Almanya’nın “barış” için son şansı BSW’mi?

Almanya’nın “barış” için son şansı BSW’mi?
Yayınlama: 10.03.2025
Düzenleme: 10.03.2025 22:42
19
A+
A-

Almanya’da barış ve silahsızlanma, tarihsel ve toplumsal nedenlerle her zaman önemli bir yer tutuyor. İkinci Dünya Savaşı’nın yıkıcı sonuçları ve Soğuk Savaş dönemi, Alman toplumunda militarizme karşı derin bir hassasiyet oluşturdu, bu da anayasada barışın korunmasına yönelik açık bir taahhütle kendini gösterdi. Ancak son yıllarda, özellikle Ukrayna-Rusya çatışmasının Avrupa’ya sıçrama riskiyle birlikte, bu değerler yeniden tartışma konusu haline geldi.

Eleştirel haber ve analiz portalı NachDenkSeiten’ın yayıncılarından eski Almanya Sosyal Demokrat Partili (SPD) siyasetçi Albrecht Müller’in “BSW’ye ihtiyacımız var. Acilen” (Wir brauchen das BSW. Dringend) başlıklı makalesinde dile getirdiği üzere, Sahra Wagenknecht İttifakı’nın (BSW) varlığı tam da bu noktada kritik bir önem taşıyor. Müller’e göre BSW, Avrupa’da savaşın yayılmasını önlemek ve mevcut çatışmaları sona erdirmek için acilen ihtiyaç duyulan bir siyasi güç. Bu görüş, özellikle SPD gibi geleneksel barış partilerinin militarist politikalara yönelmesiyle daha da anlam kazanıyor.

BARIŞ VE SILAHSIZLANMA: ALMANYA İÇIN NEDEN ÖNEMLI?

Almanya’nın barışa olan bağlılığı, yalnızca tarihsel bir miras değil, aynı zamanda geleceğe yönelik bir zorunluluk. Avrupa’nın merkezinde yer alan Almanya, herhangi bir çatışmanın kıtadaki domino etkisini ilk hissedecek ülkelerden biri. Ukrayna’daki savaşın genişlemesi, yalnızca insani bir felaketle sonuçlanmakla kalmaz, aynı zamanda Alman ekonomisini ve toplumsal dokusunu derinden sarsabilir. Silahsızlanma ise bu bağlamda, gerilimi artıran askeri yığınağın önüne geçerek diplomasiye alan açmayı hedefler. Müller’in vurguladığı gibi, BSW’nin bu hedefleri sahiplenmesi, Almanya’nın barışçıl bir gelecek vizyonuna katkıda bulunmasını sağlayabilir.

BSW’NIN GEREKLILIĞI VE SPD’NIN ÇÖKÜŞÜ

BSW’nin ortaya çıkışı, mevcut siyasi yelpazede bir boşluğu doldurma çabasını yansıtıyor. Müller, SPD’nin barış politikalarından uzaklaşarak militarist bir çizgiye kaydığını ve bu dönüşümün parti içinde Lars Klingbeil gibi isimlerle hız kazandığını belirtiyor. Bir zamanlar barış hareketinin öncüsü olan SPD’nin, bugün silahlanma ve savaş yanlısı politikalara destek vermesi, birçok seçmen için hayal kırıklığı yaratıyor. Öte yandan Birlik’90 / Yeşiller gibi diğer partiler de iklim değişikliği ve göç gibi konularda ideolojik bir tutum sergilerken, militarizme karşı net bir duruş sergileyemiyorlar. Bu durum, BSW’yi barış ve diplomasi yanlısı bir alternatif olarak öne çıkarıyor. NachDenkSeiten okuyucu mektuplarında da sıkça dile getirildiği üzere, BSW’nin genç bir parti olmasına rağmen sunduğu tutarlı barış vizyonu, onu Almanya’nın ihtiyacı olan bir umut ışığı haline getirmektedir.

SPD VE DIĞER PARTILERIN SAVAŞA YÖNELIŞI

SPD’nin yanı sıra Hıristiyan Demokrat Birlik (CDU), Yeşiller ve Hür Demokrat Parti (FDP) gibi partiler, son dönemde silahlanma ve NATO’nun genişleme politikalarına destek vererek savaş yanlısı bir çizgiye kaydılar. Özellikle Ukrayna’ya silah sevkiyatı ve Rusya’ya karşı sert yaptırımlar, bu partilerin diplomasi yerine çatışmayı tercih ettiğini gösteriyor. Okuyucu mektuplarından birinde Johannes Stwrtetschka, “Kriegskanzler Merz” ifadesiyle CDU lideri Friedrich Merz’in genel seferberlik çağrısı yapabilecek kadar ileri gidebileceğini öne sürüyor ve bu eğilimin toplumsal kesimlerde savaşın normalleşmesine yol açabileceği uyarısında bulunuyor. Benzer şekilde, SPD’nin militarist dönüşümü, partinin tarihsel kimliğinden uzaklaşmasına neden oldu ve barış yanlısı seçmenleri alternatifsiz bıraktı. BSW ise bu boşluğu doldurarak, savaş karşıtı bir duruşu kararlılıkla savunuyor.

BSW’YE HEM DESTEK HEM DE ELEŞTİRİLER VAR

Müller’in yazısına gelen okuyucu mektupları, BSW’nin gerekliliğine dair geniş bir fikir birliğini yansıtırken, partinin eksikliklerine de dikkat çekiyor. Okurlar militarizme karşı halkın sokaklara dökülmesi gerektiğini vurgularken, BSW’yi “yeni bir siyasi yuva” olarak tanımlıyorlar. Partinin genç seçmenler arasında zayıf kalması eleştirilirken ve daha dinamik bir imaj öneriliyor. BSW’nin parlamento dışı muhalefet olarak güçlenmesi gerektiğini belirtilirken, seçmenlerin medya manipülasyonuna karşı bilinçsizliği de eleştiriliyor. Tüm bu görüşler, BSW’nin barış ve silahsızlanma mücadelesinde Almanya için vazgeçilmez bir rol oynayabileceğini, ancak bunu başarmak için daha etkili bir stratejiye ihtiyaç duyduğunu ortaya koyuyor.

Almanya, tarihsel sorumlulukları ve jeopolitik konumu gereği barış ve silahsızlanmayı önceleyen bir politikaya ihtiyaç duyuyor. SPD ve diğer geleneksel partilerin savaşa yönelmesi, bu ihtiyacı daha da acil hale getirmiş durumda. BSW, bu bağlamda, diplomasiyi ve barışı savunan tek tutarlı ses olarak öne çıkıyor. Okuyucu mektuplarından da anlaşılacağı üzere, parti henüz potansiyelini tam anlamıyla realize edememiş olsa da, barış yanlısı bir hareketin temelini atma konusunda umut vaadediyor. Almanya’nın geleceği, bu hareketin güçlenmesine ve halkın desteğini kazanmasına bağlı görünüyor.

YENİ POSTA – STUTTGART

KAYNAK: https://www.nachdenkseiten.de/?p=129988

FOTO: Ferran Cornellà Creative Commons Attribution-Share Alike 4.0