Avusturya’da “şeriat kararı”: Türk Kültür Cemiyeti ve siyasetçiler ayağa kalktı

Avusturya’da emsal niteliğinde bir mahkeme kararı ülke gündemine damgasını vurdu. Viyana Eyalet Medeni Hukuk Mahkemesi, iki kişi arasında yapılan özel bir sözleşmede öngörülen şeriat esaslı tahkim hükmünü geçerli saydı ve taraflardan birine yönelik 320 bin avroluk icra kararını onayladı.
Karar, kamuoyunda ve siyasette sert tartışmalara yol açarken, Avusturya Türk Kültür Cemiyeti (TKG Think Tank)bunun “Avusturya Anayasası’na ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne aykırı bir paralel hukuk düzeni” anlamına geldiğini belirterek karara güçlü itirazlarını dile getirdi.
1 MİLYON AVROLUK ANLAŞMAZLIK ŞERİAT TARTIŞMASINA DÖNÜŞTÜ
Olay, Viyana’da yaşayan iki Müslüman arasında imzalanan bir sözleşmeden doğdu. Taraflar, olası anlaşmazlıkların “yalnızca İslami hukuk kurallarına dayalı bir tahkim heyeti” tarafından çözüleceğini kabul etti. Tahkim heyeti taraflardan birini yaklaşık 1 milyon avroluk cezaya mahkûm etti; sivil mahkeme ise 320 bin avroluk kısmın icrasına onay verdi.
TKG: “PARALEL HUKUK SİSTEMİ YARATILIYOR”
TKG, bugün yaptığı basın açıklamasında, Viyana Mahkemesi’nin verdiği kararın kamu düzeni (ordre public) ilkesini ihlal ettiğini ve “Avusturya’da fiilen paralel bir hukuk sistemi” yarattığını ifade etti.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Şeriata dayalı tahkim kararının tanınması, laiklik, hukukun üstünlüğü ve güçler ayrılığı ilkeleriyle bağdaşmaz. Bu karar, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin 2003 tarihli Refah Partisi kararına da aykırıdır. Avrupa’da şeriatın hukuki referans alınması demokratik düzen ile kesinlikle bağdaşmaz.”
TKG ayrıca, Katolik Kilisesi’nin Vatikan hukukuna dayalı bir tahkim sisteminin Avusturya’da tanınmadığını hatırlatarak, dini referanslı düzenlemelerin devlet hukuk sistemi içinde yeri olamayacağını vurguladı.
SİYASETTE SERT TEPKİLER: “DELİLİK”
Karara özellikle muhalefetteki FPÖ ve iktidardaki ÖVP sert tepki gösterdi. FPÖ karar için “delilik” ve “Avusturya’nın temel değerleriyle bağdaşmaz” ifadelerini kullandı.
ÖVP Genel Sekreteri Nico Marchetti ise hükümetin “şeriat kurallarının Avusturya’da uygulanmasına kalıcı olarak engel olacağını” açıkladı. Marchetti, “Kadınları ikinci sınıf insan konumuna düşüren kuralların burada hiçbir şekilde yeri yoktur. Sözleşme özgürlüğü kılıfı altında İslamcı-köktendinci bir yaşam tarzı Avusturya’da meşrulaştırılamaz” dedi.
HUKUKÇULAR: “SINIR, TEMEL HAKLAR”
Buna karşın bazı hukukçular mahkemenin kararını savundu. Eski Yüksek Mahkeme Başkanı Irmgard Griss, “Eğer taraflar kendi iradeleriyle bir tahkim yolunu seçmişse ve karar Avusturya’nın temel hukuk değerlerini ihlal etmiyorsa bunda sorun görmüyorum” dedi. Hukukçulara göre tartışma, şeriatın içeriğinden ziyade, sonuçların Avusturya hukuk düzeniyle çelişip çelişmediği noktasında değerlendirilmeli.
BİR ÖYLE BİR BÖYLE: HÜKÜMETTEN YENİ “BAŞÖRTÜSÜ YASAĞI” ADIMI
Öte yandan parantez açmakta yarar var… Avusturya hükümeti, bu son tartışmalarla paralel olarak, dini semboller konusunda da yeni bir adım atmaya hazırlanıyor. Aile ve Entegrasyon Bakanı Claudia Plakolm (ÖVP), 14 yaşın altındaki öğrenciler için başörtüsü yasağını bu sonbaharda yasalaştıracaklarını açıkladı.
Aslında 2019 yılında muhafazakârlar ve aşırı sağcı FPÖ koalisyonu ilkokullarda başörtüsü yasağı getirmiş, ancak Anayasa Mahkemesi bu düzenlemeyi iptal etmişti. Yeni yasa ise genç kadınlara “özgür ve bağımsız bir yaşam” imkânı sunmayı hedefliyor. Plakolm, bunun İslam’a karşı değil, kız çocuklarının eşit fırsatlara sahip olması için atılmış bir adım olduğunu savundu.
2018’DE YEDİ CAMİ KAPATILMIŞTI
Avrupa karşılaştırmasında ise farklılıklar göze çarpıyor: Almanya’da öğrencilerin başörtüsü takması yasak değil, ancak bazı eyaletlerde peçe ve tam yüz örtüsü kısıtlamaları var. Fransa, Belçika ve Danimarka’da da benzer düzenlemeler uygulanıyor. Avusturya’da hükümet, 2018’de yedi camiyi kapatarak bazı imamları sınır dışı etmişti. Bu adımlar “siyasi İslam’a karşı mücadele” kapsamında atılmış, ancak kapatılan bazı camiler sonradan yeniden açılmıştı.
TEHLİKELİ BİR EMSAL Mİ?
Ortalığı karıştıran mahkeme onayına dönecek olursak… Karar, Avusturya’da entegrasyon ve hukuk devleti tartışmalarını yeniden alevlendirdi. TKG, bu tür uygulamaların Avrupa’da “paralel hukuk düzenleri” yaratacağı uyarısında bulunurken; siyasiler de anayasal değerlerin korunması için yasal düzenleme çağrısında bulundu.
Son söz TKG’den geldi:
“Avusturya’da her şeyi istemek serbesttir. Ama şeriata dayalı bir tahkim kararının tanınması anayasal düzeni ve insan haklarını zedeleyen tehlikeli bir emsal teşkil eder.”
YENİ POSTA – VİYANA
FOTO: Scott Graham – Unsplash