Geleneksel Nürnberg Türkiye-Almanya Film Festivali başladı

Geleneksel Nürnberg Türkiye-Almanya Film Festivali başladı
Yayınlama: 10.03.2024
Düzenleme: 10.03.2024 17:36
154
A+
A-


Başkanlığını Adil Kaya’nın, festival yönetmenliğini de Ayten Akyıldız’ın yaptığı 17 Mart’a kadar devam edecek olan 28’ncı Nürnberg Türkiye-Almanya Film Festivali, Mozart ve Beethoven eşliğinde Tafelhalle’de “Dirsek” filmiyle başladı.

Tanınmış sinema oyuncusu Hale Soygazi ile İris Berben’e Onur Ödüllerinin verildiği, “Dirsek” filmi yönetmenlerinden Aslı Özarslan ve oyuncu Melia Kara ile film hakkında söyleşinin yapıldığı festivale, Nürnberg Anakent Belediye Başkanı Marcus König, PEN Türkiye Başkanı Zeynep Oral, yazar Anatol Regnier, film eleştirmeni Alin Taşçıyan, FİPRESCİ Genel Sekreteri Klaus Eder, Nürnberg Belediyesi Sanat Direktörü Michael Bader ile sinema yönetmenleri, oyuncular, siyasetçiler, akademisyenler, belediye meclisi üyeleriyle sanatseverler katıldı.

SINIRLARIN ÖTESİNDE 

Festivalin sunuculuğunu ve başkanlığını üstlenen Inter Forum Dernek Başkanı Adil Kaya “Türkiye-Almanya Film Festivali her zaman olduğu gibi insanları ve kültürleri sınırlar ötesinde buluşturmayı hedefliyor. Ülke çapında sahip olduğu istisnai konumu sayesinde Almanya’daki toplumsal bütünleşmeye önemli katkıda bulunuyor,” dedi.

AŞIRI SAĞA KARŞI ÇAĞRI

Nürnberg Belediye Başkanı Marcus König, festivalin iki toplum açısından önemli olduğunu vurguladı. König şunları söyledi: 

“Türkiye ve Almanya’dan iki önemli kadın sanatçımıza  8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde ödül verilmesi çok anlamlı. Aşırı sağcıların, insanları bölmeye çalışanların çoğaldığı bu zamanda bunlara verilecek cevap, savaşlara, ayrımcılığa karşı olduğumuzu, insan eşitliğini savunduğumuzu, kadınlarımıza, kültürlerimize sahip çıktığımızı göstermekle olur. 1992 senesinden bugüne kadar düzenlenen festivalin oluşmasında emeği geçenler ayrımcılığa karşı hareket ederek bölücü olmadıklarını gösterdiler.”

2024’te Federal Almanya Anayasası’nın 75’inci yılının da kutlandığını söyleyen König, “Anayasa’nın 5’inci maddesinde yer alan düşünce, basın özgürlüğü gereğince başka ülkelerde gösterime izin verilmeyen filmlerin gösterimine biz izin veriyoruz. Bu nedenle anayasamızın 75’inci yılını hep birlikte kutlayalım,” dedi.

KADIN CİNAYETLERİNİN ÖNÜNE GEÇİLMESİ GEREKİR’

PEN Türkiye Başkanı Zeynep Oral, yaptığı konuşmada “Kadın sorunları sadece kadının değil, erkeklerin ve toplumun da sorunudur. Toplumsal eşitliğin olmadığı yerde mutlak politik bir sorun vardır. Senenin en kısa ayı olan şubatta 17 şüpheli olmak üzere 25’i ateşli silahla 36 kadın cinayeti gerçekleşti. Bu sayı erkekler için olsaydı Meclis’i ayağa kaldırılırdı. Bilinmesi gereken, kadınları geride bırakılan toplum, geride kalmaya mahkûmdur. Dünya yüzeyinde gördüğünüz her şey kadının eseridir,” ifadelerini kullandı.

AKINTIYA KARŞI HERKES YÜZEMEZ”

Festivalin Onur Ödülü konuşmasını yapan Nürnberg Kültür Belediye Başkanı Prof. Dr. Julia Lehner, şu görüşleri dile getirdi: 

“Türkiye-Almanya film festival sadece iki ülke sinema kültürlerini bir araya getirmiyor, kültürleri de tehlikelere karşı bir araya getiriyor. Akıntıya karşı yüzmeyi ve tehlikelere karşı dik duruş göstermeyi herkes yapamaz. Onur ödülünü alan iki değerli kadın sanatçımız gösterdikleri dik duruşları ile ve kadınlarımızın haklarının savunucuları olmuşlardır.”

FESTİVAL, AYRIMCILIĞI REDDEDİYOR”

Daha önce de Nürnberg’e geldiğini belirten sanatçı Hale Soygazi, “Festivalin önemli özelliği, ayrımcılığı reddedip çeşitliliğe farklılığa önem vermesidir. Bu da özgürlük duygusunu uyandırıyor. Sinema bir yolculuk serüveni ve her yolculukta olduğu gibi bu yolculukta da farklı kültürler, farklı insanlar üzerinde keşif yapma duygunuz ön plana çıkar ve siz hayata başka bir persektiften bakarsınız. Savaşların olmadığı, çocukların ve kadınların ölmediği, kadın-erkek eşitliğinin olduğu, yaşanılır bir dünya istiyorum,” dedi.

AYNI YOLLARDAN GEÇTİK” 

Alman sanatçı İris Berben de “Türkiye sinemasında kuşkusuz istisnai bir yere sahip. Hale Soygazi ile aynı yaştayız.  Hale, hem sanatçı yaratıcılığı hem de politik duruşuyla sinema sektörüne kalıcı bir damga vurmuştur. Hale’yi tanıdıkça aynı yolları ikimizinde cesur bir şekilde ve dik duruşumuzu bozmadan önümüze çıkan engelleri, zorlukları açtığını gördüm. Bugün 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde Hale ile yan yana gelmemizi sağlayan ve bize ödü ü layık gören festival ekibine teşekkür ediyorum,” diye konuştu. 

ÖDÜL TÖRENİ 16 MART’TA

Farklı konuklarda çok sayıda söyleşinin yapılacağı ve Türk ve Alman sinema kültürlerinin anlatılacağı, çocuklara sinema sanatını sevdirmek için okul gösterimlerinin yer alacağı festivalde, ödül için yarışacak filmler, fragmanlar gösterildi. Bu yıl 8 uzun metrajlı film 5 ödül için ve 12 kısa metrajlı filmde 3 ödül için yarışacak. En İyi Film, En İyi Kadın Oyuncu, En İyi Erkek Oyuncu ve Büyük Jüri Ödülü ile Seyirci Ödülü, En İyi Yönetmen ve Mahmut Tali Öngören ödülleri 16 Mart akşamı sahiplerini bulacak.

İLHAN BABA – NÜRNBERG