Batı’nın “Ukrayna” propagandasında son: Avrupa neden suskun?
0
A+
A-
Donald Trump’ın Ukrayna savaşı hakkındaki son açıklamaları Batı’da yıllardır politikacılar ve gazeteciler tarafından anlatılanları adeta yerle bir etti.
Trump, Ukrayna lideri Zelenskiy’i “seçimsiz diktatör” olarak damgalayıp savaşı “asla başlamaması gereken bir felaket” diye niteliyor.
Peki, bu sözler gerçekten yıllardır süregelen dev propagandayı sallıyor mu, yoksa sadece yeni bir kaos mu yaratıyor? Trump’ın her iddiasının doğru olmadığını kabul etsek de, Batı’nın 2014’ten beri Ukrayna konusunda kamuoyunu sistematik bir şekilde yanlış bilgilendirdiği ortada. Bu nedenle yalanlar üzerine kurulu anlatılanları Avrupa neden hâlâ sorgulanmıyor?
BARIŞ MI, MANİPÜLASYON MU?
Trump’ın Ukrayna için çizdiği tablo çarpıcı: Zelenskiy’i ABD’yi 350 milyar dolar harcamaya “ikna eden bir komedyen” olarak resmediyor ve Avrupa’nın savaş yükünü neden yeterince taşımadığını sorguluyor. Trump’ın söylemleri savaşın bitişine dair gerçekçi bir umut doğurabilecek mi gerçekten?
Ama asıl soru şu: Trump gerçekten barış mı istiyor, yoksa kendi çıkarları için mi sahne kuruyor?
Trump’ın “savaşı sadece ben bitirebilirim” iddiaları sürerken, bu öngörülemez liderin barıştan çok kendi “kazanç kapısını” düşündüğü ihtimali Avrupa siyaset sahnesinde ve medyasında neden yeterince irdelenmiyor?
Öte yandan Batı, Ukrayna’daki demokrasi kısıtlamalarını neden görmezden geliyor? Ayrıca
Avrupa Putin’i “diktatör” diye eleştirirken, Zelenskiy’i aklama çabası ise çifte standardın bir kanıtı değil mi?
23 Şubat erken seçimlerinin arifesinde Almanya ve dolayısıyla Avrupa bu uyarıyı ciddiye alacak mı, yoksa ideolojik körlükte ısrar mı edecek? Batı, 2014’ten beri kamuoyunu yanlış bilgilendirirken Avrupa neden hâlâ suskun?
Yeni Posta gazetesinin YouTube kanalında yayınlanan Avrupa Gündemi adlı programda çalışmalarını Avrupa’da sürdüren gazeteciler Seda Şanlıer (İsveç) ve Birgül Göker Perdisa (İtalya) Işın Ertürk’ün konuya ilişkin sorularını yanıtlıyor.
YENİ POSTA – STUTTGART
FOTO: https://creativecommons.org/licenses/by/4.0
Benzer Konular
Fransa’da Danıştay, valiliğin, Allonnes kentindeki caminin “radikal İslam’ı savunduğu” gerekçesiyle kapatılması kararını onayladı. Danıştay’dan yapılan açıklamada, cami yetkililerinin, söz konusu kapatma kararının iptali için yaptığı başvuruyu reddettiği belirtildi. Açıklamada, Sarthe Valiliğinin camiyi kapatarak “ibadet özgürlüğünü ihlal etmediği” savunuldu. Cami yetkilileri, 12 Kasım’da caminin yeniden açılması için Danıştay’a başvurmuştu. Sarthe...
Gazeteci İlhan Karaçay Hollanda’da yaşanan ilginçlikleri derlediği yazısında artık çok az kişiye “Hadi canım sen de” dedirten ayrıntılarla yine de şaşırtıyor. Çok uzun yıllardır Hollanda’da yaşayan ve çalışmalarını sürdüren Karaçay’ın yazısı şöyle: “- Tavukları öldürmek serbest, ayaklarından tutmak yasak. – 50 bin üyeden 287 bin avro topla, devletten 3,5 milyon...
2023’e doğru Türkiye seçim atmosferine giderken ve cumhurbaşkanını seçmeye hazırlanırken, Almanya’daki yaklaşık bir buçuk milyon Türkiye kökenli seçmen de infaz listeleri muhaliflere yönelik saldırılar gölgesinde seçimlere gidiyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise Almanya’nın desteğine güveniyor. Erdoğan AKP’nin yurtdışı örgütlenmesi UİD desteği ile Türk seçmenin oylarına talip. Ancak Alman iç istihbaratı...
Almanya Merkez Bankası (Bundesbank), tedarik darboğazları ve koronavirüs (Covid-19) salgınında 4. dalga ve ekonomide yeni kısıtlamalar nedeniyle gelecek yılın başında Alman ekonomisinin büyümesini durduracağını ve toparlanmasını geciktireceğini bildirdi. Bundesbank, gelecek yıl için takvim etkisinden arındırılmış Gayri Safi Yurt içi Hasıla (GSYH) büyüme tahminini yüzde 5,2’den 4,2’ye indirdi. Bundesbank’ın ekonomiye...
Almanya’da Rusya için ajanlık yaptığı suçlamasıyla yedek subay Ralph G. hakkında Düsseldorf Yüksek Eyalet Mahkemesi’nde dava açıldığı bildirildi. Federal Başsavcılıktan yapılan açıklamada, Alman vatandaşı Ralph G.’nin Almanya ve bir NATO ülkesine karşı yabancı bir ülkenin gizli servisi için casusluk faaliyetinde bulunmakla suçlandığı belirtildi. Açıklamada, Alman ordusunda yedek subay olarak...
Demokrasinin olmadığı ülkelerde görmeye alışık olduğumuz sahneler, Boris Johnson hükümeti iktidara geldiğinden bu yana, adım adım ve dozunu arttıra arttıra Birleşik Krallık’ta yaşanıyor. Başrolde başbakan ve yandaşları var ancak aynı partide olup bu duruma isyan edenler de bir hayli fazla. Hem de koltuk kaygıları olmadan, fikir ve ifade özgürlüğü...