“Alman mizahına Türk yardımına” devam: Şinasi Dikmen sahneye dönüyor!

“Alman mizahına Türk yardımına” devam: Şinasi Dikmen sahneye dönüyor!
Yayınlama: 04.12.2024
223
A+
A-

Yıllar önce kabareyi bırakarak emekliye ayrılan Şinasi Dikmen, sonunda “Emeklilik her yiğidin işi değildir. Sonu kötü biten bir meslektir. En iyisi çalışmaktır,” diyerek yeniden sahneye dönüyor. Ancak bu sefer oyuncu olarak değil, yazdığı mizah yazılarını tiyatro sahnesinde okumak üzere…

Almanya’daki göçmen kökenli kabare sanatçılarının öncüsü ve yazar Şinasi Dikmen, “Sonu kötü biten bir meslektir” diye tanımladığı emekliliğe ara vererek yeniden sahneye çıkıyor.
Son olarak iki yıl önce Frankfurt’ta kurduğu kabare tiyatrosu “Die Käs” (Die Kabarett Änderungsschneiderei)’in 25. yılı, Almanya’ya gelişinin 50. yılı ve aynı zamanda 75. yaş günü dolayısıyla düzenlenen özel programda sahne alan Dikmen, önümüzdeki dönemde ayda bir düzenlenecek okuma programlarıyla tiyatro sahnesinde olacak. Kabare sanatçılığı kariyerini 2015 yılında sonlandıran sanatçı, Die Käs’te gerçekleştireceği Almanca okuma programlarında “Kendisi, Türkler ve Almanlar, Almanya’daki Türkler ve Türk-Alman ilişkileri” üzerine kaleme aldığı mizah yazılarını okuyacak. Böylece hicvetmeye, eleştirmeye ve güldürmeye devam edecek. Dikmen’in “Kan Şekeri ile Yüksek Tansiyon Arasında” (Zwischen Blutzucker und Bluthochdruck) başlıklı ilk programı, 22 Aralık Pazar günü saat 12.00’de gerçekleştirilecek. İkinci okuma ise 19 Ocak 2025’te seyirci ile buluşacak.

Sahneyi bıraktıktan sonra kabareden çok önce başladığı ve tüm yaşamı boyunca sürdürdüğü yazma uğraşına daha fazla ağırlık veren Dikmen, bu süreçte Frankfurt ve çevresinde birkaç okuma etkinliğine katıldı ve zaman zaman tiyatrodaki çalışmalara destek verdi. Ancak zamanının büyük bir kısmını Türkiye’de geçirerek kendisini “emekli” olarak tanımlıyordu. Ünlü sanatçı, uzun bir aradan sonra neden yeniden sahneye dönmek istediğini şöyle açıklıyor:

“Tüm çalışanlara emeklilik anlatılır. Sen çalış, sonra emekli olursun, istediğini yaparsın, istediğini yersin, istediğin yere gidersin! Ama kazın ayağı öyle değil. Emekliliğin ilk yıllarında, her gün işe gitme zorunluluğu ortadan kalktığı için yaşamının ritmini ve biçimini değiştirirsin. Ama vücudun ve beynin bunu kabul etmez. Öğleye kadar yatmak, evden hiç çıkmadan haftalarca yemek masası – tuvalet – yatak odası arasında deli danalar gibi dolaşmak seni hasta eder.
Gezilere gidebilecek bol zamanın olduğu söylenmiştir ama sende uzaklara gitmek için yeterli para yoktur. Eşinin Afrika’da aslan görmek, Kanada’da beyaz ayı peşine düşmek gibi bir niyeti yoktur. Sen ise iki defa Roma’ya gidersin, üç defa Paris’e, ne bileyim Peru’ya… Bir insan vücudu hangi Roma’ya, hangi Paris’e kaç gün dayanır? Bir insan beyni kaç Barcelona ister?
Hareket etmediğin için senin farkında olmadığın tansiyon utanmazca kendini gösterir. Kan şekerin yükselir, erkeksen prostatın bas bas bağırır, kadınsan ‘dizlerim, dizlerim’ dersin. Yani emeklilik her yiğidin işi değildir. Sonu kötü biten bir meslektir. Onun için en iyisi çalışmaktır.”

Almanca Mizaha Yeni Bir Soluk

1972 yılında Almanya’ya bir hastanede sağlık görevlisi olarak çalışmak üzere gelen Şinasi Dikmen’in, Almanya’daki Türk toplumu, Almanlar ve Türk-Alman ilişkilerine dair mizah yazıları, 1970’lerin sonlarından itibaren önce Almanca, daha sonra da Türkçe gazetelerde yayımlanmaya başladı. Bu süreçte Ulm Şehir Tiyatrosu’nda da sahneye çıkan Dikmen’in ilk kitabı 1983 yılında yayımlandı. Alman kabaresinin büyük isimlerinden Dieter Hildebrandt’ın ünlü televizyon programı Scheibenwischer’de de bir süre yer alan Dikmen, 1986’da Muhsin Omurca’yla birlikte “Knobi Bonbon” kabare grubunu kurdu.
1997’ye kadar devam eden Knobi Bonbon, Almanya’daki mizah dünyasında yeni bir dönem açtı. Aynı zamanda, bitmek tükenmek bilmeyen entegrasyon tartışmaları ve artan yabancı düşmanlığının belirlediği ülke gündemine, göçmenler içinden entelektüel ve sanatsal bir müdahale olarak haklı bir prestij kazandı. Dikmen, daha sonra eşi Ayşe Aktay’la birlikte Frankfurt’a yerleşerek, kendi salonuna sahip bir kabare tiyatrosu kurma hayalini gerçekleştirdi. 1997 yılında kurulan ve büyük zorluklarla kurumsallaştırılan Die Käs, bugün profesyonel bir ekip tarafından yönetiliyor ve Almanya’nın en bilinen, sevilen ve başarılı kabare mekanları arasında yer alıyor.

Almanca olarak dört kitabı yayımlanan Dikmen yazmaya devam ediyor. Die Käs, 27 yıl önce “Alman mizahına Türklerden kalkınma yardımı” iddiasıyla kurulmuştu. Şimdi kurucusu Şinasi Dikmen’i yeniden programına alarak bu iddiasını sürdürüyor. (gk)

YENİ POSTA – FRANKFURT