Avrupa’nın “basın ve ifade özgürlüğü“ ile sınavı: Assange ve Batı’nın ikiyüzlülüğü

15 yıldan biraz daha uzun bir süre önce Avustralyalı bilgisayar programcısı Julian Assange, başta Amerika Birleşik Devletleri olmak üzere birçok hükümetin başına bela olacak ifşa platformunu kurdu: Wikileaks.

Bundan yaklaşık 11 yıl önce de tam tahmin edildiği gibi Wikileaks hükümetlerin başına bela oldu ve özellikle de ABD yönetimini küplere bindiren, insan haklarına saldırı ve savaş suçunu gözler önüne seren yüzbinlerce belgeyi paylaştı.

O gün bugündür 50 yaşındaki  araştırmacı gazeteci ve siyasi aktivist Julian Assange, Batı tarafından esir alınmış durumda. Sağlık durumu ciddiyetini koruyor, hatta hayat arkadaşı Setalla Morris‘in dediği gibi dava uzadıkça ve üzerindeki baskı arttıkça Assange ölüme biraz daha yaklaşıyor.

Basın ve ifade özgürlüğü ve insan hakları ile ilgili Batı adına en utanç verici davalardan biri  Assange davası. Avrupa medyası ve hükümetlerinin de susarak izlediği Assange’ın “taksit taksit” ölümü gerçeklerin araştırılmasına ve ortaya çıkarılmasına tahammül edemeyen ABD ve Batı’daki “işbirlikçileri” tarafından gerçeklştiriliyor.

Sadece gerçekleri dile getirdi, karanlıkta bırakılanları aydınlığa çıkardı diye Assange’ı hepimizin gözleri önünde infaz ediyorlar. Bu yolla insanlık suçlarını, savaş suçlarını ortaya çıkarmaya niyetlenenlere gözdağı veriyorlar.

Birleşmiş Milletler İşkence Raportörü Nils Melzer’in yanı sıra basın özgürlüğü ve insan hakları savunucuları ABD’nin Assange hakkındaki suçlamaları düşürmesini talep ediyorlar. Buna karşılık ABD, askeri tarihindeki en büyük sızıntı ile baş edemiyor ve Assange’ın iadesini sabırsızlıkla bekliyor.

Yeni Posta gazetesinin YouTube kanalında yayınlanan “Kadın Sözü ile Avrupa” adlı haber programında kadın gazeteciler Assange davası nezdinde Avrupa’daki basın ve ifade özgürlüğünü tartışmaya açtılar. Avrupa’da bilgi edinme ve şeffaflıkta alınan yolda  geriye gidiş yaşandığına işaret eden konuşmacılar insan hakları, demokrasi, basın ve ifade özgürlüğü konularında Türkiye’ye parmak sallayan Avrupa’nın Assange davasında suspus  olmasını “ikiyüzlülük” olarak nitelediler.

Siyasi tutsak alınan gazetecilerle halkın haber alma özgürlüğünün engellendiğini, gerçekleri ortaya çıkarma çabasındaki gazetecilere ise gözdağı verilmek istendiğini kaydeden konuşmacılar, korona tedbirleri ve aşı, ırkçılık ve terör konusunda da ana akım medyanın taraflı yayın yaptığını bildirdiler. Ocak ayı başında Londra’da Yüksek Mahkeme’de görülecek davanın ardından “Kadın Sözü ile Avrupa”da konu yeniden masaya yatırılacak.

Yeni Posta gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Işın Ertürk’ün hazırlayıp sunduğu programın daimi konukları şöyle:

Yeni Posta İngiltere Temsilcisi Gözde Sapanlı – Birmingham

Serbest Ada Genel Yayın Yönetmeni Birgül Göker Perdisa – Bologna / İtalya

Serbest Gazeteci Seda Şanlıer – Stockholm / İsveç

Serbest gazeteci Ufuk Evla Bostan – Frankfurt / Almanya

YENİ POSTA – STUTTGART

FOTO: AA