Veri ticareti: Cinsel sapıktan istihbarata, herkes nerede ne yaptığınızı biliyor

Veri ticareti: Cinsel sapıktan istihbarata, herkes nerede ne yaptığınızı biliyor
Yayınlama: 21.01.2025
Düzenleme: 21.01.2025 14:42
12
A+
A-

Ormanda kayboldunuz ve çıkış yolunu mu bulamıyorsunuz? Sorun değil: Hava durumu uygulamanız tam olarak nerede olduğunuzu biliyor. Ve bunu çoktan başkalarına da söylemiştir: Kimlere mi? Örneğin sokaktaki mağazalara, dağ yürüyüş rehberi yayıncısına, flört platformuna, belki de ABD ordusuna veya Alman istihbarat örgütü BND’ye, hatta haftalardır sizi takip eden cinsel suçluya bile. 

Netzpolitik.org, Bayerischer Rundfunk (BR) ve Norveç, İsveç, İsviçre, Hollanda ve ABD’den beş medya ortağından oluşan bir araştırma ağı işte bu korkunç gerçeği kamuoyuna açıkladı. 

Screenshot

Söz konusu araştırma ağı, cep telefonu kullanıcılarının konum verilerinin nasıl toplandığını ve bu bilgilerin kimlere sunulduğunu ortaya koydu. İşte uluslararası medya kuruluşlarının iş birliğiyle yapılan bu araştırma, milyonlarca insanın günlük olarak izlendiğini kanıtlıyor. Reklamcılar, gizli servisler, suçlular ve hatta sapıklar, bu verileri kendi amaçları doğrultusunda kullanabiliyor.  

Almanya’da yayımlanan eleştirel haber ve analiz portalı NachDenkSeiten’da, Ralf Wurzbacher imzalı makalede dijital dünyada gizliliğin nasıl büyük bir tehdit altında olduğu gözler önüne seriliyor. “Dijital Hava Durumu Amcası Şu Anda Nerede Olduğunuzu Biliyor” başlıklı bu makale, kullanıcıların cep telefonlarından elde edilen konum verilerinin nasıl istismar edildiğini ve bu durumun gelecekte insan yaşamını nasıl şekillendirebileceğini kapsamlı bir şekilde ele alıyor. 

Hava durumu uygulamaları, fitness takipçileri ve sosyal medya platformları, kullanıcıların konumlarını milimetre hassasiyetinde izleyebiliyor. Örneğin, Alman hava durumu kuruluşu WetterOnline GmbH’nin sunduğu popüler hava durumu uygulamaları, yalnızca Almanya’da yüz binlerce kullanıcıyı izliyor ve bu verileri 830’dan fazla reklam ortağına iletiyor. Google ve Microsoft gibi teknoloji devleri de bu sürecin parçası.

KORKUTUCU ÖRNEKLER: GİZLİLİK KAYBININ BOYUTLARI

Araştırmacıların analiz ettiği devasa veri seti, bireylerin günlük yaşamlarının neredeyse tamamen haritalandırılabileceğini gösteriyor.  

Bakalım nasıl:

– Hareket Kalıpları: Evden işe düzenli seyahatler, spor salonu veya restoran ziyaretleri gibi bilgiler kolayca elde edilebiliyor.  

– Sağlık Verileri: Klinik ve eczane ziyaretleri, kullanıcıların sağlık durumlarına dair ipuçları veriyor.  

– Riskli Durumlar: Genelevler veya uyuşturucu kliniklerine yapılan ziyaretler gibi hassas bilgiler, kişileri şantaj veya taciz gibi tehditlere açık hale getiriyor.

Bir örnekte, bir kullanıcının yalnızca bir günlük hareketleri incelenerek adresi, sağlık durumu ve düzenli ziyaret ettiği mekanlar tespit edildi.

VERİ TİCARETİNİN MEKANİZMASI: GERÇEK ZAMANLI TEKLİF VERME (RTB)

Kullanıcı verileri, Gerçek Zamanlı Teklif Verme (RTB) adı verilen bir sistemle toplanıyor ve reklam platformlarına sunuluyor. Bu sistemde, kullanıcıların IP adresleri ve mobil reklam kimlikleri gibi bilgiler, milisaniyeler içinde yapılan açık artırmalarla reklamcılara iletiliyor. Ancak bu süreçte veriler yalnızca reklamcılara değil, aynı zamanda diğer kötü niyetli aktörlere de ulaşıyor.

VERİ KORUMA SAVUNUCULARI:  

Alman Tüketici Örgütleri Derneği’nden Michaela Schröder, bu durumun “küresel çevrimiçi reklamcılık pazarının kontrolden çıktığını” gösterdiğini belirtiyor. Avrupa Komisyonu’na kişiselleştirilmiş reklamcılığı yasaklayan düzenlemeler getirilmesi çağrısında bulunuyor. Ancak bu tür girişimler, güçlü lobiler nedeniyle genellikle başarısızlıkla sonuçlanıyor.

TEKNOLOJİK ÇÖZÜMLER

– Takip özelliklerini devre dışı bırakma: Akıllı telefon ve uygulama ayarlarından konum paylaşımını kapatmak.  

– Anonimleştirme araçları: VPN kullanımı veya reklam kimliklerini sıfırlama gibi yöntemler. 

RADİKAL ÇÖZÜM:  

Cep telefonlarını tamamen terk etmek. Dijital cihazlardan uzak bir yaşam, hem gizliliği korumanın hem de insanın yön bulma gibi doğal yetilerini geliştirmesinin bir yolu olarak görülüyor.

DİJİTAL DÖNEMİN KARANLIK YÜZÜ

Dijitalleşme, insan yaşamını kolaylaştırırken, gizlilik ihlallerini de beraberinde getiriyor. Uzmanlar, bu durumu “muazzam bir kontrol kaybı” olarak tanımlıyor. Kişisel verilerin korunması için bireylerin bilinçlenmesi ve daha güçlü yasal düzenlemelerin devreye girmesi gerekiyor. Ancak bu gerçekleşene kadar, kullanıcılar kendi güvenliklerini sağlamak için proaktif adımlar atmak zorunda. 

Teknoloji çağında, gizlilik bir lüks değil, temel bir hak olarak görülmeli.

YENİ POSTA – STUTTGART

KAYNAK: https://www.nachdenkseiten.de/?p=127529

FOTO: Foto von Tobias Tullius auf Unsplash