”Kurtuluş Destanı” seyirciyle buluştu
”Kurtuluş Destanı” seyirciyle buluştu
Nazım Hikmet’in Kuvayı Milliye-Türk Kurtuluş Savaşı’nı yazdığı destandan uyarlanan, Anadolu insanının kurtuluş mücadelesini anlatan “Kurtuluş Savaşı Destanı” adlı oyun Avrupa’da ilk defa seyircisiyle buluştu.
Nürnberg Objektif Kültür Merkezi’nde (OKM) sahnelenen Nazım Hikmet’in ünlü eseri “Kuvayı Milliye- Kurtuluş Savaşı Destanı” adlı oyunu Bursa Devlet Tiyatro Sanatçısı Harun Türköz yönetti. OyundaErtuğrul Karakaya, Murat Ovant, Cihanente, Cansu Eser, Tuğba Ülkü, Kürşat Sarıkaya, Nilay Tüfek Özkaya, Erdinç Molla, Alper Aydoğan, Meltem Topal, Fatoş İyen, Çağlar Yılmaz ve Bekir Şenoğlu Şener rol aldı. Oyunun dekor tasarımını Ahmet Kıral, kostümünü Derya Dağdelen, müziğini Sedat Deveci ve Oktay Girikoğlu, dekor teknik servisini Serkan Bahar ve Bahri Akyol, ışık düzenini Ayşegül Kesat ve Metin Kurtuluş üstlendi.
Avrupa’da ilk defa Nürnberg Objektif Kültür Merkez’inde (OKM) sahneye konan oyunla ilgili yönetmen Harun Türköz şunları söyledi:
“Nazım Hikmet’in Kuvayı Milliye-Türk Kurtuluş Savaşı’nı yazdığı destandan uyarlanan, Anadolu insanının kurtuluş mücadelesini anlatan ‘Kurtuluş Savaşı Destanı’ adlı oyun, Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100.yılı anısına yaklaşık 3 ayda 15 kişilik bir ekiple hazırlanıp seyircisiyle buluştu. Oyunda, 1919’da memleketin içinde bulunduğu ağır koşullar ve insanların yılgın, ümitsiz, çaresiz bir sefaletten nasıl kendilerini kurtarmaları ve özgürlükleri için nasıl olağanüstü bir güçle ayağa kalkmalarının destanıdır. Nazım Hikmet, şiirselliğin yanında koyduğu tarihsel perspektif içinde anlattığı somut gerçekle Kurtuluş Savaşı Destanı’nın hem anlatanı hem savunanı durumunda.”
Yönetmen Türköz, “Kuvayı Milliye”ye Destanı- Nazım Hikmet’in 1939’da yazmaya başladığı ve 1941’de bitirdiği Kuvayı Milliye şiiri(destanı) şairin Kurtuluş Savaşı’nı baplar halinde anlattığı bir destandır. Kuvayı Milliye Destanı’nda Nâzım Hikmet, kapitalist-emperyalist Batı karşıtı, Anadolu insanının kurtuluşunu ifadeye yönelik ideolojik temele yaslanan farklı bir söylem geliştirir. Kuvayı milliye destanında, anlamı açıkça verilmese de materyalist, sosyalist dünya görüşü eserin “iç örgülerinde” kuvvetle hissedilir. Oyun izlendiğinde insanı farklı şekilde etkiler. Bazı insanı düşündürür bazı insanları ağlatır. Bu destan aslında ulusal kurtuluş savaşında kıyıda köşede kalmış, dipnot insanlarının kahramanlığıdır. Nazım Hikmet Kuvayı Milliye’de Türk dilini tığ gibi işlemiştir.
Oyunun başrol oyuncularından Ertuğrul Karakaya’da “Kurtuluş Savaşı, tarihin hiçbir döneminde esaret altında yaşamamış Türk milletinin, kadını erkeği, yaşlısı genci, köylüsü kentlisi ile top yekûn verdiği, dünyada pek az millete nasip olan destansı bir mücadeledir. Cephede çarpışmak kadar, ordunun erzak ve cephane ikmalini sağlamak da son derece hayati önem taşımaktaydı. Cepheye ulaşan yollar, gece gündüz sırtında mermi taşıyan ya da malzeme yüklü kağnıları sevk eden kadınlarla dolu olduğu anlatıldığı oyunu en iyi şekilde oynadığımıza inanıyoruz” dedi.
İLHAN BABA – NÜRNBERG