İnanılmaz plan: Oy kullanmayana sağlık hizmeti yok mu?
Almanya’da Federal Sosyal Güvenlik Dairesi (BAS), sağlık sigortası ödeneklerinin dağıtımında köklü bir değişikliğe gitmeyi planlıyor. Bu yeni düzenleme, seçim katılımını sağlık hizmetlerine ayrılacak bütçelerin belirlenmesinde bir kriter haline getirebilir.
Ralf Wurzbacher’ın NachDenkSeiten’de yayımlanan analizine göre, seçim katılımının düşük olduğu bölgelerde sağlık fonlarının azalması öngörülüyor. Bu adımın amacı, demokratik süreçlere katılımı artırmak değil, daha adil bir dağılım sağlamak olarak ifade ediliyor.
YENİ DÜZENLEME NE GETİRİYOR?
BAS, Almanya’da sağlık sigortası ve bakım sigortası fonlarını yöneten ve denetleyen ana kurum olarak, sigorta şirketleri arasındaki dengesizlikleri gidermek amacıyla “Risk Yapısı Dengelemesi” (RSA) adı verilen bir sistem kullanıyor. RSA, dezavantajlı sigorta yapısına sahip şirketlere daha fazla bütçe ayırırken, avantajlı sigorta yapısına sahip şirketlerin payını azaltmayı hedefliyor. Bu düzenleme, özellikle sağlık durumları kötü olan ve ekonomik olarak daha zayıf olan bölgelerdeki insanların sağlık hizmetlerine erişimini dengelemek amacı taşıyor.
Ancak, Wurzbacher’ın makalesinde işaret ettiği gibi, BAS’in getirmeyi planladığı yeni kriter, seçim katılımını da bu dengeleme sistemine dahil edecek. Düşük katılımın olduğu bölgelerde sağlık hizmetlerine ayrılan bütçe azalacak, yüksek katılım gösteren bölgelerde ise bütçeler korunacak.
ELEŞTİRİLER VE TARTIŞMALAR
Wurzbacher, bu yeni önerinin hem sağlık sektörü hem de siyasi çevreler tarafından ciddi eleştirilerle karşılandığını belirtiyor. Federal Sağlık Bakanı Karl Lauterbach, bu planı “absürd” olarak nitelendirirken, Bild gazetesi haberi “Oy Kullanmayanlara Diş Temizliği Yok” gibi sert bir başlıkla duyurdu. Bu tepki, uygulamanın insanları cezalandırıcı bir nitelik taşıdığı algısını güçlendiriyor.
Siyasi yelpazenin her iki tarafından da tepkiler gelirken, özellikle Saksonya-Anhalt eyaletindeki sağlık sigorta şirketlerinin bu değişiklikten ciddi zarar görebileceği öngörülüyor. Wurzbacher’a göre, yerel AOK sağlık sigortası derneği, seçim katılımının düşük olduğu bölgelerde bütçenin 24 milyon avro civarında azalabileceğini hesaplıyor. Ülke genelinde ise bu kayıp 50 milyon avroya ulaşabilir.
YOKSULLUK VE SAĞLIK HİZMETLERİ
Düşük seçim katılımının olduğu bölgelerin genellikle daha düşük sosyoekonomik statüye sahip olduğu biliniyor. Wurzbacher’ın analizine göre, bu bölgelerde yaşayan insanlar, daha az sağlık hizmeti talep ediyor ve bu da daha düşük sağlık hizmeti bütçelerine yol açıyor. Eğitim ve gelir seviyesi düşük olan kesimlerin sağlık hizmetlerine erişimi azalırken, daha zengin kesimlerin hizmetlerden daha fazla yararlandığı ifade ediliyor.
BAS’in bu önerisi, toplumdaki mevcut eşitsizlikleri daha da derinleştirebilir. Yoksulluk içinde yaşayan insanların daha erken ve daha ağır hastalıklara yakalandığı bir gerçekken, bu kesimlere ayrılan sağlık bütçelerinin azaltılması, sağlık sisteminde ciddi sorunlara yol açabilir.
GELECEKTE NELER BEKLENİYOR?
Wurzbacher, bu yeni düzenlemenin yalnızca sosyal değil, aynı zamanda hukuki açıdan da tartışmalı olduğunu belirtiyor. Seçim katılımının bireysel bir kriter olarak kullanılmasının hukuki dayanaklarının zayıf olduğu ifade edilse de, BAS bu kriterin bölgesel düzeyde uygulanmasının bu tür endişelere yol açmayacağını savunuyor.
30 Eylül 2024 tarihinde bu konuda alınacak karar öncesinde, kamuoyunun tepkileri ve siyasi çevrelerdeki tartışmaların nasıl şekilleneceği merakla bekleniyor.
YENİ POSTA – BERLİN
FOTO: Olga Guryanova – Unsplash
KAYNAK: https://www.nachdenkseiten.de/?p=121169