Batı’nın silah ittifakı: Avrupa yıkıma doğru mu ilerliyor?
Almanya Kiev’e Leopard 2 tankları sevkiyatına hazıranıyor. Ukrayna ve Batılı müttefiklerin Almanya’ya baskısının ardından “frenci” olarak da ün salan sosyal demokrat Başbakan Olaf Scholz diz çökmek zorunda kalmıştı. En az bir bölüğün kullanımına sunulmak üzere Alman ordusunun envanterinde bulunan Leopard 2 A6 tipi 14 tankın sevkiyatına ilişkin tartışmalar sürüyor.
İngilizler, Almanya’yı baskı altına almak için bazı Challenger 2’leri, Polonyalılar ise Almanya izin vermese de Leopard tanklarını teslim etmek istediklerini beyan ediyorlardı.
Nükleer savaşın eşiğinde Almanya’da sol ve sosyal demokrasinin önemli isimlerinden Olaf Scholz ise siyaset ve medyadaki savaş çığırtkanlarına seslenerek “Ne zaman anlayacaksınız? ABD onlarca yıldır Avrasya kıtasına hakim olmak için Ukrayna’nın kendi ileri karakolu olması gerektiğini ilan etti. ABD, jeostratejik hedeflerine ulaşmak için son yıllarda başkalarının kendisi için savaşmasına izin vermeye başladı. Avrupa’da Almanya’yı giderek daha fazla savaşın içine çekmek istiyorlar. Başta Yeşiller olmak üzere, Baerbock, Hofreiter, Merz ve Strack-Zimmermann liderliğindeki CDU ve FDP’nin, bilsinler ya da bilmesinler, Almanların savaşa sürüklenmesinin sonucu yıkımdır” sözleri ile uyarılarına devam ediyor.
Evet ağır silahların arzı, savaşın Almanya ve Avrupa’ya sıçrama olasılığını giderek artırıyor.
Avrupa’nın en büyük savaş kışkırtıcısı partisi ve Alman savaş sanayisinin temsilcisi Yeşiller’in Alman siyaseti üzerindeki ağır etkisine rağmen Almanya’nın dünyanın en gelişkin silahlarından ana muharebe tankları Leopard 2 A6’lar yerine Ukrayna’daki cinayetleri sona erdirmek için “diplomatlar göndermesi” yönündeki ender de olsa çağrılar devam ediyor.
Aynı zamanda Amerikan finans sermayesinin temsilciliğini de üstlenen Yeşiller’in yanı sıraFransız entelektüel Emmanuel Todd da yeni bir Washington-Londra-Varşova-Kiev ekseninin NATO’nun Ukrayna’daki eylemlerini şekillendirdiğine dikkat çekiyor. Öte yandan tarihçi Geoffrey Roberts’in The Irish Times’da endişelerini ifade eden şu sözler de dikkat çekici: “Batı’nın desteği olmasaydı, Ukrayna savaşmayı aylar öncesinde bırakmak zorunda kalacaktı. Savaşın devam etmesi, yüz binlerce Rus ve Ukraynalının canına mal oldu. Ukrayna’nın ekonomisi çöktü, milyonlarca yurttaş ülkeden ayrıldı ve daha da fazlası kendi ülkelerinde sığınmacıya dönüştü. Putin Ukrayna’da adım adım bir tür askeri zafere yaklaşırken, Batı’nın temkinli davranmasında ısrarcı olanların sesine her zamankinden daha çok ihtiyaç var. Ukrayna ne kadar çok toprak kaybeder, kayıplar ne kadar artarsa, Batı’nın, Rusya’yla doğrudan savaşa girecek ölçüde gerginliğin tırmanmasına yol açacak bir adım daha atma ihtimali biraz daha artmış olacak.”
Diğr taraftan Almanya’nın eleştirel haber sitesi NachDenkSeiten’da yer Jürgen Pretty’nin bir makalesine de bakmak gerekir. Pretty kaleme aldığı analizde ABD’nin Ukrayna’ya yönelik yeni askeri destek paketiyle bağlantılı olarak, bu sefer uranyum içeren mühimmatın da tedarik edilebileceğine dair göstergelere dikkat çekiyor ve ekliyor: “Bu mühimmat, sadece Ruslar için değil aynı zamanda Ukraynalı sivil nüfus ve hatta askerleri için de risk taşıyor Federal hükümet, ABD ve Büyük Britanya’nın Ukrayna’ya uranyum mühimmatı tedarik etmesini engellemek için elinden gelen her şeyi yapmalıdır. Ordunun arzuladığı yıkıcı etkiye ek olarak, uranyum hem radyoaktivitesi hem de kimyasal toksisitesi nedeniyle insan organizması üzerinde zararlı bir etkiye sahiptir.”
3.Dünya Savaşı’na doğru Avrupa’daki krize yönelik Birlik’90 / Yeşiller partisi Federal Meclis E. Milletvekili Memet Kılıç ve SolHaber yazarı Çağdaş Gökbel YouTube’daki hber kanalı Sınırısz Tv’de Işın Ertürk’ün konuya ilişkin sorularını yanıtlıyorlar.
YENİ POSTA – HEİDELBERG – DUBLİN