Avrupa Günü: Reform önerileri etrafında dönen tartışmalar
Basın, Avrupa Günü ve Avrupa’nın Geleceği Konferansı’nın Strasburg’daki kapanışı vesilesiyle sunulan uzun reform fikirleri listesiyle meşgul.
Üyelerin oybirliği ilkesini terk etmek için AB anlaşmalarını değiştirmeye razı olması gerçekçi mi? Peki Macron’un üye olmayanlar için yeni bir Avrupa çatısı tesis etme fikrine ne demeli?
RADIO FRANCE INTERNATIONALE (Romanya)
AB İÇİN BEKLEME ODASI FAYDALI OLUR
Gazeteci Ovidiu Nahoi, Radio France International’ın Rumence versiyonunda konfederasyon önerisinin iyi bir fikir olduğunu öne sürüyor:
“AB’ye katılım, aday ülkenin demokrasiye ve resmi makamların işlerliğine ilişkin asgari standartları karşılamasını sağlamak için tasarlanmış karmaşık ve uzun bir süreç. Ayrıca, iç pazarda rekabetin korunabilmesi için işleyen bir ekonomiye sahip olunması da çok önemli. [Ukrayna örneğinde olduğu gibi] genel bir coşkuyla tetiklenmiş çok hızlı bir katılım sürecinin, yalnızca aday ülkelere zarar vermekle kalmayıp, Avrupa Birliği’ni de zayıflatacağına yönelik ciddi endişeler var. … AB için bir bekleme odası tesis etmenin muhakkak faydaları olacaktır.”
LE SOIR (Belçika)
ENGEL ÇOK
Le Soir, AB anlaşmalarında reform yapmanın riskli olacağı konusunda uyarıyor:
“Anlaşmaları değiştirmek aynı zamanda şüpheciler, ulus devlet nostaljicileri ve entrikacı ulusalcı popülistlerin önüne kırmızı halı sermek anlamına gelir. Demokrasi böyle bir şey. Ancak revizyonlar illa ki daha fazla ve daha iyi bir Avrupa getirecek diye bir şey yok. İlerlemeye çalışılan yerde gerileme riski de vardır. … Mevcut anlaşmalar çerçevesinde kalarak da gerçek bir siyasi iradeyle kuantum sıçramaları gerçekleştirilebilir. … Anlaşmalar değiştirilebilir mi? Evet, eğer Emmanuel Macron’un dediği gibi hedef ‘çok açık’ olarak belirlenip tanımlanmışsa ve Avrupa projesi barış, değerler, sosyal güvence ve adalet bakımından güçlendirilecekse, değiştirilebilir. … Fakat Pandora’nın kutusunu açarken de dikkatli olmak gerekir.”
LES ECHOS (Fransa)
BİR AN ÖNCE KİLİT ÇALIŞMA ALANLARININ ÜZERİNE EĞİLMELİ
Ekonomi gazetesi Les Echos, Emmanuel Macron’un AB politikalarında anlaşmalarda herhangi bir değişiklik yapılmasını gerektirmeyen hızlı adımlar atılması için bastırmasını övgüyle karşılıyor:
“Fosil yakıt kullanımının bırakılması, müşterek savunma enstrümanları, gıda tedarikinde bağımsızlık vs. Berlin frene basmışken Paris’in yeni bir Avrupa planı için bastırdığı bir ortamda, Avrupalıların da bu önceliklere bağlı yeni yatırımların finansmanı konusunda çaba sarf etmesi gerekiyor. Tüm bunlar yapılırken, bütçe kurallarına ilişkin düzenlemelerin ve tedirgin edici ekonomik durumun da göz önünde bulundurulması şart. Bu kilit çalışma alanları için anlaşmalarda fazla bir varsayımsal değişiklik yapılması beklenemez.”
JYLLANDS-POSTEN (Danimarka)
BRÜKSEL’İN DANİMARKA’YA YAPTIĞI İYİLİK DEĞİL
Danimarka, 1 Haziran’da ülkenin savunma şartının kaldırılıp kaldırılmayacağına dair referanduma gidiyor. Jyllands-Posten, von der Leyen ve Macron’un askeri işbirliğinde oybirliği ilkesini tartışmaya açmasının, savunma şartından vazgeçilmesine karşı çıkanların değirmenine su taşıdığını söylüyor:
“AB’nin ortak savunma ve güvenlik politikasını çoğunluğun oyuyla daha etkin hale getirme planı muhakkak iyi niyetle dile getirildi. Ancak referanduma üç hafta kalmışken Danimarka tarafı, bunu Brüksel tarafından yapılmış bir kötülük olarak değerlendiriyor. Sözün özü: İyi maksatla yapılmış, ancak yarardan çok zarar getiren bir eylem.”
