Almanya’da müthiş şeyler oluyor: Dr. Ali Ertürk ve Prof. Dr. Uğur Şahin güçlerini birleştiriyor
Almanya’da çalışmalarını sürdüren ve üç boyutlu yazıcıdan yapay organ üretme yolunda ekibiyle hızla ilerleyen Dr. Ertürk, bugün ortalama 80 yıl olan insan ömrünün 120 yıla dek uzatılmasının mümkün olduğuna işaret etti.
Biri salgında tüm dünyaya Covid-19 aşısı ile umut olan Biontech’in CEO’su Prof. Dr. Uğur Şahin diğeri ise nörobiyolojinin belki de en dâhi isimlerinden Helmholtz Araştırma Merkezi Doku Mühendisliği ve Rejeneratif Tıp Enstitüsü Direktörü Dr. Ali Ertürk.
Tıp dünyasında yepyeni ufukların açılmasına neden olacak bir güç birliğine gideceklerini açıklayan Dr. Ertürk, Yeni Posta’ya heyecan verici yolculuğunu ve gelecekle ilgili hedeflerini anlattı:
[ngg src=”galleries” ids=”52″ display=”basic_imagebrowser”]“mRNA ile yapılan bir ilacın en başarılı olabilmesi için hücre seviyesinde hedeflerini bulabilmesi gerekir. Şu ana kadar hücre seviyesini gösteren bir teknoloji yoktu. Biontech ile önümüzdeki aylarda işbirliğine başlamayı planlıyoruz. Uğur Şahin teknolojilerimize ilgisi olduğunu ve bizim yayınlarımızı takip ettiğini bildirdi. Biontech ile işbirliğine girip, onların mRNA ilaçlarının hücre seviyesinde hedef bilgilerini sağlayacağız. Bizim teknolojimizin mRNA da dahil olmak üzere her türlü ilacı geliştirmede çok önemli bir avantaj sağladığını düşünüyoruz.”
Dr. Ali Ertürk, Yeni Posta gazetesinin YouTube kanalındaki Avrupa Gündemi’nin konuğu oldu. Almanya’da çalışmalarını sürdüren ve üç boyutlu yazıcıdan yapay organ üretme yolunda ekibiyle hızla ilerleyen Dr. Ertürk, bugün ortalama 80 yıl olan insan ömrünün 120 yıla dek uzatılmasının mümkün olduğuna işaret etti ve “İnsan organlarının tek tek ve kaliteli şekilde üretilebileceği zaman gelecek. Hedefimiz önümüzdeki 200- 300 yıllık bu süreci 20 – 30 yıla indirmek” diye konuştu.
Kanserle mücadelede devrim yapan ve organ naklinde bilim dünyasında atılan adımların tümünü tek bir hamle ile sollamayı başaran Dr. Ali Ertürk Biontech ve diğer şirketlerle işbirliğinde kendi teknolojilerini sunabilmek üzere Deep Piction adlı bir şirket kurma çalışmalarının devam ettiğini bildirdi.
Dr. Ali Ertürk ile bilimkurgu film tadındaki söyleşimiz şöyle:
“KORONA İLE DEVRİM OLDU”
“Korona ile devrim oldu sanki. Çaresiz kaldığımız hastalıklarda nasıl çözüm için hızlı hareket edebileceğimizi görmüş olduk. Bundan sonraki daha tehlikeli hastalıklarla baş etmeye hazırız. Artık virüsler hayatımızın bir parçası. Bize göre daha güçlü ve tecrübeliler. Bir virüsün birkaç günde bütün genomuna, sekansına ve proteinlerine bakıp haritasını çıkarabiliyoruz.
“ARTIK VİRÜSLERE BOYUN EĞMEYİZ”
Üç boyutlu resmini çıkarıp virüsü nötralize edecek antikorlar üretmek müthiş gelişmeler.
Artık virüslere boyun eğmeyiz. mRNA teknolojileri üzerine ilaç geliştirmek çok daha kolay. Örneğin kansere karşı antikor ilaçları geliştirmek çok pahalı ve zaman alıyor.
