İngiltere Ulaştırma Bakanı “kırmızı listeden” çıkamayışımızın nedenini sonunda açıkladı: Sorumlu Türkiye!
Türk turizmi, Türkiye Sağlık Bakanlığı tarafından “kurban” edildi. Türkiye’nin “kırmızı” listeden çıkamamasının nedeni ne siyasi ne de ekonomik, tamamen “bile-isteye” veri sağlamama!
Uluslararası Biyo Güvenlik Merkezi GISAID’e ülkelerin iletmesi gereken standartta veri sağlayamayan Türkiye, bu tutumu nedeniyle 3 aydır Birleşik Krallık tarafından seyahat edilmemesi gereken ülkeler listesi olan kırmızı listede tutuluyor.
Delta varyantının merkezi Hindistan iki doz aşıda nüfusunun yüzde 10’unu bile aşılayamamışken, kırmızı listeden amber listeye alındığına göre, Türkiye, Hindistan’ın sağladığı veri temini standartlarını sağlayamıyor demek ki, üç aydır bu durum değişmiyor.
SAĞLIK BAKANI’NDAN AÇIKLAMA BEKLENİYOR
Tatil destinasyonları konusunda Britanyalıların en çok tercih ettiği ülkelerden biri olan Türkiye, 2019 yılında 2 milyondan fazla İngiliz turisti ağırlamıştı.
Turizm sektörü, 2021 yazını, kayıp sezonların telafisi olarak geçirmeyi beklerken, İngiliz turistlerin ağustos sonuna kadar Türkiye’ye gelemeyecek olmaları, Türkler kadar İngiliz medyasının da dikkatini çekti.
“Türkiye’nin neden hâlâ kırmızı listede tutulduğunu” soran gazeteciye, Ulaştırma Bakanı Grant Shapps’in verdiği yanıt, kafalardaki soru işaretlerinin bir kısmını giderdi, ama bu sefer gözler Türkiye Sağlık Bakanlığı’na çevrildi.
TÜRK TURİZMİNİN ZARARI
GISAID’e veri sağlamak Sağlık Bakanlığının görevi ve yerine getirilmiyor, bu durumdan en çok zarar gören kim? Türk turizmi.
Bir başka deyişle, şu anki durum, Türk’ün Türk’ü vurmasından başka bir şey değil. Eğer Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı, GISAID’in duyurduğu standartlarda ülkedeki verileri paylaşmış olsaydı Türkiye bugün amber listeye alınmıştı. Amber listeye alınan Türkiye’ye İngiliz turist akını başlamıştı.
Öte yandan, Türkiye Sağlık Bakanlığı’nın duyurduğu sayısal veriler doğru olsaydı, herhalde GISAID’le paylaşılırdı çünkü Hindistan, İran, Irak gibi ülkeler bile istenen standartlarda veri sağlayabildiğine göre, Türkiye havada-karada becerir ve iletirdi.
Tabii eğer Türk halkına ve medyasına duyurdukları veriler doğru olsaydı.
Türkiye Cumhuriyeti’nin şu hareketi bile bilgi ve veri şeffaflığı olmayan bir yaklaşımın nelere mal olduğunu gösteriyor.
Üstelik, haziran ayındaki NATO zirvesinde, iki ülkenin devlet ve hükümet başkanları aralarında konuşmuşlar, “Boris Johnson, Türkiye’ye seyahatleri açacaklarına dair söz verdi” diye Cumhurbaşkanı demeçte bulunmuştu.
Ya böyle bir konuşma olmadı ya da Türkiye gerçek sayıları açıklayamayacak kadar büyük bir salgının içinde.
AYMAZ VE AÇMAZ BİR DURUM
Günün sonunda, ortada öyle “aymaz ve açmaz” bir durum var ki, ülkenin maruz kaldığı beceriksizlik silsilesinin devamı şeklinde karşımıza çıkıyor. Orman yangınlarını bile 2 günde söndürebilecekken “beceriksizlik” yüzünden hâlâ yanmasına müsaade eden bir yönetimden bahsediyoruz.
Komşu Yunanistan’a yangınlar nedeniyle İngiltere İçişleri Bakanı uçak ve ekip desteği gönderirken, Türkiye’ye yangın yeri olduğu günlerde Birleşik Krallık’tan hiçbir yardım önerisi gelmemesi de oldukça manidar.
Türk hükümeti “strong Türkiye” dese de aslında her konuda “Help Turkey” denecek türden.
Neden mi?
Çünkü, itibar, saygınlık, güven, paydaşlık gibi hiçbir değer, söz konusu Türkiye olduğunda, gelişmiş ileri demokrasi ülkeleri nezdinde yerine oturmuyor da ondan.
GÖZDE SAPANLI – BIRMINGHAM / BİRLEŞİK KRALLIK
FOTO: www.communities.gov.uk/corporate/help/conditions; A.A.