“Zoraki” seçilen ilk şansölye: Merz “Savaş Başbakanı” mı oluyor?

Artık iyice bizim de ayarlarımızla oynuyorlar. Alman siyaseti tam anlamıyla bir aşk filmine dönüştü: İhanet, intikam, entrika, bubi tuzakları… Büyük koalisyonun (Almanya Sosyal Demokrat Parti (SPD) ve Hıristiyan Demokrat ve Sosyal Birlik partileri (CDU / CSU) aşkının uzun sürmeyeceğini tahmin ediyorduk ama böylesini aklımızdan bile geçirmemiştik.
Federal Meclis’te tarihi bir ilk yaşandı: Hristiyan Demokratların bugünkü başbakan adayı Friedrich Merz, ilk turda şansölye seçilemedi. Gerekli 316 oyun yalnızca 310’unu aldı. Ama asıl soru şu: Bu reddin arkasında kim var ve neden?
Sosyal Demokratlar mı “BlackRock kapitalisti” Merz’e dur dedi?
Yoksa CDU içindeki küskünler mi intikam aldı?
Ve ardından sahneye kısa bir süre önce Alman iç istihbaratı tarafından “aşırı sağcı” ilan edilen Almanya için Alternatif (AfD) çıktı. Taktik oylarla sistemi sabote etmeye alışkın bu sağ popülist parti, Merz’e destek verip bir kez daha kaos hesabı mı yaptı? Tıpkı beş yıl önce Thüringen’de olduğu gibi…
Yeri gelmişken… son anketlere göre ülkenin en güçlü partisi konumunda olan AfD’nin içinde yer yer aşırı sağcı ve faşizan gruplar var. Ancak partinin tamamına resmi ağızlardan “aşırı sağcı” ya da “nazi” damgası vurulması ve istihbaratın bu tanımını dayanak göstererek en güçlü rakibi yasaklamaya kalkmak demokrasi ve hukukun üstünlüğü gibi kavramlarla ne kadar bağdaşıyor, onu da sorgulamak gerekir.
Konuya dönersek… Bu tarihi yenilgiden sonra dikkat çekici bir hamle geldi: İkinci tur için meclis kuralları değiştirildi!
Merz’in ilk turda seçilememesi Almanya’yı sarstı. Ama maçın ikinci yarısı daha da inanılmazdı. Meclis oturumu saatlerce durduruldu, kulislerde tansiyon yükseldi. Kapalı kapılar ardında yoğun pazarlıklar yapıldı. Başlangıçta “bugün ikinci tur yok” denmişti ama…
Sonunda sürpriz bir uzlaşı sağlandı!
CDU/CSU, SPD, Yeşiller ve Sol Parti birleşerek, ikinci turu bugün yapabilmek için meclis iç tüzüğünü üçte iki çoğunlukla değiştirdi!
Ve böylece, artan savaş çağrıları, devasa savunma bütçeleri, göç politikalarındaki gerilim ve halkın büyüyen ekonomik kaygılarıyla güven yitirmiş, toplumun geniş kesimleri tarafından istenmeyen bir isim haline gelen Friedrich Merz, ikinci turda “zorla” Şansölye seçildi.
Almanya’nın “Savaş Başbakanı” seçildiğini söylemek abartı olmaz.
Bu tespiti destekleyen ilk ses NATO’dan geldi. NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, Merz’in liderliğinin “caydırıcılık ve savunma kapasitesinin” güçlendirilmesi açısından belirleyici olacağını vurguladı. X platformundaki paylaşımında Rutte, “Liderlik gücünüz, halklarımızın güvenliğini sağlama yolunda belirleyici olacak,” dedi.
Bu açıklamalar, Merz’in yalnızca Almanya’nın iç siyasetinde değil, aynı zamanda uluslararası güvenlik mimarisinde de nasıl bir rol üstleneceğini gösteriyor. Artan savunma bütçesi, Ukrayna’ya süren destek ve Alman ordusunun yeniden yapılandırılması gibi başlıklar, onu “savaş zamanı başbakanı” konumuna taşıyor.
Merz’e yurt dışından ilk tebrikler Ukrayna ve Polonya’dan geldi. Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Selenskyj, Merz’e başarılar dileyerek, Almanya’nın daha güçlü bir ülke olarak Avrupa ve transatlantik ilişkilerde daha fazla liderlik üstlenmesini umut ettiğini söyledi. Polonya Başbakanı Donald Tusk ise, “Yarın Varşova’da görüşürüz, Başbakan,” diyerek hem diplomatik sıcaklığı hem de yeni dönemin temposunu özetledi. Merz’in yarın yani çarşamba günü İkinci Dünya Savaşı anma etkinlikleri kapsamında Varşova’ya gitmesi bekleniyor.
Alman Meclisi’nde bugün yaşananlar, sistemin bir “kriz yönetimi” provası mıydı yoksa sadece günü kurtarmaya dönük bir hamle mi?
Her halükarda belli ki bu yolda her şey mubah görülüyor.
Buraya not düşelim: “Büyük koalisyon”un 2025 yazında dillere dolanacak şarkısı çoktan yazıldı bile:
“Benden sonrası tufan.”
Almanya’da siyaset sahnesi bir kez daha tuzaklarla dolu bir arenaya dönüştü. Bu ülkede her gün biraz daha fazla sistemin çatırdadığına, kurumsal çürümeye ve güven erozyonuna tanık oluyoruz.
Hepimize şimdiden geçmiş olsun.
IŞIN ERTÜRK – STUTTGART
FOTO: Olaf Kosinsky – Creative Commons Attribution-Share Alike 3.0 de