Ukrayna AB üyesi olmalı mı?
Avrupa Zirvesi, bu hafta Ukrayna ve Moldova’ya aday ülke statüsü verilip verilmeyeceğine karar verecek. Avrupa Komisyonu cuma günü bu yönde tavsiyede bulunmuş, ancak Gürcistan’ın üyelik başvurusunu ertelemişti.
Üyelik süreci muhtemelen yıllar alacak ve büyük engellerle karşılaşacakken, iki eski Sovyet cumhuriyetine uygulanan öncelikli muamele Avrupa medyası için de tartışma konusu.
NÉPSZAVA (Macaristan)
AB’NİN TEMEL İLKELERİNDEN UZAKLAŞMAMALI
Népszava, Ukrayna ve Moldova’ya AB’ye aday ülke statüsü verilse de temel meselelerin dikkate alınması gerektiği konusunda uyarıyor:
“Bugün uygulanan olağandışı prosedürden bağımsız olarak, yeni adayların da bütün üyelik kriterlerini tam olarak karşılaması gerekiyor. Hem Ukrayna hem de Moldova Cumhuriyeti’ndeki geniş topraklar Rus askerleri tarafından işgal edilmişken, sınır ihtilaflarının açıklığa kavuşturulması zorunluluğu da buna dahil. … Macaristan ve Polonya örneklerinin gösterdiği üzere, genişlemeyle birlikte hukukun üstünlüğü ve demokrasi gibi temel Avrupa ilkelerinin aşınmaya devam etme riski de söz konusu. Yeni adaylar demokrasi geleneğinin bulunmadığı devletler olduğundan, AB’nin parçalanmamaya özen göstermesi gerekiyor.”
HANDELSBLATT (Almanya)
İŞLER HIZLI DA İLERLEYEBİLİR
Handelsblatt’a göre, Ukrayna’nın yeni AB üyeleri için öngörülen koşulları oldukça hızla yerine getirmesi hayli muhtemel:
“Ukraynalılar halihazırda dış düşmanla savaşırken, geleceklerine yönelik iç tehditlerle de mücadele etmek zorunda kalacaklar. Servetleri sayesinde devlet içinde büyük güç kazanan oligarkları devirmeliler. Yolsuzluğu önlemeli ve hukukun üstünlüğünü güçlendirmeliler. Tüm bunlar uzun yıllar alabilir ve gerilemeler de yaşanabilir. Ancak halk kararlı ve motive olursa, işler hızlı da ilerleyebilir. Ukraynalılara bu konuda engel çıkarılmamalı. AB, Ukrayna’ya aday statüsü vermeye çabalamalı ve ülkenin hızını kesmemeli.”
ONET.PL (Polonya)
GÜRCİSTAN’IN GERİ ÇEVRİLMESİ TEHLİKELİ
Onet, Avrupa Komisyonu’nun Gürcistan’a aday ülke statüsü verilmesi tavsiyesinde bulunmamasını eleştiriyor:
“Gürcistan’ın AB’ye aday ülke statüsü almaması tarihi bir hatadır. Putin’in yalnızca siyasi gerçeklerin gücünden anladığı konusunda Rusların Ukrayna’ya açtığı savaş da yeterli bir argüman olmayacaksa, başka ne olacak? Avrupa Devlet ve Hükümet Başkanları Konseyi’nin Gürcistan’a aday statüsü vermemesi durumunda, Kremlin kararı şöyle yorumlayacaktır: ‘Kafkasya’da ne istersek yaparız, kapılar bize açık’. Bu da bu sefer Kafkasya’daki çatışmanın tırmanmasına yol açabilir. Karadeniz havzasında kontrolü adım adım Putin’e bırakmak Batı’nın çıkarına mı olur? Avrupalı liderler bu mesele üzerine bir kez daha ciddiyetle düşünüp taşınmalı.”
