Emeklilik reformu Fransa’yı hepten bölüyor mu?
Fransa’da hükümet, tartışmalı emeklilik reformunu Ulusal Meclis’te oylatmadan kararnameyle geçirdi. Pazartesi günü de iki gensoru önergesini kıl payı çoğunlukla da olsa atlatmayı bildi.
Ancak reforma karşı grevler ve kitlesel protestolar sürüyor. Avrupa basını, ülkenin bölünmüşlüğünden endişe ediyor.
THE ECONOMİST (Ingiltere)
Acı zafer
The Economist, Macron için şimdilik sevinecek bir şey olmadığı değerlendirmesinde bulunuyor:
“Çıkan sonuç, Macron için beş para etmez bir zafer olsa gerek. Reformun normal bir parlamento süreci dahilinde onaylanmaması, en hafif tabiriyle üzücü. Tüm bu yaşananlar, Macron’un otoriter yönetim tarzına ilişkin görüşleri pekiştirecek. Ifop kamuoyu araştırmaları şirketine göre, yeniden seçilmesinin ardından yüzde 41 düzeyine yükselen beğenilirliği yüzde 28’e düşmüş durumda. 2019 başından bu yana, son olarak sarı yelekliler protestolarında görülen bir dip nokta bu. Dolayısıyla, benzer bir halk isyanının daha patlak vermesi ihtimali göz ardı edilemez.”
LİBÉRATİON (Fransa))
Yıkım getiren beceriksizlik
Macron ve Başbakan Borne acınası bir halde, diyor Libération:
“Bu baştan savma projeyi iki aydır savunarak, beceriksizliklerini iyice gün yüzüne çıkardılar. Parlamento’yu hiç bu kadar zayıflatmamışlardı. … İmajını düzeltmeleri gerekirken, tam tersini yaptılar. Cumhurbaşkanı ve onun başbakanı, yurttaşlar ile siyasetçiler arasındaki uçurumun daha da derinleşmesine büyük katkıda bulundular. Üstüne bir de [radikal sağcı] Rassemblement National’in ve yaşanan her siyasi krizi memnuniyetle karşılayan aşırı sağcı komplo hareketlerinin önünü açtılar.”
DİÁRİO DE NOTÍCİAS (Portekiz)
Makul olan reform, öfke değil
Diário de Notícias, emeklilik reformu karşıtı protestoların devam edişine anlam veremiyor:
“Ortalama yaşam süresi beklentisi herkes için artarken, emeklilik yaşının 62’den 64’e çıkarılmasını sağduyuyla karşılamamız gerekiyor. Ama toplum öyle düşünmüyor. Fransızlar her şeye öfkeleniyor. Günümüz gençlerinin yaşlılıklarında da sosyal hizmetlerden faydalanabilmesini sağlamaya yönelik toplumsal yükümlülükler bundan zarar görse bile. … Bunun bir nedeni de hükümetlerin toplumu sakinleştirmeye yönelik tepkilerinin hep aynı sürdürülemez çözüme dayanması: Yaşlanan, daha az rekabet edebilir hale gelen ve parçalanma tehlikesiyle karşı karşıya olan bir Avrupa’da daha fazla kamu borcu.”
L’OPİNİON (Fransa)
Yeni bir “birlikte yaşama” modeline ihtiyaç var
L’Opinion, muhafazakâr Les Républicains’ın stratejisini değiştirmesi gerektiği kanısında:
“Fransa sağcı, sağa oy veriyor ve gitgide daha da sağa kayıyor. Eğitim, sağlık, yeşil geçiş, göç, güvenlik, borçla mücadele: Emmanuel Macron tüm bu konularla ilgili yaptığı her açıklamada sağcı bir pozisyon alıyor. … Ancak [Muhafazakârların içinde bulunduğu] durum şimdi değişti: Derinden bölünmüş haldeler, birlik içinde değiller ve gelecekleri tehdit altında. Ve şimdi kendilerini kurtarmaları gerekiyor. Etki yaratmak için bir şans daha var: Çatışmadan ziyade birlikte inşa etmeye dayanan, yeni bir tür birlikte yaşama modelini temel alan bir hükümet programını müzakere etmek. ”
MAGYAR HANG (Macaristan)
Paris Budapeşte’yle bir değil
Gazeteci Szabolcs Szerető, Magyar Hang’da Fransa’nın her şeye rağmen Macaristan’dan çok daha demokratik bir ülke olduğunu söylüyor:
“Macron’un yasama organını atlatması, Orbán’ın liberal olmayan iktidar uygulamalarını anımsatıyor. Ancak, Macron’un hamlesi kesinlikle antidemokratik olsa da Fransız kamu hukuku geleneğini ortadan kaldırmıyor. Üstelik, emeklilik reformu Macron’un seçim programının merkezinde yer alıyordu. Bu çatışmada Cumhurbaşkanı mı yoksa protestocu kitleler mi galip gelecek bilmiyorum; ancak kesin olan bir şey var ki, Fransız toplumu çıkarlarını iktidardakilere karşı savunabiliyor.”
