Bir göç ülkesinin gerekliliği: Vatandaşlık yasasında reform

Bir göç ülkesinin gerekliliği: Vatandaşlık yasasında reform
Yayınlama: 11.12.2023
193
A+
A-

Almanya’da vatandaşlık yasasında modernizasyonu ve beraberindeki bir dizi değişikliği öngören kanun tasarısı Federal Meclis’te tartışılıyor.

Federal Hükümet, “bir göç ülkesinin gerekliliklerini” dikkate almak istediği “vatandaşlık yasasının modernizasyonu“ ile Alman vatandaşlığına erişimin kolaylaştırılmasını ve aynı zamanda hızlı entegrasyon için bir teşvik yaratılmasını amaçlıyor.

Almanya’da nüfusun yaklaşık yüzde 14’ünün Alman pasaportu yok. Bu da yaklaşık on iki milyon kişiye tekabül ediyor. Bunların yaklaşık 5,3 milyonu en az on yıldır Almanya’da yaşıyor. Halihazırda bu hakka sahip olanların sadece bir kısmı vatandaşlığa kabul ediliyor. 2022 yılında 168 bin 545 kişi Alman pasaportu almak için başvuruda bulundu. Bu rakam, en az on yıldır burada yaşayan yabancı uyrukluların sadece yüzde 3,1’ine tekabül ediyor. Almanya’da vatandaşlığa kabul oranı yüzde 1.1 yani AB’de yüzde 2.0 olan vatandaşlığa kabul oranının altında. Vatandaşlık yasasının modernize edilmesine yönelik yasa ile işte bu durumun değiştirilmesi isteniyor.

SOSYAL DEMOKRATLARDAN DIŞLANMIŞ MİLYONLARA GÜÇLÜ SİNYAL

Almanya’daki koalisyon hükümetinin güçlü ortağı Almanya Sosyal Demokrat Partisi (SPD) Meclis Grubu’nun planlama grubu konuya ilişkin dört sayfalık bir özet bilgi hazırladı. Vatandaşlık yasasında reformları öngören taslağı “ Modern bir toplum için modern vatandaşlık yasası” ile tanıtan grubun konuya yönelik açıklaması şöyle:

“Vatandaşlık yasasında reform yapıyoruz. Çeşitlilik arz eden toplumumuza ve modern ülkemize yakışan modern bir göç yasası oluşturuyoruz.  Burada yaşayan ve çalışan ancak bugüne kadar siyasi ortak karar alma mekanizmalarından dışlanmış milyonlarca insana net bir sinyal gönderiyoruz: Buraya aitsiniz!  

Vatandaşlığa geçiş daha hızlı ve kolay olacaktır.  Çoklu vatandaşlık ilke olarak mümkün olacaktır.  Özel entegrasyon başarıları durumunda üç yıl sonra vatandaşlığa kabul mümkündür.  ‘Misafir işçi kuşağının’ ve ‘sözleşmeli işçilerin’ yaşam boyu başarılarını tanıyoruz.  Kimlerin vatandaş olamayacağına dair hala açık gereklilikler ve kurallar bulunmuyor. Hedefimiz: yaşayan entegrasyon.

SİYASİ KARAR ALMA SÜRECİNE KATILAMIYORLAR

Uzun süredir Almanya’da yaşamalarına rağmen, federal seçimler gibi siyasi karar alma süreçlerine katılamıyor ve katkıda bulunamıyorlar. Ancak burada kendi evinde yaşayan nüfusun bir kısmının bu süreçten dışlanması demokrasiye zarar veriyor. Ne de olsa demokrasimiz, herkesin katılımına ve insanların bunu savunmasına dayanmaktadır. 

ALMANYA’YI CAZİP HALE GETİRECEKTİR

Biz ne istiyoruz? Vatandaşlık yasasının modernizasyonu, koalisyon hükümeti için önemli bir ilerleme konusudur. Bizim için bu reform, yaşamın ve entegrasyonun desteklenmesi için önemli bir araçtır. Bu reformdan sonra da Alman vatandaşlığına geçmek için gerekli temel koşullar ve standartlar geçerliliğini koruyacaktır. Bu, özgür demokratik temel düzene bağlılık, bağımsız ekonomik geçim güvencesi ve güvenlikle ilgili gereklilikler için de geçerlidir. Bu reform aynı zamanda Almanya’yı uluslararası vasıflı işçiler için çalışmak ve yaşamak için daha cazip bir yer haline getirecektir.”

