Avrupa Adalet Divanı: Hukuk devleti mekanizması meşru
Macaristan ve Polonya için yenilgi: Avrupa Adalet Divanı, iki ülkenin AB hukuk devleti mekanizmasına yönelik itirazlarını reddetti.
Karar, AB bütçesinden karşılanan fonların hukukun üstünlüğündeki eksiklikler nedeniyle doğru bir şekilde kullanılmaları garanti edilemiyorsa, bu fonların azaltılmasını mümkün kılıyor. Bu da Macaristan ve Polonya’yı mali yaptırım tehdidiyle karşı karşıya bırakıyor. Avrupa basınının büyük çoğunluğu kararı memnuniyetle karşıladı.
CONTRIBUTORS (Romanya)
AB PARA OTOMATI DEĞİL
Contributors’a göre Brüksel, paraları koşulsuz göndermiyor:
“Avrupa Adalet Divanı’nın uzun süredir beklenen bu kararı, AB hukukuna uyum sağlamaya yönelik bir dizi olay ve girişime dayanıyor. Bu kararla, Polonya ve Macaristan hükümetleriyle birlikte onlarla aynı davranışları sergileyen diğer ülke hükümetleri bu yolda devam etmeleri halinde yalnızca kaybeden taraf olacaklarını anlayacak. Bu ülkelerdeki politikacılar vatandaşları tarafından yeniden seçilsin veya seçilmesin hiç fark etmez, mesaj belli: ‘Avrupa Birliği para otomatı değil’. Avrupa’nın parası, amacına uygun kullanılacağının garantisinin verilmediği yerlere akıtılmayacak.”
HOSPODÁŘSKÉ NOVİNY (Çek Cumhuriyeti)
ORTAK KURALLAR İÇ PAZAR İÇİN ÖNEMLİ
Hospodářské noviny de Avrupa Adalet Divanı’na övgüde bulunuyor:
“Lüksemburg’daki hakimler hiç değilse AB iç pazarının birliğini müdafaa etmiş oldu. Kurallar herkes için eşit olmazsa bu birlik dağılır. Çekya bu pazara bağımlı olduğu -ve genel olarak AB üyeliğimizi aslen bununla ilişkilendirdiğimiz- için birliği sürdürmek Çekya’nın çıkarınadır. Bu nedenle Çekya hükümetinin Polonya ve Macaristan hükümetlerine herkes için aynı kuralların geçerli olduğunu hatırlatması gerekiyor.”
GAZETA WYBORCZA (Polonya)
BAŞBAKAN İÇİN DARBE
Kararın zaten beklendiğini söyleyen Gazeta Wyborcza, Başbakan Morawiecki’nin aksi yönde iddialarının kendi zayıflığının göstergesi olduğunu düşünüyor:
“Başbakan olmasının nedenlerinden biri de Brüksel’le ilişkileri normalleştirmekti. Avrupa Parlamentosu’nda yaptığı son konuşmasının ardından AB’nin Morawiecki’nin iç siyaset sahnesinde hayli başarıyla icra ettiği aldatmacalarından bıktığı netleşti. Politik olarak da Strazburg’da verdiği Disiplin Dairesi’ni feshetme sözünü yerine getiremeyecek kadar zayıf olduğunu gösterdi. [PiS Başkanı] Kaczyński ve [Adalet Bakanı] Ziobro daha önce de Brüksel’e karşı Polonya’nın egemenliğini savunacaklarını açıklamıştı.”
MAGYAR NEMZET (Macaristan)
EKONOMİ, YAPTIRIMLARI KABUL ETMEYECEK
Macaristan’a yönelik yaptırımların yabancı yatırımcıları da etkileyeceğini ve bu nedenle pek olası olmadığını söylüyor hükümete yakın Magyar Nemzet:
“Yabancı -özellikle de Alman- şirketler Macaristan’da daha fazla yatırımla eskisinden daha düşük düzeyde üretim yapacak, bu yüzden de zarar edecek veya en azından kârları önemli ölçüde düşecek. Salt ideolojik nedenlerle yüzde 5, 10 veya 40’lık bir gelir kaybına tahammül edecek bir Alman girişimci bulun da görelim bakalım!”
LE SOIR (Belçika)
MESELE AVRUPA PROJESİNİN HAYATTA KALMASI
Tedbirli olma ihtiyacına rağmen AB’nin hukukun üstünlüğünü korumak için bu yeni silahı kullanmada acele etmesi gerektiğinde ısrarcı Le Soir:
“Komisyonun tedbirli oluşu anlaşılabilir: Artık her şey hukuka uygun olsa bile Macaristan seçimlerine yaklaşık bir ay kala Brüksel’in Viktor Orbán’la kavgaya girişmesi makul değil. Davanın siyasi olduğunu iddia eden ve seçimleri kazanma ihtimali olan tarafın arayıp da bulamayacağı bir fırsat olur bu. … Fakat durum gerçekten ciddi, bu tür hesapların artık canı cehenneme! Demokraside çöküş başladı. Artık kararlı olmalı ve tüm riskleri göze alarak bir hamle yapmalıyız. Mesele Avrupa projesi, bu projenin güvenilirliği ve hayatta kalması.”
YENİ POSTA – BERLİN
FOTO: AA