THE TİMES (İngiltere)
Doğru olan tek yoldan ilerliyor
The Times, Macron’un kararlılığını övüyor:
“Acı reçetenin vakti geldi. Fransa artık lüks emeklilik tedbirlerini karşılayabilecek durumda değil. Bir girişimde bulunulmazsa, kamu emeklilik sistemi 2050 yılına kadar 790 milyar sterlin [yaklaşık 800 milyar avro] açık verebilir. … Macron’un emeklilik reformunu haklı olarak gerekli görmesinin tek sebebi, emeklilik sistemini kurtarmak değil. Büyük Britanya gibi Fransa’nın da yaşlı çalışanlara ihtiyacı var. 55-64 yaş arasındaki insanların yalnızca yüzde 56’sı istihdam ediliyor. Almanya’da ise bu oran yüzde 72.”
LİBÉRATİON (Fransa)
Macron Fransa’yı istikrarsızlaştırıyor
Libération Genel Yayın Yönetmeni Dov Alfon, Cumhurbaşkanı’nın ülkeye zarar verdiğini söylüyor:
“Emmanuel Macron buzdolabındaki bütün yumurtaları kırdı ama bir türlü omlet yapmayı beceremedi. Liste baş döndürüyor: reformun açıklandığı an itibarıyla söylenen çirkin yalanlar, yasanın parlamentodan geçirilmesi için girişilen gizli pazarlıklar, keyfi olarak reddedilen yüzlerce değişiklik önerisi, sendikalarla görüşmelerin küstahça reddedilmesi, Beşinci Cumhuriyet tarihindeki en büyük protesto hareketlerinden birinin küçümsenmesi. … Şimdi bizi bekleyen şu: protestoların büyümesi, cumhuriyet kurumlarının reddedilmesi ve aşırı sağın hücum edebileceği popülist bir gediğin açılması.”
DER TAGESSPİEGEL (Almanya)
Le Pen ellerini ovuşturuyor olmalı
Tagesspiegel, Macron’un eylemlerini siyasi bir felaket olarak nitelendiriyor:
“Reform toplum karşıtı olduğu gerekçesiyle halk tarafından sert bir biçimde reddediliyor, haftalardır kitlesel gösteriler ve grevler düzenleniyor, sendikalar daha önce görülmemiş şekilde birlik içinde hareket ediyor. Ama bu tartışmalı ve nefret uyandıran yasa, çoğunluk elde edilemeyeceği için parlamentoda oylanmadan bir kararnameyle geçiriliyor, öyle mi? Bu durum, Fransızların demokrasiye ve kurumlara olan güvenini ciddi şekilde sarsmaya yeter. Ellerini ovuşturan tek kişi Marine le Pen ve onun aşırı sağcı partisi olmalı.”
LA STAMPA (İtalya)
Riskli oyun
La Stampa, Macron’un hamlesinin birkaç nedenden ötürü riskli olduğu uyarısında bulunuyor:
“Birincisi, Fransa’nın 2011 yılında Monti hükümetinin emeklilik reformunu kararnameyle kabul ettiği İtalya’yı vuran krizle mukayese edilebilecek bir mali krizde olmadığı ortada. … Aslında yaşanmayan bir mali krize sebep olmak, halkın zaten istemediği bir tedbiri neredeyse imkânsız hale getirir. İkincisi, Macron kendi güvenilirliğini ciddi şekilde riske atıyor; çünkü özel yetkileri kullanmak, sonrasında geri adım atmayacak bir siyasi güç ve tutarlılık gerektiriyor.”
LE FİGARO (Fransa)
Ülke yerinde saymaya mahkûm görünüyor
Le Figaro, reforma yönelik çetin direniş dolayısıyla ülke için endişe ediyor:
“Hâlâ bir reform yapılabilir mi? Yoksa sürekli ilerleyen dünyada yerinde saymaya mahkûm mu olacak? Demografik gelişmeler sebebiyle kaçınılmaz olan bu emeklilik reformu, öyle çok da uygunsuz bir girişim değil! Komşularımızdaki emeklilik reformlarına kıyasla bir hayli ölçülü hatta. Fakat yine de ‘ekonomiye diz çöktürme’ hayaline kapılmış kimi sendikacıların kışkırtmasıyla, toplum alt üst ediliyor. Hükümet perşembe günü, reformunu geçirmek için sert bir yönteme başvurdu. Ancak başarısız olacak gibi duruyor.”
YENİ POSTA – PARİS
KAYNAK: Eurotopics.net