Kuzey Akımı’ndaki “sızıntılar”: Sabotaj mı?
Baltık Denizi’nden geçerek Rusya’dan Almanya’ya uzanan Kuzey Akımı 1 ve Kuzey Akımı 2 doğalgaz boru hatlarında sızıntılar tespit edildi. Sebebinin de suyun altında gerçekleşen patlamalar olduğu belirtildi.
Danimarka ve İsveç hükümetleri, olayın bir sabotaj eylemi olduğunu düşünüyor. Avrupa basınından yorumcular şüphelerini ve endişelerini dile getiriyorlar.
THE SPECTATOR (İngiltere)
RUSYA TANSİYONU YÜKSELTMEYE ÇALIŞIYOR
The Spectator’a göre boru hattındaki sızıntılardan kimin sorumlu olduğu aslında ortada:
“Rusya’dan başka kimin boru hatlarını harap etmek için Baltık Denizi’nin derinliklerine komando birlikleri ve dalgıçlar gönderecek kaynağı ve sebebi olabilir ki? Putin’in Batı’ya karşı el yükselttiği ayan beyan ortada. Ukrayna planları boşa çıktıkça, Atlantik ittifakını parçalama umuduyla Avrupa üzerindeki baskıyı daha da artırıyor. Ancak bu saldırgan eylemi gerçekten Moskova gerçekleştirdiyse, büyük bir hata yapmış demektir.”
LA REPUBBLICA (İtalya)
AVRUPA’NIN CAN DAMARINA SALDIRILIYOR
Sabotajla neyin amaçlandığını sorgulayan La Repubblica, bir ihtimali bilhassa ürkütücü buluyor:
“Kremlin her şeye hazır olduğunu ve çatışmanın tırmanmasından korkmadığını göstermek istiyor. Batı’nın her bakımdan yaşam kaynağı olan en hassas damarını, sualtı altyapısını hedef alarak gerginliğin düzeyini artırıyor. Deniz zeminine tesis edilmiş ağlara bütünüyle bağımlı durumdayız. Sadece enerji temini açısından değil, en başta veri alışverişi ya da telefon görüşmeleri aracılığıyla iletişimin yüzde 97’sinin gerçekleştiği dijital bağlantılar bakımından da durum böyle.”
DE MORGEN (Belçika)
KRİTİK ALTYAPILARI KORUYUN
De Morgen kaygılı:
“Saldırılar, örneğin sabotaj gibi hibrit savaş yöntemleri açısından Avrupa’nın nasıl bir tehlike altında olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. … Şimdi kendimize sormamız gereken soru, bu tür eylemlere karşı ne kadar hazırlıklı olduğumuz. Ya yarın, örneğin AB’ye ve [dolayısıyla] Belçika’ya giden bir veya daha fazla sualtı internet kablosu havaya uçurulur ya da koparılırsa? Böyle bir durumda, hayati iletişim hatlarını güvenceye almak için yeterli alternatifimiz bulunuyor mu? … Peki diğer kritik altyapılar -limanlardan LNG terminallerine ve nükleer santrallere kadar- olası sabotajlara karşı yeterince korunuyor mu?”
DAGENS NYHETER (İsveç)
BAĞIMLILIKLARIMIZI ACİLEN GÖZDEN GEÇİRMELİYİZ
Dagens Nyheter, ekonomik olarak belirli ülkelere bağımlı kalmak konusunda alınan siyasi kararların ne denli önemli olduğunun bir kez daha anlaşıldığı kanısında:
“Bir ekonominin bütün haydut devletlerden tamamen azade olması kolay değil. Ana petrol üreticileri dünyadaki bir avuç terör rejimi. AB’nin, pek çok yeni teknolojide kullanılan nadir toprak elementlerine olan ihtiyacının neredeyse tamamını Çin karşılıyor. Kuzey Akımı fiyaskosundan çıkarmamız gereken ders, ne tür rejimlere bağımlı olduğumuz meselesine çok daha eleştirel yaklaşmak zorunda olmamızdır.”
BERLINGSKE (Danimarka)
GEREKİRSE DOĞRUDAN SAVAŞA GİRMEYE HAZIR OLUNMALI
Rusya muhtemelen tansiyonu yükseltmek istediği için Batı’nın yeni hamlelere hazırlıklı olması gerek, diye uyarıyor Berlingske:
“Eğer atom bombası atarsa, tamamen yeni bir kalibrede askeri yanıt alacağını Putin’e açıkça göstermek çok önemli. Bu yalnızca daha uzun menzilli silahların sevkıyatını değil, aynı zamanda NATO’nun Ukrayna’yı kurtarmak için sonunda doğrudan savaşa girmeye hazır olduğunu göstermesini de kapsamalı. Güç, Putin’in anladığı tek dil.”
YENİ POSTA – KOPENHAG
FOTO: AA
KAYNAK: https://www.eurotopics.net/tr/289110/kuzey-akimi-ndaki-sizintilarin-sebebi-ne