“mRNA TEKNOLOJİLERİ ETKİLİ, HIZLI VE DAHA UCUZ”
Oysa birkaç saatte laboratuvarda ilaç olabilecek bir mRNA molekülü üretebiliyorsunuz. mRNA üretmek kimyasallara göre çok basit. Biontech mRNA teknolojilerine yoğunlaşmış durumda. Hem etkili hem de üretimi hızlı ve masrafları düşük.
“ŞU ANDA İLK DOKULARI BASIYORUZ”
Şu anda ilk dokuları basıyoruz. Haritalamaya devam ediyoruz. Hem 3 boyutlu yazıcıda üretilen yapay kalbe hem de tedavi amaçlı yöntemlere yoğunlaştık.
Cerrahların eline çok detaylı insan organı haritasını vermek istiyoruz. Elimizde detaylı harita varsa kalbin hasarlı tarafına bu kısmın kopyasını transfer edebiliriz. Bu şu an kısa zamanda uygulanabilecek bir teknoloji. Üzerinde çalışıyoruz.
“ORGANLARIN TEK TEK VE KALİTELİ ŞEKİLDE ÜRETİLDİĞİ ZAMAN GELECEK”
İnsan organlarının tek tek ve kaliteli şekilde üretilebileceği zaman gelecek. Hedefimiz önümüzdeki 300 yıllık süreyi 30 yıla indirmek. Laboratuvarımda yapay zekâyı çok kullanıyoruz. Şu anda kalp, akciğer, karaciğer, pankreas ve böbrek üzerinde çalışıyoruz. İnsan ömrünün 120 yıla dek uzaması mümkün olabilecek.
“120 YAŞA ÇIKMAK MÜMKÜN”
Bu son 100 yılda enfeksiyonlar, kazalar sonucunda insanların erken ölmesini engelledik. Bazı insanların 120 yaşına dek yaşaması bize içimizdeki mekanizmanın buna elverişli olduğunu gösterdi. Peki, 80’den 120 yaşa nasıl çıkacağız?
Şu an tedavisi olmayan Alzheimer, kanser, şeker, bazı akciğer hastalıklarını çözmemiz gerekiyor. Bunu çözdüğümüz takdirde adım adım 120 yaşa ulaşacağız.
“ASLINDA GERÇEK KAPASİTEMİZİ YAKALAMAYA ÇALIŞIYORUZ”
Biz aslında insan ömrünü uzatmaktan çok gerçek kapasitemizi yakalamaya çalışıyoruz. Kapasiteyi arttırmak için, tıpkı arabanın lastiği gibi tükenmiş organları değiştirmek gerekecek.
Haritalara bakarak hangi parçanın hücre hangisinin hücre olmaması gerektiğine karar verebiliriz. Biyolojik dokuyla yaşayabilecek materyalleri kullanarak hücre olmayan kısımlar yapacağız. Artık organ fabrikalarına gerek yok. Hızlı bir şekilde bu materyalleri biraz da hücre kullanarak 3 boyutlu yazıcılarla oluşturacağız. Yapay organlar rahatsız da etmeyecek.
“NAKLETMEK İÇİN AMELİYATA BİLE GEREK KALMAYABİLİR”
Bugün bakın kalp pili ile dolaşanlar var. Yapay kalplerde üretim kalitesi arttıkça vücutta kalma süresi de artacaktır. Belki bu materyalleri transfer etmek için kalp ameliyatına gerek kalmayabilir. Bir enjeksiyonla yerleştirilebilir.
Ekibimiz genişledi, 25 kişiye çıktık. Farklı bilim dallarını bir araya getirerek 200 yıllık süreci 20-30 yıla düşürmeyi amaçlıyoruz.
“DÜNYADA EN ÇOK YAPAY ZEKÂ KULLANILAN LABORATUVAR”
Benim laboratuvarım dünyada yapay zekâyı en çok kullanan biyoloji laboratuvarlarından biri. Ekibimde 16 ülkeden bilim insanı var, Türk bilim insanları da var elbette.
Bazı hedefler erişilemez gibi görünüyor. Pozitif destek alıyoruz ve çok yüksek bütçelerle çalışıyoruz.
