Saldırıya uğrayan gazeteci Erk Acarer: “Türkiye’deki sorun Almanya ve Avrupa’yı da yangın yerine çevirir”

Saldırıya uğrayan gazeteci Erk Acarer: “Türkiye’deki sorun Almanya ve Avrupa’yı da yangın yerine çevirir”
Yayınlama: 09.07.2021
Düzenleme: 09.07.2021 22:33
113
A+
A-

Almanya’nın başkenti Berlin’de evinin avlusunda ailesinin yanında yumruklu ve bıçaklı saldırıya uğrayan Erk Acarer’e göre failler Almanya dışından geldi ve saldırının ardından da Almanya’yı terk etti.

Berlin’de evinde uğradığı saldırının ardından sorularımızı yanıtlayan BirGün gazetesi yazarı Erk Acarer, köşeye sıkışan otoriter iktidarların hep benzer yollar izlediklerine işaret etti. Saldırganların Almanya dışından gelip, olayın ardından Almanya’yı terk etmiş olabileceklerini belirten Acarer söz konusu saldırıların kriminal değil politik arka planı olduğunu Alman makamlarına da izah ettiğini söyledi.

Olası bir sıkıntı yaşandığında bundan tüm halkların güvenliğinin tehdit altında olacağını bildiren Erk Acarer “Türkiye’de olası bir sorun çıksa sadece Almanya’yı, Avrupa’yı değil dünyada dört bir yanı yangın yerine çevirir” dedi.

Yeni Posta gazetesinin YouTube kanalındaki Avrupa Gündemi’ne konuk olan gazeteci-yazar Acarer, ticari, mülteci ve silah bağlantıları bulunan Almanya’nın Türkiye ile anlaşmalarının devam etmesini eleştirerek, Alman hükümetine bu yönde baskı yapılması gerektiğini de dile getirdi.

Almanya’daki Türkiye toplumunun demokratik, devrimci, sol ve aydın kesiminden büyük destek gördüğünü bildiren Erk Acarer, Alman medyasının ve meslektaşlarının da durumu kavradıklarını hatta Alman hükümetinden daha iyi anladıklarını da bildirdi.

Saldırı nedeniyle ailece bir travma yaşadıklarına işaret eden Erk Acarer’in aktardıklarından satış başları ise şöyle:

İSTİHBARAT ZAFİYETİ Mİ?

“İçsavaşla ilgili kurguları vardı. Bu oyunun da sonuna geldiler. AKP iktidarının elinde tuttuğu kurumlarda çok büyük bir parçalanma mevcut. Eskisi gibi tüm kurumları, toplum bileşenlerini konsolide etmeleri çok güç.  Saldırıya gelince, Almanya’da bu konuyla ilgili istihbaratta çok ciddi bir zafiyet olduğunu görüyoruz. Emniyette meselenin sadece kriminal bir süreç olmadığını politik bir arka planı bulunduğunu aktardık.

AVRUPA’NIN İKİYÜZLÜLÜĞÜ

Diğer taraftan Türkiye-Almanya arasında ortak pazar, silah ticareti ve mülteci anlaşmaları devam ediyor. Alman hükümetine bu yönde baskı yapılması gerekiyor. Alman makamlarına önümüzdeki günlerde bu konuları da aktaracağım. Avrupa’nın bir ikiyüzlülüğü olduğunu Alman medyası da siyaset dünyası da biliyor. ‘Türkiye’de demokrasi yok. Siyasi rehineler var, tutsaklar var’ deyip sonra bu anlaşmaları sürdürmek, danışıklı dövüşü, siyasi birlikteliği ortaya koyuyor. Almanya’da da eylül ayındaki seçimlerin ardından hükümet değişecek. Türkiye’nin de işleri öyle ‘al gülüm ver gülüm’ ile devam edemeyecek.

“TÜRKİYE’DE OLASI BİR SIKINTI DÜNYAYI YANGIN YERİNE ÇEVİRİR”

Öte yandan Türkiye’de olası bir sorun sadece Almanya’yı, Avrupa’yı değil dünyada her yeri yangın yerine çevirir. Bunu 2010 yılındaki Suriye savaşının yansımalarına bakarak söylüyoruz. Berlin, Paris, Belçika, Türkiye’deki IŞİD saldırılarına bakın. Suriye sadece 20 milyonluk nüfusa sahipti ancak dünyanın dört bir yanı mülteci dramına sahne oldu. Yerel noktalarda patlamalarla, terör saldırıları ile III. Dünya Savaşı’nı yaşadık.

