BioNTech artık sadece milyarlarla oynayacak: Küçük Mainz kentinden bir dünya devi doğdu
Amerikan ilaç şirketi Pfizer ile Alman biyoteknoloji firması BioNTech’in geliştirdiği koronavirüs (Covid-19) aşısından AB’nin 900 milyon dozu opsiyonlu olmak üzere toplam 1,8 milyar doz daha satın aldığı bildirildi. Şirketin patlayan cirosu, bulunduğu eyalet Rheinland-Pfalz’ın vergi gelirini bile geçebilecek bir eğilim gösteriyor.
Tarihin muhtemelen en büyük ilaç tedarik sözleşmesi kamuoyuna da duyuruldu. Pfizer ve BioNTech bir açıklama yayımlayarak, AB’ye, daha önce yapılan anlaşmayla kararlaştırılan 600 milyon dozun üzerine 900 milyon dozu opsiyonlu olmak üzere 1,8 milyar doz ilave aşı tedarik edileceğini bildirdi. Açıklamada, 900 milyon doz aşının, Aralık 2021’den 2024’e kadar dağıtılmasının beklendiği kaydedildi.
Bu bildirimle, Almanya’nın mütevazı bir kenti olan Mainz’dan birkaç ay içinde bir dünya devinin doğduğu kesinlik kazanmış oldu.
Yılın ilk üç ayındaki cirosu 2 milyar 50 milyon avroyu bulan BioNTech’in, bu ilk çeyrekteki kârının ise 1 milyar 130 milyon avro olacağı açıklık kazandı. Alman ekonomi medyasında yayımlanan bazı haberlerde, bu tutarların, geçen yılın aynı dönemine göre 74 katlık bir artış anlamına geldiği dikkat çekildi. Yılın ilk 4 ayının sonuçlarına ve muhtemel gelişmelere göre yapılan tahminler, BioNTech’in bu yılki cirosunun 12,4 milyar avrodan aşağı olmayacağını gösteriyor. Ancak korona salgınındaki gelişmelere bağlı olarak, bu rakamların yukarıya doğru değişmesi de mümkün görülüyor.
TARİHİN EN BÜYÜK İLAÇ TEDARİK SÖZLEŞMESİ
BioNTech, partneri Pfizer eşliğinde AB ile tarihin en büyük ilaç tedarik sözleşmesini imzaladı. Bu da 2023’e kadar AB’nin, söz konusu şirketlere 35 milyar avroluk bir ödeme yapacağı anlamına geliyor. BioNTech, bir süre önce kan pıhtılaşması sorunu yaşayan diğer ilaçlar AstraZeneca ve Johnson&Johnson sonrasında, şu an itibariyle aşı alanında piyasaya tamamen egemen görünüyor.
Milyarlarca avro tutarındaki getirinin BioNTech yönetimi tarafından nasıl değerlendirileceği, Uluslar arası borsalarda çok sık sorulan bir soru. BioNTech’in özellikle kanser araştırmalarında benzer bir teknolojik başarıyı yakalayıp yakalayamayacağı henüz bilinmiyor. Ama esas uzmanlık, araştırma ve üretim alanı kanser tedavisi olan BioNTech’in durumunun bu yılın ikinci yarısında bu alanlarda da ilk sinyallerini vereceği sanılıyor. Bu sinyallerin olumsuz olacağını tam bir kesinlikle iddia eden ise yok.
BioNTech geçen yılın ilk çeyreğinde 65,1 milyon avro olan araştırma giderlerini, bu yılın ilk çeyreğinde 216,2 milyon avroya yükseltti. Şirketin üzerine yağan paranın önümüzdeki yıllarda birden kesilmeyeceğine, çünkü aşının önümüzdeki yıllarda korona salgınıyla mücadelede yinelenmesi gerekeceğine dikkat çekiliyor. Haftalık ekonomi ve borsa dergisi Euro am Sonntag, şirketin borsalardaki hareketliliğiyle ilgili bir haberinde pazara yeni girecek aşıların, BioNTech aşısının fiyatını aşağıya çekebileceğine, bunun da hisse senedi fiyatlarına ve borsalara bir biçimde yansıyacağına dikkat çekti. Ancak son derece kompleks bir yapıya sahip BioNTech aşısının kolayca taklit edilebileceğine ihtimal verilmiyor.
Bu arada, 217 bin nüfuslu Mainz kentinden dünya devi bir şirket doğduğu gerçeği, artık hiçbir kesim tarafından reddedilemiyor. Uğur Şahin ve Özlem Türeci’yi bir anda dünyanın sayılı milyarderleri arasına sokan bu gelişme, milyonlarca insanı yere seren, onlarca ülkenin ekonomisini çökerten salgının dikkate değer bir “yan getirisi” olduğu ileri sürülüyor.
BioNTech’in borsalar ve ekonomideki ağırlığının yıllar içinde, dünya piyasalarındaki gelişmelere ve patent pazarlıklarına bağlı olarak gerilemeyeceğine inananların sayısı, şu anda, şirketi sürprizlerin vurabileceğini düşünenlerden daha fazla.
YENİ POSTA – BERLİN
FOTO: A.A.