İtalya seçimleri: Sağın ayak sesleri
İtalya’daki seçimlere günler kala, Giorgia Meloni liderliğindeki “postfaşist” Fratelli d’Italia (FdI) anketlerde önde gitmeye devam ediyor. Sosyal demokrat Partito Democratico, açık bir farkla ikinci sırada geliyor.
FdI, Lega ve Forza Italia’dan oluşan sağ blokun çoğunluğu rahatlıkla kazanması bekleniyor. Peki, Avrupa’nın geleceği bakımından, bu ne anlam ifade ediyor?
CORRIERE DELLA SERA (İtalya)
KADER BİRLİĞİ
Corriere della Sera, AB’nin İtalya için önemine vurgu yapıyor:
”Avrupa, seçim kampanyasının kilit konularından biriydi. … Ancak bu süreçte, AB ile ilişkimizin arka planı, bilhassa da AB’ye üyeliğin zaman içinde İtalya açısından oynadığı önemli rol gözden kaçırıldı. … Ülkemiz 1957’de Roma Antlaşması’na neden dahil olmuştu? … O zamanlar demokratik sistemi, Batı’nın konumunu ve piyasa ekonomisini sorgulayan siyasi ve toplumsal güçlerin var olduğunu unutmayalım. İtalya’nın kaderinin, bizden daha gelişmiş ve daha istikrarlı ülkelerin kaderine bağlı olması gerekiyordu. Zayıf devlet aygıtının büyümesi ve modernleşmesi bu şekilde desteklenmiş olacaktı.”
LA REPUBBLICA (İtalya)
BERLİN İÇİN BİR KÂBUS
La Repubblica, İtalya’daki Sosyal Demokratlar’ın lideri Enrico Letta’nın Almanya ziyareti vesilesiyle şöyle yazıyor:
“Aşırı sağın Kuzey’den Güney’e doğru uzanarak İsveç, Polonya, Macaristan ve İtalya’yı birbirine bağlayacak farazi bir hat aracılığıyla birleşmesi olasılığı, Berlin için başlı başına bir kâbus. … Doğalgaz meselesinin yol açacağı yeni bir mali ve endüstriyel kriz ihtimali, halihazırda hükümetin almakta olduğu tüm tedbirlerin merkezinde yer alıyor. Putin’in hibrit savaşına birleşik bir tepki verme ihtiyacı da öyle. … Avrupa Birliği’nin kalıcı bir felç döneminden geçtiğinden korkuluyor. Kremlin’e yanıt verilemiyor, yurttaşlara çözüm sunulamıyor.”
EL PERIÓDICO DE CATALUNYA (İspanya)
NEOLİBERALİZM DEĞİL TOPLUM SÖZLEŞMESİ GEREK
El Periódico de Catalunya, sağın başarısının ekonomi politikalarında izlenen yanlış yoldan kaynaklandığını düşünüyor:
“Aşırı sağın bir AB ülkesinde iktidara gelebilme ihtimali bizi korkutmaya devam ediyor. … Dileyelim ki Meloni İtalya’nın yeni başbakanı olmasın. … Avrupa tarihindeki en büyük refah döneminin temeli olan toplum sözleşmesini yeniden hayata geçirmek şart: fırsat eşitliği, ekonomik kalkınma ve külfet paylaşımı anlaşması [İspanya hükümetinin her şeyden önce de enflasyonun çalışanlar üzerindeki etkisini hafifletme planı]. … Ekonominin finansal ekonomiye dönüşmesi, küreselleşmenin vergide ve emekte dampingi cezalandırmaya son vermesi ve neoliberalizmin toplumsal liberalizmi tasfiye etmesiyle, bu anlaşma bozulmuştu.”
ÚJ SZÓ (Slovakya)
ENERJİ KRİZİ POPÜLİZMİ KÖRÜKLÜYOR
Avrupa’daki merkez siyaset halkın enerji konusundaki endişelerini mutlaka ciddiye almalı, diye uyarıyor Új Szó:
“Avrupalı popülistler ekseriyetle Avrupa şüphecisi olduklarından, AB üyesi devletlerin hükümetlerine girmeleri AB’nin hareket kabiliyetini baltalayabilir. Bunu şu anda en çok Rusya’ya karşı ekonomik yaptırımlar konusunda görüyoruz. Avrupalı popülist partiler, Avrupa’da yükselen enerji fiyatlarının sebebinin yaptırımlar olduğunu söylüyor. … Bu nedenle, Avrupa’da iktidardaki merkez siyaset, halkın enerji konusundaki endişelerine mümkün olan en kısa sürede çözüm bulmalı. Zira yüksek enerji faturaları ve Avrupa’nın durgunluğa girmesi ihtimali, popülistlerin cazibesini daha da artıracaktır.”
YENİ POSTA – ROMA
FOTO: AA
KAYNAK: https://www.eurotopics.net/tr/288650/italya-secimleri-sagin-ayak-sesleri