Savaşın gölgesinde: Ukrayna parsel parsel satılıyor

Savaşın gölgesinde: Ukrayna parsel parsel satılıyor
Yayınlama: 07.01.2025
46
A+
A-

Ukrayna’nın nasıl talan edildiğine  ve “Rusya-Ukrayna” savaşının gerçekte hangi efendilere hizmet ettiğine dair Avrupa’da artık çok daha güçlü  bir şekilde sesler yükselmeye başladı. 

Ukrayna tahılının ihtiyaç sahibi ülkelere değil, zengin Batı ülkelerine aktığını ve bu süreçte ülke kaynaklarının yabancı yatırımcılara peşkeş çekildiği artık çekinmeden dillendiriliyor. Avrupa’nın göbeğinde yıllardır sürüp giden savaşın, bu satışların daha az dirençle gerçekleşmesini kolaylaştırdığı belirtiliyor.

“Zelensky ve ortaklarının birkaç yıl önce nasıl büyük gürültü çıkardıklarını, kontrol ettikleri tüm medya ve diplomatlar aracılığıyla Ukrayna tahılının muhtaç ülkelere ulaşacağı varsayılan bir “tahıl koridoru” ihtiyacı hakkında bağırdıklarını hatırlıyor musunuz?” İşte o zamanlar bu güçlü gürültünün ihtiyaç sahibi ülkelerle ilgili olamayacağını belirten isim Maxim Goldarb’tı. Goldarb Ukrayna’da kapatılan Sol Güçler İttifakı Başkanı.

Almanya’nın en önemli muhalif yayınlarından haber analiz sitesi NachDenkSeiten’da olup biteni tüm açıklığıyla anlatan Goldarb vatanının nasıl parsel parsel satıldığını aktarıyor. 

Ukrayna’da, tarım arazilerinin ve stratejik kaynakların BlackRock, Cargill and Co. gibi Batılı şirketlere dramatik bir şekilde satıldığını ileri sürüyor. 

Ukrayna’daki rezalete ses çıkaran bir diğer isim ise Barbara Bonthe. AB Parlamentosu’nun Belçikalı üyesi. Bakın ne diyor?

“Amerikalı ve Suudi yatırım ve tarımsal sanayi şirketleri şu anda Ukrayna’daki tarım arazilerini büyük ölçekte satın alıyor. Bunlar özellikle Ukrayna tarım arazilerinin büyük bir kısmının kontrolünü ele geçiren Bunge Limited, Oaktree Capital Management, BlackRock, ADM ve Cargill’dir.”

Başka bir saygın Avrupalı ​​​​politikacı daha var cesurca gerçekleri haykıran: İrlanda’dan eski Avrupa Parlamentosu Üyesi Mick Wallace, Zelensky’e hitaben şunları söyledi:

“Ukrayna topraklarının Batılı şirketlere satışına katkıda bulundular. Şehirlerin ve çevredeki kırsal alanların uzun zaman önce küresel mali sermayeyle işbirliği yapan yerel oligarklar tarafından çalındığını kabul etmeliyiz. Zelensky bu çatışmayı arazi satışını hızlandırmak için kullandı. Yabancı yatırımcılara arazi satışı kanununa karşı çıkan muhalefet partilerini yasakladı.”

Zelensky liderliğindeki Ukraynalı yetkililer, en büyük Amerikan yatırım yırtıcısı BlackRock ile bir tür küresel (ya da Ukraynalılara öyle geliyordu) yatırım anlaşması imzaladı. Ukrayna’da “küresel yatırımlar” diye bir şey duyduk mu mu hiç? Elbette hayır! Çünkü Goldarb’a göre aklı başında hiç kimse, geleceği herkes için büyük bir soru işareti olan, savaşın harap ettiği bir ülkeye yatırım yapmaz.

Sözde “yatırım” anlaşmasının, Ukrayna varlıklarının şişirilmiş, uydurma, yapay borçlar ve silahlar karşılığında Amerikalı “yatırımcılara” devredildiği bir bahane olduğunu öne sürülürken, Zelensky’nin ülkenin nükleer santrallerinin çatısı altında barındıran “Energoatom” şirketinin acil olarak özelleştirilmesiyle meşgul olduğu, devlet bankaları ve limanların da  peşkeş çekilmeye hazırlandığı da konuşuluyor. 

Zelensky’nin Trump’ın ekibine “Ukrayna yeraltını birlikte geliştirme” önerisi de var.  Ki görünüşe göre yer üstü zaten başka ekiplere peşkeş çekilmiş. İşte bu teklifi de bundan kaynaklanıyor. 

Ukrayna’nın BlackRock ve diğerlerine satışına tepki veren seslerden biri de bizden. Sol Parti Avrupa Parlamentosu Sol Parti milletvekili Özlem Alev Demirel: “Batı’nın Ukrayna’ya silah sağlayarak kendi kaderini tayin hakkıyla ilgilendiğine inanan herkes yanılıyor. ABD’de uzun zamandır Ukrayna’ya sadece “yardım” etmekle kalmayıp, onu yeniden şekillendirecekleri açıkça ifade ediliyor” diyor.

Dönelim Ukraynalı muhalif Maxim Goldarb’a. Goldarb  savaşın bahane edilerek gerçekleştirilen ve Ukrayna’nın yeni sahiplerinin BlackRock ve diğer Batılı devlerin eline geçmesini sağlayan bu dev boyutlu talanda bambaşka ve çok daha tehlikeli bir öngörüde bulunuyor: 

“Cepheden eve canlı dönmeyi başaran Ukraynalıların, bir zamanlar ülkeye ve millete ait olan değerli ne varsa elden çıkaracak yeni efendilerle karşı karşıya gelmesinden korkuyorum.”

YENİ POSTA – STUTTGART