Almanya’da Yeşillerin iktidar sıçraması: Kamuoyu araştırmalarında Hıristiyan demokratları da geride bıraktılar
Başbakan adaylığı açıklanan Annalena Baerbock ile birlikte Yeşil siyaset, doğum yeri Almanya’nın iktidar koltuğuna uzanacak bir güce kavuştuğunu gösteriyor. Anketlere göre Yeşiller Partisi 26 Eylül’de sandıktan birinci parti çıkabilecek durumda. Ancak bu “Annalena fırtınası”nın geçici olduğunu savunanlar da var.
Alman siyasetinde, birçok çevrenin geçici olması için dua ettiği bir “Yeşil patlama” yaşanıyor. Birlik ’90/Yeşiller Partisi, tüm kamuoyu araştırmalarında Merkel’in ittifakını (CDU ve CSU) geride bırakan bir güçle ilk sıraya yerleşmeyi başardı. Gerçi bu yükselişin önceki yıllarda SPD ve Avrupa Parlamentosu başkanlığından getirilen başbakan adayı Martin Schulz ile yaşanan bozguna dönüşebileceğini iddia edenler de var, ancak siyasal gözlemciler, ortada 2017’den çok farklı bir sahne olduğuna dikkat çekiyorlar. Salgının birçok parametreyi değiştirmiş olabileceği konuşuluyor.
Önceki gün ülkenin önde gelen kamuoyu araştırmaları kurumlarından Forsa tarafından yayımlanan bir anketin sonuçları, bu pazar Almanya’da genel seçimler yapılsa, sandıktan ilk sırada Yeşiller Partisi yüzde 28’lik bir oy oranıyla çıkacağını ve hükümeti kuracağını gösterdi. Şimdiye dek Angela Merkel’in yönlendirdiği ve dizginleri Armin Laschet’e bıraktığı iki Hıristiyan demokrat parti, CDU ile CSU, Forsa’ya göre, böyle bir seçimde en fazla yüzde 22’lik bir orana ulaşabilecek, dolayısıyla ikinci parti olabilecek güçte. Gerilemesini durduramayan SPD ise, başbakan adayı Olaf Scholz’un bütün iddialarına rağmen, yüzde 13’te kalacak.
Forsa’nın yarattığı şaşkınlığı, bir başka anket derinleştirdi.
YEŞİLLER BİRİNCİ PARTİ
Bugün yayımlanan bir diğer kamuoyu araştırmasında bu sıralamanın bozulmadığı, ancak oy oranlarının biraz daha “ılımlı” ve yakın çıkabileceği saptandı. YouGov tarafından gerçekleştirilen ankete göre, bugün seçim yapılsa, Yeşiller sandıktan yüzde 25 ile fakat yine birinci parti olarak çıkacak. Hıristiyan demokrat partiler (CDU/CSU) ise en fazla yüzde 24’e ulaşabilecek.
Bir dönemin en büyük kitle partisi sosyal demokrat SPD, YouGov verilerine göre yüzde 14 oy alabilecekken, AfD yüzde 11’de kalacak. YouGov anketinde, Hür Demokratlar (FDP) yükselişini yüzde 11’lik muhtemel oy oranıyla sürdürürken, sol sosyal demokrat eğilimli Sol Parti’nin Forsa araştırmasında yüzde 7, YouGov tablolarında ise yüzde 8 civarında bir “dingin oy” oranına sahip olduğu gözlendi.
YEŞİLLER’İN POTANSİYELİ YÜZDE 60’I BULABİLİR
Almanya’nın tanınmış seçim analistlerinden Matthias Jung, Yeşiller’in yüzde 60’ları bulan bir seçmen potansiyeline sahip olduğunu ileri sürdü. Jung, Augsburger Allgemeine gazetesine yaptığı ve daha sonra Alman medyasının birçok kesiminde alıntılanan değerlendirmelerinde, SPD’nin Olaf Scholz ile birinci parti olabilecek bir şansa sahip olduğunun söylenemeyeceğini belirtti. Son araştırmaların bir başka gerçeğe göre, artık Almanya’da seçmenlerin yüzde 60’ı “bir kez bile olsa Yeşiller’e oy vermeyi düşünebileceğini” belirtiyor. Matthias Jung, bunun büyük bir potansiyel olduğunun altını çizerken, Alman seçmeni için çevre kirliliği ve iklim değişiminin çok önemli olduğunun ortaya çıktığını kaydetti.
Sözü geçen potansiyelin salgın (Covid-19) koşullarında böyle bir eğilime alan açtığı sanılıyor. Fakat birçok siyasal gözlemci, özellikle de muhafazakâr yorumcular, Yeşiller’in başbakan adayı Annalena Baerbock’un bu yükselişinin SPD’nin 2017 öncesinde Avrupa Parlamentosu’ndan getirttiği başbakan adayı Martin Schulz gibi “hüsranla” ve sert bir inişle sonuçlanabileceğini belirtiyor.
YENİ POSTA – FRANKFURT
FOTO: www.gruene.de