“DEEP PICTION” ŞİRKETİ KURULUYOR
Kuracağımız “Deep Piction” adli şirket ile kendi teknolojilerimizi örneğin Biontech üretebileceğiz. Geliştirdiğimiz şeffaflaştırma ile farelerde kanser hücrelerini takip şirketlerin daha iyi ilaç geliştirmesini sağlayabileceğiz. mRNA ile yapılan bir ilacın tam anlamıyla başarılı olabilmesi için hücre seviyesinde hedeflerini bulabilmesi gerekir. Şu ana kadar hücre seviyesini gösteren bir teknoloji yoktu. Biontech ile işbirliğine başlıyoruz.
“BİONTECH İLE DENEME ÇALIŞMASINDAN SONRA DETAYLARA KARAR VERECEĞİZ”
Sayın Uğur Şahin teknolojilerimize ilgisi olduğunu ve bizim yayınlarımızı takip ettiğini bildirdi.
Biontech ile sözleşme imzalayıp onların teknolojilerine hücre seviyesinde bilgi sağlayacağız.
Bizim teknolojimizin mRNA da dahil olmak üzere ilaçları geliştirmede çok önemli bir avantaj sağladığını biliyoruz.
Biontech ve diğer şirketler de bunun farkında. Bir ön çalışma, deneme yaptıktan sonra daha detaylı bir şekilde karar verebileceğiz.
“DÜNYADA BÖYLE BİR BAŞKA TEKNOLOJİ YOK”
Kanser hastalarının yüzde 95’i metastaz yüzünden ölüyor. Geliştirdiğimiz teknoloji ile kanseri, metastazı hücre seviyesinde görebiliyoruz. Dünyada böyle bir başka teknoloji yok.
Kanseri tedavi etmek için herhangi bir ilaç geliştirmek istiyorsanız bunun hücre seviyesinde etkili olması lazım ve bunu gösterebilecek tek teknoloji de bizim elimizde. Önümüzdeki ay değişik şirketlerle işbirliğine başlıyoruz. Bunlardan biri de Biontech.”
ALİ ERTÜRK HAKKINDA
Ölümsüzlüğün kapısını aralayan Türk bilim adamı Dr. Ali Ertürk, 12 yaşında babasını kaybetmiş. Sakarya Karasulu Ertürk’ü, ev hanımı olan annesi yetiştirmiş. Bilime merak sarmasında ise o meşhur “Kuzu Dolly” etkili olmuş. Bilkent Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü mezunu olan 40 yaşındaki Türk bilim adamı Dr. Ali Ertürk’ün geliştirdiği yöntemler organ bağışını ve kanseri tarihe gömeceğe benziyor.
Kalbi bile çıkarıp gelecekte yerine yapay kalp takabileceklerini müjdeleyen nörobiyolojinin belki de en dâhi isimlerinden Dr. Ali Ertürk, Ludwig Maximilian Üniversitesi Beyin Felci ve Demans Enstitüsü’nde Araştırma Grubu Müdürü olarak görev yaptı. Sadece Almanya’da değil uluslararası alanda da bilim dünyasının bir anda dikkatlerini üzerine çeken Dr. Ali Ertürk ve ekibi, geliştirdiği teknolojilerle organların detaylı haritalarını çıkarıyor, üç boyutlu (3D) yazıcılarla yapay organ prototipleri hazırlıyor.
Tıp dünyasında yepyeni ufukların açılmasına neden olan söz konusu araştırma ile Dr. Ali Ertürk şu ana kadar beyin hariç vücuttaki tüm organların yapay olarak oluşturulabileceğini vurguluyor. Ali Ertürk “Beyini de hallettiğimizde ölümsüzlüğe adım atmış oluruz dersek abartmamış oluruz” diyor.
Almanya’nın Münih kentinde biyolog eşi Caroline ve 6 yaşındaki oğlu Kilian Batu ve 1 yaşındaki oğlu Emeri Kaya ile birlikte yaşayan Dr. Ali Ertürk, 1 Temmuz 2020’den bu yana saygın ve dev bir bütçeye sahip Neuherberg’deki Helmholtz Merkezi’nde Doku Mühendisliği ve Rejeneratif Tıp Enstitüsü Direktörü olarak, 16 ülkeden 25 kişilik ekibi ile birlikte çalışıyor.
IŞIN ERTÜRK – HELMHOLTZ