Kriz, Avrupa ve Almanya’da yeni çözülme korkularını tetikliyor
Avrupa yeni bir resesyonun eşiğinde ve yerinde mi sayıyor? Üçer aylık dönemler halinde en az iki kez art arda daralan bir metropol ekonomisinin sadece “yurtiçi” siyaset sınıfı üzerine değil, Avrupa geneline siyasal gölgeler bırakması bekleniyor. İyi de, nasıl?
Avrupa’nın lokomotifi Federal Almanya’da da çember giderek daralıyor. Durum hiç iç açıcı değil. Resesyonun kaçınılmaz olduğu konusunda herkes hemfikir gibi. Tepkilere bakıldığında, Ankara’daki politikacılarla Berlin, Paris, Londra ve Roma’daki politikacıların, yani siyaset sınıflarının, pek öyle birbirlerinden farklı olmadığını görüyoruz.
Yeşil Ekonomi Bakanı Robert Habeck, doğalgaz kesintisi başta olmak üzere yaşanan olumsuz gelişmelerin ülkesini bir çözülmeyle karşı karşıya bırakabileceğine işaret ediyor. Hatta halkın yüzde 50’sinin eskisinden daha az kazanacağı bir duruma yönelindiğini açıkça söyleyebiliyor. Yine Yeşil bir bakan, ama bu kez Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, doğalgaz kesilirse halk ayaklanmalarıyla uğraşmak zorunda kalacaklarını itiraf ediveriyor.
Berlin’deki hükümetin en açık sözlü ortağı ise Hür Demokratlar. Bu liberal parti NATO ve Almanya’nın Ukrayna’da Rusya ile savaşa girmesine yol açacak atak politika çağrılarını sürdürüyor. Muhalefetteki Hıristiyan demokratların Ukrayna savaşı konusunda yangına körükle gittiği ise malum. Kriz, derinleşiyor.
Fakat Başbakan Olaf Scholz başta olmak üzere, hükümetin bazı sosyal demokrat üyelerinin biraz daha temkinli, hatta “frenleyici” bir tutuma yöneldiği de gözden kaçmıyor. Kullandıkları “Rus düşmanı” ifadelere rağmen…
YouTube kanalı Sınırsız TV’de yayınlanan “Hangi Avrupa?” adlı programda Işın Ertürk’ün sorularını yanıtlayan programın daimi konuğu gazeteci-yazar Osman Çutsay
“Avrupa’nın en zengin metropolünde hangi çamlar devriliyor? Berlin de acaba Londra, Roma ve Paris’teki sürprizleri yaşayabilir mi? Yani Berlin’de bir iktidar değişikliği mümkün mü?
Halk ne durumda?” sorularına yanıt veriyor.
YENİ POSTA – FRANKFURT