adına tabii. Vicdanlar tekrar tekrar askıya alınıyor.

Bu bir çifte standart meselesi olmaktan çoktandır çıktı. Bu, siyasi ahlakın bile isteye, sistematik olarak yok sayılmasıdır çünkü.

Sonuç açık… Gazze’de susan, Ukrayna’da savaş harcamalarına onay veren, halkına yoksulluk ve güvencesizlik dayatan bir Almanya ne yazık ki kendi tarihinden hiçbir ders çıkarmamış bir Almanya’dır artık.

IŞIN ERTÜRK – STUTTGART

FOTO: Königreich portalı