Merkel’in partisine yeni başkan: Yenilgiden çıkış yolu uzundur
Angela Merkel merkez sağın (CDU) ana markasıydı. Fakat CDU içinde kanatlar çarpışıyordu. Popüler bir şansölyeyle bunların kapatılabileceği dönem sona erdi. Yeni başkan Merz, ancak bu farklı kanatları birleştirip kanalize etmeyi başarabilirse, merkez sağa ivme kazandırabilir.
Almanya’da merkez sağ Hıristiyan Demokratlar (CDU) yeni liderini seçti. Sanal parti kongresinde delege oylarının neredeyse yüzde 95’ini alan Friedrich Merz Alman merkez sağının yeni lideri oldu. Merkez sağ, yıllardır liderlik krizi içindeydi. Dönemin Şansölyesi Angela Merkel’in 2018’de 18 yıl sonra parti liderliğinden ayrılacağını açıklamasından sonraki 38 ayda seçilen üçüncü başkan Merz oldu.
Parti başkanlığına yönelik Aralık 2018’de ve Ocak 2021’deki seçimleri rakipleri kazanmıştı. Çekirge üç kez sıçrar derler ya onun gibi bir şey oldu. Friedrich Merz, bu kez kazandı. 66 yaşındaki yeni lider, 1989-1994 arası Avrupa Parlamentosu milletvekili, 1994-2009 arasında da federal milletvekiliydi. 2000-2002 arasında merkez sağın meclis grup başkanıydı. 2009’da siyasete ara vermişti. Avukatlık yaptı. Çeşitli şirketlerde için çalıştı. 26 Eylül’de yapılan seçimde tekrar milletvekili seçilip siyasete döndü. Sanki hiç ara vermemiş gibi geri döndü.
AĞIR BİR YENİLGİDEN SONRA
Merkez sağ eylül 2021’deki seçimde ağır yenilgi almıştı. Bu yenilgi partiyi temellerinden sarsmıştı. 14 yıllık Konrad Adenauer, 16 yıllık Helmut Kohl ve 16 yıllık Angela Merkel iktidarlarıyla merkez sağ, 76 yıllık cumhuriyetin 46 yılında iktidardaydı. Bu yenilgi o kadar ağır oldu ki şokunu henüz atlatmış değiller. Yeni lider Merz, önceki gün “Parti hala hükümet modunda. Bunu üzerinden atamadı. Sanki muhalefette değiliz.” diyordu.
Yeni liderin işi kolay değil. Merkez sağın genel bir revizyona ihtiyacı olduğu çok açık. Daha önceki yıllarda sosyal demokratları parçalayan parti içinde kanat oluşumu merkez sağda da oluşmuştu. Kanatlar birbirleriyle yarışıyordu. Bazıları daha muhafazakâr, diğerleri ekolojik olarak daha modern, diğerleri ekonomik olarak daha liberal, diğerleri daha sosyal olmak istiyordu. Bu partiyi de yıpratıyordu.
Seçimler kazanıldığı sürece sanki bunlar yokmuş gibi her şey iyi gözüküyordu.. Angela Merkel merkez sağın ana markasıydı. Popüler bir şansölyeyle bunların kapatılabileceği dönem sona erdi. Yeni başkan Merz, ancak bu farklı kanatları birleştirip kanalize etmeyi başarabilirse, merkez sağa ivme kazandırabilir. Aksi takdirde merkez sağın yeni bir kurtarıcı lider araması tekrar gündeme gelebilir.
MERZ’İN PEK ZAMANI YOK
Seçimde tarihinin en ağır yenilgisini alan bir partinin başına geçen Merz’in hızla yola koyulması da gerekiyor. Zaman dar. Mart ve mayıs ayında üç ayrı eyalette seçim var. Eyaletlerde de iktidarda olmak çok önemli. Berlin’de alınan kararları uygulayacak olan eyalet yönetimleri. Bunlar da Berlin’in başarısını olumlu veya olumsuz etkileyen önemli faktörler arasında.
Merz, doğal olarak önce güçlü bir muhalefet ortaya koymak, ardından seçimleri kazanmak istiyor. Merkez sağın gerçekte tam olarak neyi temsil ettiğini kimsenin bilmediği uzun Merkel yılları göz önüne alınırsa, bu kolay bir şey değil. Çünkü seçmenler çıkarlarını, endişelerini, umutlarını partilerin onlara sunduklarında kimlikte bulmak ister. Merkez sağ, savaş sonrası farklı çıkarlara, değerlere sahip farklı seçmen gruplarını bir araya toplamayı başarmıştı. Şimdi artık durum değişti.
YAŞLI ÜYELER EGEMENLİĞİ
Merkez sağın, yaklaşık 400 bin üyenin büyük bölümü 59-61 yaş civarında. Kadın üye yüzde 25 civarında. Erkek hâkimiyeti var. Üye kaybediyorlar. Örneğin genç nesil beklenti içinde. Parti, öncelikle genç neslin sorduğu sorular yanıtlamalı. Merz, “Liberaliz, yeni şeylere açığız, ama aynı zamanda sosyal ve muhafazakârız. Tabii ki toplumsal değişimle karşı karşıyayız. Bu yüzden partiyi güncel tutmak istiyoruz. Sadece zamanın ruhuna dayanmak istemiyoruz, onu şekillendirmek istiyoruz” diyor.
Herkesin gündemi ekonomi. Enflasyon, gıda ve enerji fiyatlarındaki artış gibi konular. Halk uzun tartışmalar istemiyor. Merz, “Sosyal politika, kapitalizmin tamirhanesi değildir. Toplumsal, piyasa ekonomisi düzenimizin kurucu bir parçasıdır” diyor.
Ama öte yandan sosyal piyasa ekonomisi ile iklim değişikliğinin sonucu olarak ekonominin dönüşümü nasıl bir araya getirilecek?
Sosyal piyasa ekonomisinin yeni tanımının nasıl olması gerektiğini bugüne kadar söylemeyen merkez sağ bu soruya da yanıt aramalı bence.
MERKEZ SAĞ İÇİN UZUN BİR SÜREÇ
“Yenilgiden çıkış yolu uzundur” derler. Bu söz Alman merkez sağı için de geçerli olsa gerek. Merkez sağ için bence uzun bir süreç başlıyor. Unutulmasın ki, merkez sağ Hıristiyan Demokratlar’da yıllardır yönetimi elinde tutanlar gönülsüz onay verse de, başkan adayları ilk kez üyelere soruldu. Aralık ayında bir bölümü sanal, bir bölümü mektupla oy kullanan üyeler üç aday arasından Merz’i işaret etmişlerdi. Şimdi sanal kongrede başkanlığı kesinleşti. Bu, partide yeni bir sürece ilk adım olarak kabul edilebilir mi acaba?
Almanya’da merak edilen, cevabı aranan soru şu. Alman merkez sağı kendini kurtaracak doğru bir lideri seçti mi? Cevabı “Evet” veya “Hayır” olan bir soru değil bu. Zaman gösterecek. Daha önceleri de birkaç kez yazmıştım. Tekrarda beis yok. Angela Merkel, parti başkanlığına seçildiği kongrede sözlerine Alman şair Heinrich Heine’nin “Stufen” (Basamaklar) şiirinden bir mısra ile başlamıştı: “Her başlangıç içinde bir sihiri barındırır”.
Şimdi aynı sözler yeni başkan için de geçerli. Bekleyip göreceğiz.
HALİT ÇELİKBUDAK – FRANKFURT
FOTO: AA
KAYNAK: facebook.com/halit.celikbudak