Rusya: İpler hâlâ Putin’in elinde mi?

Rusya: İpler hâlâ Putin’in elinde mi?
Yayınlama: 28.06.2023
55
A+
A-

Rusya’da geçtiğimiz hafta sonu yaşanan Wagner isyanının ardından, ülkede şimdilik bir sükûnet sağlanmış gibi görünüyor.

Paralı asker grubu lideri Prigojin, Belarus’a sığınmış durumda. Rusya Devlet Başkanı, silahlı kuvvetlerin ülkeyi iç savaşın eşiğinden kurtardığı için teşekkürlerini iletti. Ancak Avrupa basınına göre, asıl sorun artık Putin sistemindeki çatlakların derinliği konusunda.

Rusya siyaset bilimci Konstantin Sonin, Putin’in izolasyon derecesini, isyanın devam ettiği süre boyunca verilen tepkiler üzerinden değerlendiriyor. Sonin’e göre, Putin’in itibarı açısından özellikle zararlı bir gün oldu. Rostov-na-Donu, Voronej ve Moskova’da iktidara meydan okuma protestoları düzenlenmemesi dikkat çekici. Putin’in sabahki konuşmasının üzerinden saatler geçmesine rağmen, diğer siyasetçilerden tek bir destek mesajı gelmedi. Moskova Belediye Başkanı Sobyanin, Başbakan Mişustin ve Dışişleri Bakanı Lavrov bile kamera ve mikrofonların karşısına geçmedi. Bu duraksama, Rusya’daki siyasi elitin liderlik değişimine ve hatta şiddet yoluyla değişime hazır olduğunu açıkça ortaya koyuyor.

Gazeteci Güneri Civaoğlu’na göre, Wagner isyanı Putin’in yenilmezlik imajını sarsmış olsa da bunun doğrulanabilir bir bilgiye dayandırılamadığı belirtiliyor. Putin’in simgesi olarak görülen ve tek adam iktidarını sürdürebildiği “istikrarın simgesi” olan imajı zedelenmiş durumda. Moskova’daki zengin seçkinler ve oligarkların Putin’e artık “ülkenin istikrar güvencesi” gözüyle bakamayacaklarına dair yorumlar yapılmakta.

PUTİN DÖNEMİ SONUNA YAKLAŞIYOR

Süddeutsche Zeitung, Putin döneminin sonunun geldiğine inananların henüz erken sevinmemesi gerektiği konusunda uyarıda bulunuyor.

Gazetenin makalesinde, Putin’in krizlerden ders çıkaran bir lider olduğu belirtiliyor. Putin’in geçmişte neler olabileceğini gördüğü ve bu deneyimlerden çıkarımlar yaptığı vurgulanıyor. Makalede, kimlerin sadakatini gösterdiği, kimlerin sessiz kaldığı, kimlerin görevlerinden ayrılmak zorunda kalacağı gibi konuların önemine dikkat çekiliyor. Ayrıca istihbaratın hataları da tartışılıyor. Putin karşıtlarının cesaretlerinin kırılmış olabileceği veya krizin Putin’i daha da dirençli hale getirmiş olabileceği ifade ediliyor. Baskının artacağına kesin gözüyle bakılıyor. Prigojin’in Moskova’ya yönelik öfkesine sempati besleyen birçok sıradan insan olduğu belirtiliyor. Makalede, Putin’in halkın başkaldırısına nasıl tepki vereceğini, ölümü ilan edilmiş başka bir diktatörden nasıl öğrendiği üzerinde duruluyor.

The Irish Times ise Putin’in tutkulu bir Rus tarihi öğrencisi olduğunu ve Şubat 1917’de Birinci Dünya Savaşı siperlerinde ordunun moralinde yaşanan dramatik çöküşü endişeyle anımsadığını belirtiyor. Makalede, o dönemde askerlerin artık savaşmak istemediği ve bugünkü Rus silahlı kuvvetlerinde benzer şikayetlerin olduğu vurgulanıyor. Beceriksiz subaylar, ikmal kaosu, acımasız disiplin tedbirleri ve acemi erlerin ölüme gönderilmesi gibi sorunlar benzerlikler olarak gösteriliyor. Ancak 1917 ile bugün arasında bir fark olduğu ve Rus toplumunun henüz bir dönüm noktasında olmadığı belirtiliyor. Güç dengelerinin hala Putin’den yana olduğuna dikkat çekiliyor.

PUTİN REJİMİ TİTRİYOR

Pravda gazetesi, geçtiğimiz hafta sonu yaşananların Putin için öngörülebilir sonuçlar doğurmadığını vurguluyor. Makalede, Putin’in kaybettiği ve kazanmadığına dikkat çekiliyor. Putin’in rejiminin, askeri yenilmezlik ve iç istikrar üzerine kurulu olduğu ancak bu temellerin kâğıttan bir kule olduğu ifade ediliyor. Ukrayna’nın direnişi ve Prigojin’in isyanının, Putin’in rejimine büyük darbeler vurduğu belirtiliyor. Makalede, Rusya’da binlerce haydutun direnişle karşılaşmadan özgürce dolaşabildiği, kendi halkını öldürebildiği ve sonunda kazanımlarla işin içinden sıyrılabildiği durumun, geri dönüş için bir davet olduğu iddia ediliyor.

Alfa gazetesinde ise güvenlik politikaları uzmanı Edward Lucas, Rusya’daki huzursuzluğun aslında olumlu bir işaret olduğunu savunuyor. Makalede, savaşın hızlı ve olumlu bir şekilde sonlanması, askeri gerilemeler ve Moskova’daki siyasi çalkantıların birbirini pekiştirmesi durumunda umut olduğu ifade ediliyor. İçerideki huzursuzluğun, cephede savaşma azmini etkilediği ve firarlar, isyanlar ve teslimiyetlerin artmasıyla birlikte karar vericilerin dikkatlerinin dağıldığı ve çürümenin yayıldığı belirtiliyor. Bu durumun gerçekleşme olasılığının düşük olabileceği ancak artık artış gösterdiği vurgulanıyor. Rusya’da durumun ne kadar kötü olduğu ise işlerin o kadar iyiye gittiği anlamına geldiği ifade ediliyor.

Uzmanlar, Putin rejiminin zor zamanlar yaşadığı ve gelecekte ne olacağının belirsiz olduğu konusunda hemfikir. Yaşanan olaylar ve huzursuzluklar, Putin’in liderliğinin sarsıldığı ve rejiminin kırılgan olduğu yönünde işaretler veriyor. Ancak Putin’in hala güçlü bir destekçi tabanı bulunuyor ve Rusya’da durumun nasıl gelişeceği henüz netlik kazanmamış durumda.

YENİ POSTA – BERLİN

KAYNAK: https://www.eurotopics.net/tr/303436/rusya-ipler-hala-putin-in-elinde-mi#

FOTO: Kremlin.ru, CC BY 4.0 <https://creativecommons.org/licenses/by/4.0>, via Wikimedia Commons