Türk gazeteci hedef gösterilmişti: BİLD’in linç manşeti yargıya taşınıyor

Türk gazeteci hedef gösterilmişti: BİLD’in linç manşeti yargıya taşınıyor
Yayınlama: 08.09.2025
62
A+
A-

Almanya’nın en yüksek tirajlı gazetesi BİLD, 16 Ağustos 2025 tarihli baskısında Türk kökenli gazeteci Adil Palta’yı manşetine taşıdı. Sosyal yardım aldığı dönemde Türkiye’de televizyon programı sunduğu iddiasıyla yapılan yayın, Palta’yı kamuoyu önünde hedef gösterdi ve kişisel yaşamında derin bir sarsıntıya yol açtı. Böylece Türk gazeteci yalnızca yargı önünde değil, bir gazetenin manşeti aracılığıyla kamuoyu nezdinde de bir kez daha cezalandırılmış oldu.

AVUKAT ADEM DOĞAN’DAN BİLD’E MEKTUP

Olayın ardından Palta’nın avukatı Adem Doğan, Stuttgart’tan BİLD gazetesine hitaben bir mektup gönderdi. Kamuoyuna da açıklanan bu metinde Doğan, haberde yer alan bilgilerin birçok açıdan gerçeğe aykırı ve yanıltıcı olduğunu belirtti. Özellikle gelir, malvarlığı ve kazanç tutarlarının hiçbir temele dayanmadığını vurgulayan Doğan, müvekkilinin yalnızca hatalı bildirimlerde bulunduğunu kabul ettiğini, ancak BİLD’in konuyu büyüterek kamuoyu önünde bir infaza dönüştürdüğünü ifade etti.

Doğan, hem BİLD’den hem de haberi sorgulamadan tekrar eden Alman ve Türk medyasından tekzip, düzeltme ve özür talep etti. Türk hukukçunun BİLD’in yanı sıra basın kuruluşları ve gazetecilere ilettiği açıklamanın tamamı şöyle:

“KAMUOYUNUN DİKKATİNE

BİLD gazetesinde müvekkilim Adil Palta hakkında yayımlanan haber, birçok açıdan gerçeğe aykırı ve yanıltıcı bilgiler içermekte olup, kamuoyuna yanlış bir tablo sunmaktadır. Bu tür bir yayın, doğru ve özenli habercilik ilkeleriyle bağdaşmamaktadır. Müvekkilim, Anayasa’da güvence altına alınan basın özgürlüğüne saygı duymaktadır. Ancak bu özgürlük; gerçeğe aykırı iddialar, yanıltıcı manşetler ve tek taraflı sunumlarla kişinin şahsiyet haklarına müdahale edildiğinde sona erer.

Doğru olan, müvekkilimin hatalı bildirimlerde bulunduğunu kabul etmesidir. Ancak Bild gazetesinde yer alan haber, özellikle gelir, malvarlığı ve kazanç tutarları bakımından gerçek dışıdır. Bu rakamlar hiçbir temele dayanmamaktadır. Müvekkilim ayrıca, yargılandığını kabul etmekte ve verdiği zararı da telafi etmeye hazır olduğunu açıkça beyan etmektedir.

Bu yayın, müvekkilimin kişisel ve mesleki onurunu ağır biçimde zedelemiş, onu psikolojik olarak derin bir sarsıntıya uğratmıştır. Bir insanın hayatını karartacak kadar yıkıcı olan bu manşet, basın özgürlüğünün değil, toplumsal infazın örneği olarak medya arşivlerindeki yerini almıştır.

Üzüntüyle belirtmek isteriz ki, Bild gazetesinin bu manipülatif haberi yalnızca kendi sayfalarında kalmamış, araştırma yapmadan ve habercilik sorumluluğunu unutarak Türk basınında da bazı gazeteler, televizyon kanalları ve sosyal medya paylaşımları aracılığıyla aynen tekrar edilmiştir. Kamuoyunu bilgilendirmek yerine bir kişinin karalanmasına hizmet eden bu yaklaşımı kınıyoruz.

