Almanya’da ilginç bir Türkiye tartışması: Durum gerçekten vahim!
Frankfurt’a bağlı Rüsselsheim ilçesinde düzenlenen “Tarih tekerrür eder mi?” başlıklı bir toplantıda Türkiye’nin yaşadığı ve yaşayacağı travmalar masaya yatırıldı.
Rüsselsheim Friedenshaus (Barışevi) bünyesinde gerçekleştirilen toplantıda, Türkiye’nin nihai bir yıkım sürecinden geçtiği, bu kadere bundan böyle ancak sosyalist bir yönetim altında laik, bağımsız ve kamucu bir siyasetle engel olunabileceği belirtildi.
Türkiye’deki çöküş sürecinin Almanya üzerinde de etkisiz kalmasının olanaksız olacağına dikkat çeken konuşmacılar, Türkiye’nin İslamcı ve milliyetçi tuzaklarla yüz yüze bırakıldığını kaydederken, eğer Türkiye solu örgütlenerek laik, toplumcu ve plancı bir karşı taaruzla sahne almazsa, bu ülkenin Yugoslavya’yı aratacak bir finalle sahneden çekileceğini ileri sürdüler.
Fatoş Yıldız, Pembe Hendek, Sadettin Mamak, İbrahim Güler, Turhan Kurban, Çiğdem Ülküseven Erol, Cemil Fuat Hendek ve Osman Çutsay, konuşmalarında yıkım süreci çerçevesinde din, laiklik, 1923 projesi, cumhuriyet kazanımları, milliyetçi saplantılar gibi konuları ele aldılar. Konuşmacılar Türkiye’nin vahim bir finalin eşiğinde olduğunu örneklerken, boyun eğmeyi reddeden insanların örgütlenmesi dışında bu çıkmazdan kurtulmanın mümkün olmadığının altını çizdiler.
Cemil Fuat Hendek, Türkiye’yi bir “anomali” olarak ortadan kaldırmaya kararlı Batı’nın, bir içsavaşın da tarafı olabileceğine dikkat çekti. Osman Çutsay ise Türkiye’nin son yıllarda düşük yoğunluklu bir içsavaş ortamından çok yüksek yoğunluklu bir içsavaş ortamına geçiş sendromları gösterdiği iddiasında bulundu. Hendek ve Çutsay, sınıfsal bir çözüm yolu için çalışmaların yoğunlaştırılması gerektiğini savunurken, bu yolda Avrupa Almanyası’ndan pek olumlu bir destek gelmeyeceğinin de “artık iyi bilinmesi gerektiğini” hatırlattılar.
Müzikli bir girişle başlayan toplantı, katılımcıların çeşitli soru ve katkılarıyla sona erdi.
YENİ POSTA – RÜSSELSHEIM