Avrupa’nın vicdan krizi: Savaş ekonomisi, aşırı sağ ve göç gerçeği – Viyana’dan Gözlemler

Bugün Avrupa’nın kalbinde yükselen ses, barışın değil; silahlanmanın, milliyetçiliğin ve dışlayıcı politikaların sesi olarak karşımıza çıkıyor. Aşırı sağ artık sadece muhalefette değil, iktidarın ortağı, karar verici ve yasa yapıcı.

Peki, bu yükselişin gölgesinde hangi değerler kayboluyor?

Göç krizi sadece sınırları değil, vicdanları da zorluyor. Avrupa, savaş bölgelerinden kaçanlara kapılarını kapatırken, milyarlarca avroyu savunma bütçelerine aktarıyor. İnsan hakları bir koz mu, yoksa ortak değer mi? Avrupa’da birçok aktör artık insan haklarını seçim malzemesi haline getiriyor.

Göçmenler sistemin yükü gibi gösteriliyor, çocuklar ‘tehdit’ olarak tanımlanıyor. Aşırı sağ ile merkez partiler yan yana gelirken, hangi değerler pazarlık masasına yatırılıyor? Sosyal krizler içinde boğulan halk için düzenlenen lüks zirveler, gerçekten halkı temsil ediyor mu?

Silah bütçeleri artarken, barış talebi neden suskun kalıyor? Avrupa’nın merkez sağ ve sol partileri halkı mı kaybetti?

Viyana merkezli “Yeni Vatan Gazetesi”nin YouTube kanalında Almanya’dan soruyoruz: Avrupa artık hepimiz için bir “ortak ev” olmaktan çıkıyor mu? Popülizmle yoğrulmuş siyasetin, insan haklarının nasıl araçsallaştırıldığını, göçmenlerin hangi psikolojik ve sosyal iklimde yaşadığını, barışın nasıl sessizliğe gömüldüğünü derinlemesine incelediğimiz programda, Neue Welt Verlag CEO’su gazeteci-yazar Birol Kılıç, Almanya’dan gazeteci Işın Ertürk’ün konuya ilişkin sorularını yanıtlıyor.

Gerçeklere gözünü kapatan değil, doğrudan bakan bir perspektifle. Savaş mı, demokrasi mi? Güvenlik mi, özgürlük mü? Gelecek mi, geçmiş mi?

YENI VATAN – VİYANA

FOTO: MARKUS SPISKE / UNSPLASH