Binfikir Çocuk Tiyatrosu: 60. yılı sahneden meddah ile selamladı

Binfikir Çocuk Tiyatrosu: 60. yılı sahneden meddah ile selamladı
Yayınlama: 29.04.2024
45
A+
A-

Binfikir Çocuk Tiyatrosu’nun minik oyuncuları göçün 60. yılını ve  23 Nisan’ı tıklım tıklım dolu bir salonda müzikli danslı GüldürİMECE tiyatro oyunuyla Liège’de sahnede kutladı ve 60. yılı meddah ile selamladı.

2008 yılından beri çocukların ve gençlerin gözlerindeki ışıltıyı sahne ışıklarıyla buluşturan ve dil bayrağımız Türkçeyi Belçika sahnelerinde gururla dalgalandıran Binfikir Çocuk Tiyatrosu, Liège Belediyesi’nin Türk ve Faslı göçünün 60. yılı nedeniyle düzenlediği etkinlikler çerçevesinde, La Boverie Müzesi gösteri salonunda GüldürİMECE adlı müzikli danslı Türkçe çocuk oyununu sahneledi. 

Belçika’ya Türkiye’den göçün 60. yılını selamlamak için Binfikir Çocuk Tiyatrosu’nun güldürİMECE oyununa 2 meddah eklenmişti. Oyunun özel olarak eklenen meddah bölümünde iki minik oyuncu, ilk kuşağın yaşadığı zorlukları ve empati yapmanın önemini meddahça anlattılar. Büyük beğeni toplayan oyun ayakta alkışlandı. Anne ve babalar Binfikir Tiyatrosu yöneticilerinden   Liège’e daha sık oyun getirilmesini talep ederken bir grup da kentte Binfikir tiyatro kolu oluşturulmasını istedi.

Oyun sonunda kısa bir konuşma yapan  T.C. Brüksel Başkonsolosu Umut Deniz  miniklerin başarılı Türkçe kullanımını ve oyunculuğunu kutlarken, miniklere, anne babalarına ve Binfikir Tiyatrosu ekibine “Türkçeye ve Türk tiyatrosuna verdikleri önem ve değer için” teşekkür etti. Deniz sahnede teker teker kutladığı minik oyunculara kitap dolu birer hediye paketi verdi.

Etkinliğe ev sahipliği yapan Liège Kültürden Sorumlu Belediye Başkan Yardımcısı Mehmet Aydoğdu da 30’a yakın 60. yıl etkinliği düzenlediklerini belirtip, 60 yıllık serüvende “derdini Belçika dillerinde anlatamayan bir kuşaktan sahnede Türkçe, Fransızca ve Flamancayı çok iyi kullanan bir kuşağa gelindiğini” belirtti. 

Binfikir Tiyatrosu Genel Yönetmeni  Erdinç Utku ise “Geleceğimiz olan miniklerimizle geçmişimize ışık tutuyor, geleceğimizi aydınlatmaya çalışıyoruz. Bugün burada, Belçika’daki geçmişimizi, geleceğimiz olan miniklerle sahneye taşıdık. Geçmişimiz, geleceğimizle tiyatro sahnesinde buluşuyor ve geleceğe taşınıyor” şeklinde konuştu.