BERLINGSKE (Danimarka)
SOL ŞERİTTEN DEVAM
Berlingske, Ukrayna’nın AB üyeliğine ilişkin endişeleri şöyle sıralıyor:
“Savaş, normal bir kalkınma sürecini ve reformları uzun yıllar engelleyecektir. Savaşın Ukrayna’ya haksız yere hızlı bir AB üyeliği kazandırmasından endişe eden Danimarka gibi ülkeler var. Bazıları da getireceği tüm sonuçlarla birlikte, duyguların akla yön vermesinden ve Ukrayna’nın altı ay içinde sol şeritten sempati rotasına sokulmasından endişe ediyor. Ukrayna, AB’ye entegre edilecek en büyük ülkelerden biri haline gelecek.”
DE STANDAARD (Belçika)
REDDETMEK KALPSİZLİK VE NANKÖRLÜK OLUR
De Standaard, Ukrayna’ya AB’ye aday ülke statüsü verilmesi lehine şimdiden birçok argüman olduğunu düşünüyor:
“Avrupa kapısını yüzlerine çarpmak, neredeyse tam bir kalpsizlik ve nankörlük olur; Ukraynalılar bunun için bizi asla affetmez. Peki Ukrayna’nın başka bir darbe almasından ve Avrupa’da ayrıştırıcı bir ihtilafın çıkmasından kim memnun olur? Elbette Vladimir Putin. … Moskova, Devlet Başkanı Zelenskiy ve Ukrayna’daki sivil direnişin yanı sıra Ukrayna ordusunun da beklenmedik bir moral çöküntüyle baş etmek zorunda kalacağı bir durumun ancak hayalini kurabilir. Avrupa gerçekten de bu tarihi kararı ancak cömert bir içtenlikle ve Ukrayna’yı aileye kabul ederek verebilir.”
THE CONVERSATION (Fransa)
BİRLİK KORKUNÇ DERECEDE ZAYIFLAR
Siyaset bilimci Mario Telo, The Conversation France’da Ukrayna’nın diğer sekiz devletle birlikte AB’nin bekleme odasına alınmasının ağır sonuçlar doğuracağını yazıyor:
“Pek çok gözlemciye ve muhtemelen de pek çok yurttaşa göre, dokuz devletin daha üye alınması özellikle dış politikada AB kurumlarının felce uğramasına yol açacak. Bu konuda bir görüş birliği var. … Her biri yeri geldiğinde birlik kararlarına karşı çıkabilecek dokuz ülkenin (Rusya’ya özel bir yakınlık duyan Sırbistan dahil) alınması, daha verimli ve daha güçlü bir dış politikaya duyulan mutlak ihtiyaçla çelişiyor gibi duruyor. Bu, savunma politikası açısından da geçerli.”
THE ECONOMIST (İngiltere)
SEMBOLLER ÖNEMLİDİR
The Economist, şu anda meselenin üyelikle değil, adaylık statüsüyle ilgili olduğunu hatırlatıyor:
“Ödlekler, AB’nin zenginler kulübüne katılmak için Ukrayna’nın fazla fakir, fazla yozlaşmış ve şimdi de fazla savaş yorgunu olduğu itirazını getirecektir. Doğru olsa da mesele bu değil. Ukrayna’nın yakın bir gelecekte üyeliğe hazır hale gelebileceğine kimse inanmıyor. Bunun için hâlâ aşılması gereken pek çok engel var. Ukrayna yeterli bir ilerleme kaydedemezse, birliğe alınmamalıdır. Adayların üyeliğe geçişi katiyen önceden belirlenen bir süreç değil: Türkiye 1987’den beri bekliyor. … Ancak bu yönde atılacak adım, muazzam bir sembolik güce sahip olacaktır.”
