Almanya’da “çalkantılı zamanlar”: Kasvetli tabloda sokaklar birden hareketlendi 

Almanya’da “çalkantılı zamanlar”: Kasvetli tabloda sokaklar birden hareketlendi 
Yayınlama: 06.02.2024
Düzenleme: 07.02.2024 08:28
130
A+
A-

Gazeteci-yazar Halit Çelikbudak’a göre, Federal Almanya Cumhuriyeti, tarihinde pek sık tanık olmadığı günlerden geçiyor. Milyonlar sokaklarda neonazi eğilimleri gizlenemeyecek bir partiyi (AfD) protesto için gösterilere katılıyor. Çiftçiler hükümete karşı sokaklarda, enerji sıkıntısı endüstriyi can damarından vuruyor, ulaşım sektöründe art arda grevler var. 

Halit Çelikbudak’ın yazısı şöyle: 

ÇALKANTILI ZAMANLAR

“Almanya uzun zamandır olmadığı kadar çalkantılı zamanlar yaşıyor. Haftalardır tren makinistlerinin grevleri, çiftçilerin ve orta sınıfların gösterileriyle dönüşümlü olarak yapılıyor.

Halt Çelikbudak

Yüzbinlerce kişi de ülkenin aşırı sağcı popülist “Almanya için Alternatif” (AfD) partisi tarafından tehdit edildiğini düşünüyor, sokaklara çıkıyor. Alman sanayisi de kasvetli büyüme tahminleri nedeniyle alarm veriyor. Meclisteki bütçe tartışmalarının çarpıcı keskinliği ülkenin genel olarak gerginleştiğinin bir ifadesi olarak kabul edilebilir. Birkaç hafta önce Frankfurt’ta da kent merkezinde tarihi Römer Meydanı’nda aşırı sağa karşı gösteri vardı. Eşimle Frankfurt merkezine doğru yola çıktığımızda hava buz gibiydi. Oradaki binlerce kişiye katıldığımızda gerçek anlamda rahatladık. İnsan çok soğukta da birkaç saatliğine dışarıda kalmaya katlanabiliyor. Ayrıca bu kadar çok insanın katıldığını görmek de içimizi ısıttı. Ortalama bir Alman, spontane çağrılara kolayca kapılmaz. Bu nedenle, şiddetli soğukta ve hatta akşam karanlığından sonra bile aşırı sağı pro[1]testo için toplanan muazzam kalabalıkları görmek oldukça sevindirici. 

BÜYÜK PROTESTOLAR

Dehşete kapılan iki milyondan fazla insan sokaklara çıktı. Büyük protestolar sadece Berlin, Hamburg veya Münih’te değil, aşırı sağın özellikle güçlü olduğu doğu Almanya’daki birçok şehirde de yapıldı/yapılıyor. 1988-89’da Doğu Almanya’da rejime karşı protestolardan bu yana doğudaki kentlerde bu kadar büyük kalabalıklar görülmemişti. Aşırı sağın ırkçı fanteziler üzerine kurulduğu herkesin malumu. Geçen kasımda Potsdam’da aşırı sağcıların bir toplantıda milyonlarca göçmenin veya göçmen kökenli Almanın toplu sınır dışı edilmesini konuştukları ortaya çıkmıştı. 

ALMANYA DEĞİŞİYOR MU?

Şöyle söyleyelim. Aşırı sağın yükselişine uzunca bir süre temkinli bir tarafsızlıkla ba[1]kıldı. AfD anketlerde tırmandığında bile, oluşturduğu tehdit konusunda bir miktar kayıtsızlık bir süre devam etti. Ama artık AfD partisi uzun süredir aşırı olarak görülüyor. Almanya bu konuda nihayet uyandı. AfD partisi eşbaşkanının bir gazeteye Almanya’nın AB’den ayrılmasına anlamına gelen Dexit’ten yana olduğunu söyleyerek boş yere konuyu değiştirmeye çalışmasını kimse dinlemedi bile.  Görünüşe göre, Almanya değişiyor. Le Monde gazetesi başmakalesinde “Pek çok Avrupa ülkesi gibi Almanya da siyasi ve ekonomik açıdan zor bir dönemden geçiyor. Onun AB’deki lider rolü bunu daha da görünür kılıyor ve aynı zamanda daha da endişe verici hale getiriyor” diye yazıyordu. Doğru bir tespit. Tabii pek çok nedeni var. Ukrayna’daki savaş, enerji krizi, enflasyon, vasıflı işgücü sıkıntısı, artık kifayetsiz olan kamu altyapısı, iddialı yeşile geçişin sekteye uğraması veya daha pek çok sebep sıralanabilir. 

TABLO YİNE DE KASVETLİ 

Ortada kasvetli bir tablo var. Bu durum belki daha da kötüleşmez ama yapısal sorunlar hep erteleniyor, bu da etkisini gösteriyor. “O andan itibaren her şey yokuş aşağıydı” isimli eski bir Alman şarkısı var. O an hangi an bilmiyorum, ama gidişat bu şarkıdaki gibi. Almanya’da bu duygu hâkim. Siyaset için uzlaşma sanatı derler ama siyaset sadece uzlaşmalardan ibaret değil, yönlendirici kararlar gerektirir. Ekonomik, sosyal değişime yön vermek, genellikle hızlı karar almayı gerektirir ki bunlar, Almanya için pek de karakteristik özellik değil. Şansölye de ülkedeki havayı “huzursuz” olarak algıladığını söylüyor. “Ukrayna savaşının ülkede neden olduğu ekonomik ve siyasi çalkantıyı hissedebiliyorsunuz. Birçok insanın geleceğinden emin olmadığı bir çalkantı döneminde yaşıyoruz. Aynı zamanda bir belirsizlik duygusu da var. Ama şu anda rotayı, yirmi veya otuz yıl sonra da teknolojide önlerde kalacağımız şekilde belirliyoruz” diyor, ama iletişim eksikliğiyle eleştirilen şansölyeden yumruğunu masaya vurması, büyük özlü sözler söylemesi de bekleniyor.”

HALİT ÇELİKBUDAK – FRANKFURT 

KAYNAK: www.facebook.com/halit.celikbudak

FOTO: ERHAN EREN