DENİZ: TÜRKÇEMİZİ ÇOK GÜZEL KULLANARAK SAHNEDE GELENEKLERİMİZLE BULUŞTURDUNUZ

Minik oyunculara hitaben ”Hepimiz, zaman zaman gülerek, zaman zaman düşünerek izledik. Bizi çok güzel bir yolculuğa çıkardınız. Türkçemizi bu kadar güzel kullanarak bizleri geleneklerimizle buluşturduğunuz için, bunu hiç de kolay olmayan tiyatro sahnesinde yaptığınız için hepinize tek tek teşekkür etmek istiyorum. Bu çok zor bir şey. Siz daha bu yaşınızda bunun üstesinden geldiniz. Ve geleceğiniz de her biriniz için çok parlak, şimdiden söyleyeyim. Çok da tebrik ediyorum sizleri.” diyen T.C. Brüksel Başkonsolosu Umut Deniz, velilere “ Çocuklarımızın ailelerine de burada teşekkürü bir borç bilirim. Çünkü dilimizi kullanmak, Belçika’dayken, Belçika’da yaşarken Türkçeyi korumak hepimizin anne baba olarak, bir birey olarak en önemli hasletlerinden bir tanesi olmalı. Sizlerde bu anlayışı gördüğüm için de çok mutlu oldum.” şeklinde hitap etti. Binfikir Tiyatrosu’nu da unutmayan Başkonsolos “Tabii bir teşekkür de sizleri bu sahneye hazırlayan ekibe gidiyor. Binfikir Tiyatro Derneği’ne ve bütün bu oyunun arkasındaki  emekleri verenlere ayrıca teşekkür ediyorum, onları da kutlarım. Biz 60. yılında burada sayenizde bu oyunla merak etmiş olduk. Çünkü meddah bölümünde gördük ki ilk gelenlerimizin, burada Belçika’da 60 yıl evvel ve daha bir öncesinde burada bir hayata başlayan büyüklerimizin nasıl maceralardan geçerek burada yaşamlarını sürdürdüğünü, sonra sizlere kavuştuğunu, böylece bu yolculukta anlamış olduk. Bundan da bu oyunun bize öğrettiği çok şeyler var. Evet güldük ama çok da şey öğrendik. Çok teşekkür ediyorum tekrar sizlere” dedi.

Minik oyunculara,  oyunda gülmeyen çocuğu oynayan Sahil’i güldürmeyi başardıklarını söyleyen Deniz, “Şimdi güldürmeyi başardığımıza göre sözünü de yerine getirmek bize düşer. Ben her birinize küçük bir hediye vermek istiyorum. Bugünkü temalarda okuyacağınız şeyler bulacaksınız bu torbalarda. Karagöz-Hacivat’tan geleneksel öykülerimize, Belçika’da Türkçemizi, bu bayrağımızı çok daha ileriye taşıyacağınıza eminim. Hayatınızda çok büyük başarılar diliyorum, okullarınızdaki derslerinizde de tabii ki. Ve eğlenceyi de sakın unutmayın! Çok güzel günleriniz olsun. Çok teşekkür ederim.”

AYDOĞDU: “O YOLCULUĞUN İÇİNDE MÜTHİŞ BİR AŞK VARDI”

Liège Belediyesi Kültürden Sorumlu Belediye Başkan Yardımcısı Ressam Mehmet Aydoğdu da bir konuşma yaparak 60 yıllık yolculuğu özetleyerek kentte kültürel çeşitliliğe verdikleri önemi vurguladı. Aydoğdu şöyle konuştu:

“Türk kökenli ilk sanatçılardan biri olduğum için bir şeyler söylemek istiyorum. Benden önce de Barış Manço vardı. Onunla birlikte aynı akademiye gitmiş olmanın mutluluğunu her zaman yaşadım. O maalesef aramızdan ayrıldı. Bugün benim için çok önemli bir gün. 1964 yılında başlayan Belçika yolculuğumuzun 60. yılı. Artık hemTürkçe hem Arapça Belçika kültür dünyasında yerini aldı. Bunun yaşatılması, geliştirilmesi ve paylaşılmasının önemini hissettik. Kültür dünyamızın bütün toplumlara açık olması için Liège belediyesi olarak elimizden gelen her şeyi yapıyoruz. 60. yıl için ilkbahar ve sonbahara yayılmış şekilde 30’a yakın etkinlik düzenliyoruz. Benim annem babam buraya geldiklerinde, bir valizle gelmişlerdi ve hiçbir zaman ellerini birbirinden ayırmadılar. Çünkü o yolculuk uzun bir yolculuktu. O yolculuğun içinde yalnızca kültür birimi değil, vatan aşkı değil, aynı zamanda iki insanın müthiş bir aşk vardı. Onu yaşattılar, onu bizlere verdiler. Bugün tiyatroda gördüğünüz gibi ‘Ankara monter, Brüksel tomber’ olayı vardı. Türkiye’den geldim denilemiyordu o dönemlerde. Çocukluk yılları çok iyi hatırlıyorum. Ama bugün gördüğünüz gibi hem Türkçe hem Fransızca hem Flamanca olarak çok başarılı gösteriler sunuyorlar. Bu da benim için ayrı bir mutluluk. Faaliyetlerimizi takip edin. Toplum içinde aldığımız yeri gösterin ve yerimizin  ne olduğunu en isabetli şekilde en aydınlatıcı şekilde bütün toplumlarla paylaşalım. Sizleri çok seviyoruz.”

UTKU:   “60. YILA KATKIMIZ BELÇİKA’DA İKİ MİNİK MEDDAHI SAHNEYE ÇIKARTMAK

Binfikir Tiyatrosu Genel Yönetmeni  Erdinç Utku “ilk kuşağın torunlarının çocuklarıyla sahnede ilk kuşağı anlatmanın mutluluğuyla” başladığı konuşmasında salonun dolması için alanda çalışan Cami ve Alevi derneklerine teşekkür etti.

“Özellikle bugün 60. yılın önemi açısından farklı bir gün oldu. Tıklım tıklım. Ek sandalyeler koyduk tiyatroya. Hem de kimle biliyor musunuz? Yumurta satın almak istediğini anlatmak için “gıt gıt gıdak” diye ses çıkarmak zorunda kalan ilk kuşak insanımızın  torunlarıyla ve torunlarının çocuklarıyla ilk kuşağa saygı duyduk, minik meddahlarla sahneden selam gönderdik. Bizim için bu çok önemli. İlk gelenler derdini Belçika dillerinden birinde anlatamıyorlardı. Bizim minik oyuncular işi o kadar ilerletti ki sadece dille değil, tiyatroyla anlatıyorlar dertlerini. Karagöz-Hacivat’ı perdeden sahneye taşıdılar. İki minik meddahımızın belki de Avrupa’da örneği yok. Çocuk meddah. 7-8 yaşında meddah. Bu anlamda çok gururluyuz.” diyen Utku “60. yıla Binfikir olarak bizim katkımız minik meddahlarla ilk kuşağın sorunlarını sahneye taşımak oldu.

60 yıl öncesi geçmişimizdi, onu sahneye taşıdık. Ama kiminle taşıdık? Geleceğimizle taşıdık. Şu anda sahnede bizim geleceğimiz duruyor. Minik oyuncular bizim geleceğimiz. 60 yıl öncesini ve çekilen zorlukları  ilk gelenlerin torunlarının çocuklarıyla, üstelik geleneksel tiyatromuzun önemli bir ögesi meddah ile anlattığımız için mutluyuz. Karagöz-Hacivat’ı da modern bir çoklu sahneleme ile sahnede çocuk oyuncular aracılığıyla çocuklarla buluşturduğumuz için de sevinçliyiz.

Tiyatroya sahip çıkalım. Liège’e ben teşekkür ediyorum, tiyatroya sahip çıktı. Bu bir muzice. 60. yıl mucizesi. Tiyatroda salon doldurmak gerçekten zor. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum ama en büyük teşekkür seyirciye. Seyirci olmadan tiyatro olmaz. Seyirciyi alkışlıyoruz biz de!” şeklinde konuştu.

Oyunun yazarı ve yönetmeni, mizah Yazarı Erdinç Utku da oyun sonrasında kitaplarını imzaladı.

YENİ POSTA – BRÜKSEL