Bu nedenle talebimiz açıktır: Hem Bild gazetesinden hem de haberi sorgulamadan yayan tüm mecralardan; yanlış ve çarpıtılmış bilgilerin aynı görünürlükte düzeltilmesini, kamuoyuna açık bir özür borcunun yerine getirilmesini ve tekzip yayımlanmasını talep ediyoruz. Aksi hâlde müvekkilimin uğradığı tüm maddi ve manevi zararlar için gerekli hukuki süreçler başlatılacaktır.

Saygılarımla

Adem Doğan – Adil Palta’nın avukatı”

BİLD TALEPLERİ REDDETTİ

BİLD gazetesi, avukatın mektubunda yer alan tüm talepleri reddettiğini açıkladı. Bunun üzerine Avukat Doğan, maddi ve manevi zararlar için hukuki süreç başlatacaklarını ve dava açacaklarını duyurdu.

Olay yalnızca Adil Palta’yı hedef alan bir manşetle sınırlı kalmadı. BİLD’in haberi, Alman ve Türk basınında da araştırılmadan, gazetecilik ilkeleri gözetilmeden tekrarlandı. Bu durum, hem Almanya’da hem de Türkiye’de medyanın skandal odaklı, yüzeysel ve sorumsuz bir çizgiye kaydığı eleştirilerini güçlendirdi.

HABERCİLİK TARZI: BİLD ÜZERİNE KİTAP DAHİ YAZILDI

BİLD’in habercilik tarzı, yalnızca bugünün değil, onlarca yılın tartışma konusu.

2021’de yayımlanan “Ohne Rücksicht auf Verluste” (Ne Pahasına Olursa Olsun) adlı kitapta Mats Schönauer ve Moritz Tschermak, gazetenin toplumu nasıl böldüğünü belgeliyor. Hartz-IV (sosyal yardım) alıcılarının hedef gösterilmesinden göçmenlere yönelik nefretin körüklenmesine ve sağ popülist AfD’nin yükselişine katkıya kadar pek çok örnek aktarılıyor. Yazarlar, BİLD’in mağdurlar üzerinde bıraktığı yıkıcı psikolojik etkilerin altını çiziyor.

BİLD NE KADAR TEHLİKELİ?

BİLD’in tehlikeli gücü, Almanya’nın Nobel ödüllü yazarlarından Heinrich Böll tarafından da eleştirilmişti. 1960’lar ve 70’lerde gazetenin tek taraflı yayıncılığını demokrasiye tehdit olarak gören Böll, Springer grubuna karşı sert tavır aldı. Yaşadığı saldırılar ve karalama kampanyaları, onun “Katharina Blum’un Çiğnenen Onuru” romanına ilham vermişti.

Bu arada Günter Wallraff’ın belgeselleri ve gazetenin içyüzünü konu alan “Aufmacher” (Manşet Haber) kitabı da büyük ilgi görmüştü. Kitabın bir süre önce yeni baskıları da yapıldı.

AXEL SPRİNGER VE YENİ TARTIŞMALAR

BİLD, Axel Springer yayınevi bünyesinde faaliyet gösteriyor. Geçtiğimiz temmuz ayında yayınevinde çalışanlara İsrail’e sadakat vurgusu yapılan bir yazışma gönderildiği ortaya çıkmış, bu da basın bağımsızlığına gölge düşüren yeni tartışmaları beraberinde getirmişti.

Adil Palta vakası, yalnızca bir Türk kökenli gazetecinin kişisel dramı değil, aynı zamanda Avrupa’da basının gücü ve sorumluluğu üzerine yakıcı bir sınav niteliği taşıyor. BİLD’in bu manşetinin, basın özgürlüğünün en temel ilkesi olan “gerçeği arama ve aktarma” ilkesini yok saydığı tezinin mahkemece onaylanması veya reddiyle sonuçlanacak bir süreç işlemeye başladı.

Soru şu: Gerçekleri çarpıtan, insanları hedefe koyan ve yaşamlarını karartan bir gazetecilik anlayışı hâlâ “özgür basın” mıdır, yoksa “manşetle infaz” mı?

YENİ POSTA – STUTTGART