SÜDDEUTSCHE ZEITUNG (Almanya)
ÖNERİLER CİDDİYE ALINMALI
Süddeutsche Zeitung, konferansın pek çoklarının dikkatinden kaçmasının muhtemelen bazı liderlerin işine geldiğini düşünüyor:
“AB’nin modernizasyonu sürecinin devam etmesi onlara yük getirecek, çünkü bu muhtemelen Avrupa Parlamentosu’nun gücünün artmasıyla paralel ilerleyecek. … Ancak devlet ve hükümet başkanları, sağlık veya iklim politikalarının yanı sıra AB’nin işleyişine de ilişkin önerilerin hemen raflarda kaybolmasına izin vermeyip bunlarla ciddi şekilde ilgilenseler iyi olur. … Gelecekteki konferansın kimilerinin en başından beri görmek istediği gibi sırf iş olsun diye yapılmadığını kanıtlamak için de bu gerekli. ”
DER STANDARD (Avusturya)
SİYASİ HAREKET KABİLİYETİ TEHLİKEDE
Der Standard, dış politika alanında da tartışma başlatılmasını istiyor:
“Ukrayna’daki bütün kıtayı tehdit eden durum göz önüne alındığında, örneğin AB’nin dış politikası konusunda oybirliği ilkesinin yeniden gözden geçirilmesi gerekebilir. Askeri angajmanla değil, yalnızca büyük bir tehlike altında olan siyasi hareket kabiliyetiyle ilgili bir mesele bu. Ancak birlik, anlayış ve uzlaşmaya hazır olma konularında eksiklikler var. Son olarak bir de güven eksikliği var. ‘Avrupa barış projesindeki’ müttefiklerimize gösterilebilecek ve gösterilmek zorunda olan güvenden yoksunuz.”
EL PAÍS (İSPANYA)
DAHA İYİ BİR GÖÇ POLİTİKASI İÇİN İVMEDEN FAYDALANMALI
El País, AB’nin sığınmacı politikasına odaklanıyor:
“Avrupa Birliği, Avrupa’nın geleceğine ilişkin konferansın sunduğu reform ivmesinden faydalanmalı ve kıtamızda sığınmacılara kökenlerine göre nasıl muamele edildiğini araştırmalı. … Rapor, iltica işlemlerinin kolaylaştırılarak hızlandırılmasından, kriterlerin standartlaştırılmasından ve tek bir başvuru noktasının tesis edilmesinden söz ediyor. … Yakın zamanda kabul edilen Savunma ve Güvenlik Politikaları Pusulası gibi bu meseleye özgü bir stratejik pusulanın geliştirilmesi gerekiyor. … AB bir de doğal afetler veya ekosistemlerinin tahrip olması yüzünden ülkelerinden kaçan göçmenler için insani iklim pasaportunu hayata geçirmeli. … Geçmişte yapılan hataları tekrarlamamalıyız.”
LA REPUBBLICA (İtalya)
PUTİN’İN PANZEHİRİ
La Repubblica, Emmanuel Macron’un doğru tonu bulmuş olmasından memnun:
“Macron’un Avrupa’nın Geleceği Konferansı’nın kapanışı ve aynı zamanda nasyonal sosyalizme karşı kazanılan zaferi anma vesilesiyle yaptığı konuşma, kasıtlı olarak Putin’in konuşmasına panzehir olarak hazırlanmış gibi duruyordu. Macron, Avrupalı demokrasiler topluluğu fikriyle birleşen bir umut ve kapsayıcılık söylemini ortaya koydu. Bu bir yandan Ukrayna gibi tam üye olabilmek için yıllarca beklemesi gerekenleri Avrupa’ya almayı mümkün kılarken, diğer yandan Büyük Britanya gibi Avrupa’dan ayrılmak isteyenleri de yeniden kazanmaya olanak sağlayacaktır. Bu arka plan ışığında, barışın Rusya aşağılanarak değil, yalnızca tutarlılıkla tesis edileceği uyarısı yapılmış oldu.”
L’OPİNİON (Fransa)
AVRUPA CAZİBESİNİ KORUYOR
Ukrayna’ya karşı savaşın ve Brexit’in sonuçlarının, AB’nin daha iyi bir izlenim bırakmasına neden olduğu görüşünde L’Opinion:
“Sınırların dışında yaşanan kargaşalar, blok içerisindeki herkes için bir yanıyla Avrupa projesinin tüm eksiklerine rağmen, emperyalist Rusya, potansiyel olarak Trumpçı ABD ve milliyetçi Çin karşısında cazibesini yitirmemiş demokratik değerlere dayandığının önemli bir anımsatıcısı. Diğer yanıyla da Avrupa’daki yapıların eski binalar gibi yenilenmekten asla vazgeçmeyeceğinin taahhüdü.”
YENİ POSTA – BRÜKSEL
FOTO: AA