Bu bir ekonomi yazısı değil, demokrasi yazısıdır: Uyumlu kargaşa
Uzun yıllar İstanbul’da yaşadıktan sonra Antalya’ya yerleşen Hollandalı dostum Ivo, İstanbul trafiğinde “inanılmaz bir uyumlu kargaşa” olduğunu söylemişti.
Bir İstanbul gecesinde sohbet ederken Ivo, “İstanbul trafiğinde insanlar uyumlu kargaşa içerisinde hareket ediyor. Hiç kimse trafik kurallarına uymadığı için trafik anlaşılmaz bir şekilde akıyor. Düşünsene trafikteki insanların bir bölümü trafik kurallarına uymaya çalışsa hiç kimse hareket edemez. Kilitlenir. İyi ki hiç kimse trafik kurallarına uymuyor” demişti.
Aradan geçen onca yıldan sonra gazeteci sevgili Şenay Yıldız’ın eşi Ivo’nun bu yerinde tespitini bu yaz yaşayarak öğrendim…
Türkiye’nin ekonomik gidişatına, enflasyonun yükseliş oranlarına ve geçim sıkıntısına baktığımız zaman 2001 krizinden daha derin bir ekonomik kriz yaşadığı rakamsal olarak ortada. Ancak, bugün baktığımızda çarşı-pazar insandan geçilmiyor. 2001 krizinde Başbakan Bülent Ecevit’in önüne “yazar kasa atan esnaf”ı 2022’de göremiyoruz.
Bunun tek açıklaması kayıt dışı ekonominin gücü.
KAYIT DIŞI EKONOMİ
Eski Hazine Müsteşarı ekonomist Mahfi Eğilmez’e göre, OECD’nin tahminine göre Türkiye’de kayıt dışı ekonomi GSYH’nin kabaca üçte biri oranında ki, bu, yılda 250 milyar dolar eder. Bunların bir bölümü vergi dışı kalmış kazançlardan bir bölümü de kara para denilen yasa dışı, vergi dışı ve GSYH dışı kazançlardan oluşuyor. Bu tür paralar kolay harcanıyor. Ayrıca bu paraları aklayarak ekonomiye sokabilmenin en kolay yolu arabalar, konutlar almak, restoranlarda, barlarda en pahalı içkileri içerek en pahalı yiyecekleri yiyerek on binlerce liralık faturalar ödemekten geçiyor.
Bugün geldiğimiz noktada bütün mesele bu yapıyı bu haliyle sürdürebilmenin mümkün olup olmadığında düğümleniyor. Şimdilik görünen o ki kayıt dışı kazanç trafiği kesildiği anda bu yapı alt üst olacak.
Dünya Bankası için bir araştırma hazırlayan Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ceyhun Elgin, kayıt dışı ekonominin en önemli belirleyicilerinden birinin demokrasi olduğunu söylüyor. Prof. Elgin, “Demokrasinin zayıf olduğu ülkelerde kayıt dışı ekonomi daha büyük oluyor” vurgusu yapıyor.
Kayıt dışı ekonomi elbette bütün ülkelerde var. Ancak, gelişmiş ülklerde bu oran milli hasılanın yüzde 17’siyken Türkiye’de bu oran yüzde 38’lere kadar çıkıyor.
Kayıt dışı ekonomi beraberinde kayıt dışı yaşamı, kayıt dışı hayatı getiriyor…
SİSTEME ÇOMAK SOKMAK
Kayıt dışı yaşama, kayıt dışı ekonomiye bir kişi ters düştüğü zaman bütün sistem bozuluyor. İstanbul trafiğinde bir kişinin bütün “uyumlu kargaşa”yı bozacağı gibi.
Bu yaz tatilinde, Türkiye’de miras yoluyla kalan gayri menkulü satmak istedik. Alıcı, ödemenin bir bölümünü bankadan diğer bölümünü kayıt dışı parasını kullanarak elden yapmak istedi.
Kabul etmedik, sistem kilitlendi; uyumlu kargaşa bozuldu…
Bu arada, gözden kaçmasın diye not düşeyim istedim: Hükümetin “büyük müjde” diye açıkladığı yeni TOKİ Toplu Konutlar projesiyle ilgili Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nde, 2023-2025 yılları arasında doların 21,50 TL olması beklendiği ifade edildi.
FİKRET AYDEMİR – BRÜKSEL
FOTO: Mufid Majnun/unplash.com