OTOMATİK VATANDAŞLIK

Öte yandan hükümetin tasarısı, gelecekte vatandaşlığa kabul için birden fazla vatandaşlığın genel olarak kabul edilmesini öngörüyor. Aynı zamanda vatandaşlığa kabul, önceki sekiz yıl yerine genel olarak beş yıl kaldıktan sonra ve hatta özel entegrasyon başarıları durumunda üç yıl sonra mümkün olmalıdır. Yabancı ebeveynlerin çocuklarının Almanya’da doğum yoluyla otomatik olarak Alman vatandaşlığına geçebilmeleri için gerekli olan ebeveynlerden birinin Almanya’da ikamet etme süresi de sekiz yıldan beş yıla indirilecek ve önceki opsiyon düzenlemesi tamamen kaldırılacaktır.

ANAYASAYA BAĞLILIK VE ANTİSEMİTİZM VURGUSU

Vatandaşlığa kabul için bir ön koşul olarak Anayasa’nın özgür demokratik temel düzenine bağlılıkla ilgili olarak tasarı, “Yahudi karşıtı, ırkçı veya diğer insanlık dışı eylemlerin” Anayasa’nın insan onuru güvencesiyle bağdaşmadığını ve özgür demokratik temel düzenini ihlal ettiğini yasal olarak açık hale getirecektir. Yasa tasarısı ayrıca antisemitik, ırkçı ya da diğer insanlık dışı saiklere dayanan cezai mahkumiyetlerin savcılıklar tarafından vatandaşlık makamlarına bildirilmesini sağlamayı amaçlıyor.

Çok eşli evlilik durumunda ya da bir kişinin davranışlarının Anayasa’da belirtilen kadın ve erkek eşitliğini göz ardı ettiğini göstermesi halinde de vatandaşlığa kabul edilmemelidir. Güvenlik soruşturmasına katılacak güvenlik makamları çemberinin genişletilmesi planlanmaktadır.

Tasarıya göre, belirli durumlar haricinde, vatandaşlığa kabul hakkı, kişinin sosyal yardım (SGB XII) veya iş arayanlar için temel yardım (SGB II) talep etmeden kendisini ve bakmakla yükümlü olduğu kişileri geçindirebilecek durumda olması anlamına gelmektedir.

MİSAFİR İŞÇİLER SINAVDAN MUAF

Son iki yıl içinde en az 20 ay tam zamanlı bir işte çalışmış olan kişiler, tam zamanlı çalışan bir kişi ve bir çocukla birlikte bir ailede yaşayan kişiler ve 1974’ten önce Federal Almanya Cumhuriyeti’ne veya 1990’dan önce eski Doğu Almanya’ya giriş yapmış olan misafir işçiler ve sözleşmeli işçiler için istisnalar söz konusudur. Taslağa göre, misafir işçiler ve sözleşmeli işçiler vatandaşlığa kabul sınavına girmek zorunda değiller ve sadece sözlü Almanca dil becerilerini kanıtlamak zorundalar.

Federal Konsey yasa taslağına ilişkin açıklamasında bir dizi değişiklik önerisinde bulunuyor. Konsey, diğer hususların yanı sıra, “cinsiyete özgü veya cinsel yönelim karşıtı” eylemlerin de Anayasa’daki insan onuru güvencesiyle bağdaşmadığının açık bir şekilde ifade edilmesini savunuyor. Alman hükümeti de karşı açıklamasında buna katılmakta ve bu bağdaşmazlığın “Yahudi karşıtı, ırkçı, cinsiyet veya cinsel yönelim karşıtı veya diğer insanlık dışı eylemler” için de öngörülmesini tavsiye etmektedir.

YENİ POSTA – BERLİN

FOTO:  engin akyurt auf Unsplash