LA STAMPA (İtalya)
HIZLANDIRILMIŞ ÜYELİĞE ŞÜPHEYLE YAKLAŞAN ÇOK ÜLKE VAR
La Stampa, AB’nin yeni bir kritik dönemeçle karşı karşıya kalacağını öngörüyor:
“Bir tarafta hızlı üyeliği savunanlar -başta Polonya ve Baltık Cumhuriyetleri- karşı tarafta ise üyelik aşamalarının istisnasız herkes için aynı olması gerektiğini düşünenler var. Fransa bunu açık ve net bir şekilde söyledi ve yeni atanan Avrupa Bakanı Clément Beaune da dün bunu yineledi. Sorulduğunda, Hollanda ve Danimarka gibi başka ülkeler de bundan yana olduklarını teyit etti. Dün Almanya da resmen Fransa’nın yanında yer aldı. Macron bir yandan Batılı müttefiklerini yatıştırmaya çalışırken, diğer yandan da Putin’le pamuk ipliğine bağlı diyaloğunu koparmamak istiyor.”
ROMÂNIA CURATĂ (Romanya)
ACİLEN BİR ÇAPAYA İHTİYAÇ VAR
Hem Ukrayna’yı hem de Moldova Cumhuriyeti ve Gürcistan’ı AB’ye katılmaya davet etmek şu anda atılacak en doğru adımdır, diyor siyaset bilimci Alina Mungiu-Pippidi România Curată’da:
“Moldova ve Ukrayna (ve Gürcistan) ile anket formu değiş tokuşunda bulunarak AB’nin kısa vadede zaman kaybettiğini düşünüyorum. Zelenskiy, Rus lobisi yüzünden tereddüt ettiğimizi söyleyerek yanılıyor olsa da yapabileceğimiz tek şeyin hızlı bir davet olduğu konusunda haklı. … O zamanlar kendi ülkelerinde milliyetçilik tehdidiyle karşı karşıya kalan Romanya ve Bulgaristan için yaptığımız gibi her üçünü de AB’ye davet etmeliyiz. … Böylesi bir davet, siyasi ve ekonomik çapa vazifesi görür. Aksi takdirde sürüklenmeyi ve paniği durdurmak mümkün olmaz.”
ELDIARIO.ES (İspanya)
EN İYİSİ ADIM ADIM GİTMEK
Siyasetçi Ramón Jáuregui eldiario.es’de, Macron’un da daha önce önerdiği türde bir bekleme odası tesis edilmesinden yana olduğunu belirtiyor:
“Ukrayna ya Avrupalı olacak, ya da artık var olmayacak. Üyelik süreci çok ama çok uzun zaman alacak. … Moldova ve Gürcistan da aynı süreçteler. … Avrupa, bu ülkelerin geleceğini göz önünde bulundurmalı, zira komşuluk ilişkileri ve jeopolitik etkisi söz konusu. Ancak bu, beklentilerimizi azaltmamız pahasına yapılmamalı. … Doğu Avrupa ülkelerinin toplu entegrasyonunun sebep olduğu zorlukları hatırlayalım. … Dolayısıyla makul olan, ülkeleri daha katılım süreçleri devam ederken entegre eden bir AB yaratmaya çalışmaktır.”
OBSERVADOR (Portekiz)
POTANSİYEL ADAYLARIN MOTİVASYONUNU KIRMAMAK GEREK
Portekizli eski milletvekili ve ekonomist Inês Domingos, Observador’da AB’nin AB üyesi olmayan önemli ülkeleri daha fazla desteklemesi gerektiğini söylüyor:
“Ukrayna’nın acil durumu göz önüne alındığında, Avrupa Birliği için stratejik öneme sahip komşu ülkelerle olan ekonomik ilişkileri ve buralardaki kurumsal ve mali destek programlarını güçlendirmek mantıklı olur. … Öncelikle, Doğu’daki artan çatışma tehdidi karşısında güvenlik nedenlerinden ötürü çevremizdeki daha zayıf demokrasileri desteklemek bir öncelik teşkil ettiği için. Ancak aynı zamanda da aşırı hızlı bir katılım süreci mevcut ve potansiyel adayların motivasyonunu kırma riski taşıdığı ve bu da desteklemek istediğimiz reformlar bakımından ters etki yaratabileceği için.”
YENİ POSTA – BRÜKSEL
FOTO: AA
KAYNAK: https://www.eurotopics.net/tr/281991/ukrayna-ab-ueyesi-olmali-mi