Türkiye ise 80 milyonluk bir ülke. Yine Türkiye’deki Kobane eylemlerinin etkisi Almanya’da görüldü. Türkiye’nin bu çeteleri Avrupa’da konsolide edememesi için gazetecilere kulak vermeliler. Avrupa’ya nasıl etki edebileceğini makamların çok ciddiye alması gerekiyor. Saldırıdan hemen sonra hastanede polise ‘Ciddiyetin farkında olun’ dedim. Mesele aslında çok açık.

“TEDBİR ALINMAZSA TÜM HAKLARIN GÜVENLİĞİ TEHLİKEYE GİRER”

İktidarın pisliklerini yazan bir gazeteciye saldırıyorlar ve ‘Yazmayacaksın!’ diye bağırıp  gözdağı veriyorlar. İşte bu nedenle gereken tedbirler alınmazsa bütün halkların güvenliği tehlikeye girer. Almanya’ya gelince… Baştan beri Türkiye toplumun demokrat, devrimci, sol, sosyalist ve aydın kesiminin desteğini görüyorum. Ve çok minnettarım. Alman meslektaşlarımız ve medya da durumumuzu hükümetten daha iyi kavradı ve bunu çalışmalarıyla da gösteriyorlar. Almanya’da  bizler hükümete baskıyı arttırmalıyız ve kendimizi daha iyi ifade edebilmeliyiz.

“BU SALDIRI AKILLA İZAH EDİLEMEZ”

Diğer taraftan bütün otoriter iktidarlar köşeye sıkışınca bunları yaparlar. Bu saldırı da çılgınlık halinde olduklarını gösteriyor. Almanya’nın başkentinde bir gazeteciye evinde saldırmak akılla izah edilemez. Tetikçiler bizim için değersizdir ve nereye kadar uzandıklarını da biliyoruz. Saldırı nedeniyle elbette ailecek travma geçirdik. Bir kız çocuğunun babasının ölmesinden korkması çok dramatik. Eşim güçlüdür ve hayat duruşundan ödün vermez. Ancak her şey gözünün önünde oldu. Kızımın da eşimin de destek alması gerekiyor.

“DAHA ÇOK KORUMA DAHA AZ ÖZGÜRLÜK”

Şu anda çok geniş bir koruma altındayız. Önümüzdeki günlerde koruma daha da arttırılacak, daha az özgür olacağız. Her şeye rağmen gerçeklerin peşinde olacağız ve olanı yazmaya da devam edeceğiz. Tetikçiler ise bana göre Almanya dışından yollandı. Faillerin yakalanmalarının hiç de kolay olmadığını düşünüyorum, hatta Almanya’dan çoktan ayrılmışlardır. Çok ucuz atlatılmış bir saldırıdır bu. Biz mesajlarla ilgilenmiyoruz, mesajı biz veriyoruz: Artık gitmek üzere olan bir iktidarsınız ve daha fazla suç işlemeden seçimlerde ayrılın.”

“ASLA FAŞİZME TESLİM OLMAYACAĞIM”

Avrupa, Hollandalı gazeteci Peter R. de Vries’e yönelik silahlı ağır saldırıyı konuşurken, ondan çok kısa bir süre sonra yaşamını Almanya’nın başkenti Berlin’de sürdüren gazeteci yazar Erk Acerer evinde yumruklu, bıçaklı saldırıya uğramıştı.

Twitter hesabından olayı duyuran ve failleri tanıdığını vurgulayan  Acarer şu paylaşımda bulunmuştu:

“Berlin’de evimin içinde bıçaklı ve yumruklu saldırıya uğradım. Hayati bir riskim yok, hastaneye gidiyoruz. Failleri biliyorum. Asla faşizme teslim olmayacağım. Kimse endişelenmesin, bu günler geçecek!”

IŞIN ERTÜRK – BERLİN

FOTO: www.twitter.com

Bir Yorum Yazın
Ziyaretçi Yorumları - 1 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.