Almanya’da halkın seçime yönelik ilgisizliği sürüyor: 26 Eylül yeni soru işaretlerine gebe

Armin Laschet düşüşte, Olaf Scholz yükselişte. Federal Almanya’daki genel seçimleri hangi partinin kazanacağı belli, ama ortada üç başbakan adayı bulunuyor. Üstelik üçünün de hükümet kurma şansı var. Sürprizler içerdiği anlaşılan seçim yumağından kördüğüm de çıkabilir ve Angela Merkel daha aylarca başbakanlıkta kalabilir.

26 Eylül seçimlerine sayılı hafta kalmışken, kampanyaların renksizliği ve halkın ilgisizliği devam ediyor. Yeni kamuoyu araştırmalarında ise partiler arasındaki çekişmenin yeni boyutlar kazandığı görülüyor. En son Insa tarafından yapılan bir anketten, daha önce  çözülme sürecine girdiği kamuoyu araştırmalarına da yansıyan SPD’nin babakan adayı ve Federal Maliye Bakanı Olaf Scholz’un yükselişe geçmesi şaşkınlıkla karşılandı. Scholz’a uzun süre partisinin yüzde 10 sınırının altına düşmesini engellemek dışında bir başarı şansı tanınmamıştı.  Havanın dönebileceği anlaşılıyor.   

Bu arada bir süre CDU/CSU ile baş başa giden Yeşiller Partisi’nin SPD’nin gerisine düşerek üçüncü parti olduğu gözlendi. Insa anketinde, SPD, bir yıllık bir aradan sonra ilk kez Yeşiller’i seçim tahmininde 2 puan geride bırakmayı başardı.

Söz konusu kamuoyu araştırmasına göre, bugün seçim olsa SPD oyların yüzde 20’sini, Yeşiller ise yüzde 18’ini alabilecek durumda. Ancak seçimin galibi yüzde 25’lik bir oy oranıyla Hıristiyan demokratlar (CDU ve CSU) olacak. Bu yeni rakamlar CDU/CSU ve başbakan adayı Armin Laschet cephesindeki gerilemenin sürdüğünü gösterdi.

Sonuçlar Hıristiyan demokrat cephede telaşın daha da artmasına yol açtı. Bavyera ve CSU’nun lideri Markus Söder’in, bu kampın başbakan adaylığını Laschet’ten hemen devralmasını öneren çevreler yeniden baskı uygulamaya başladılar.  Söder ise Laschet’in adaylığını sarsacak ifadeleri reddetmeyi sürdürdü.

OLAF SCHOLZ ŞAŞIRTIYOR

SPD ve Olaf Scholz toparlanır, Yeşiller “gerçek değerlerine” dönerken, CDU/CSU’nun yüzde 25’e, hatta bazı birkaç gün önceki anketlerde, ondan da gerilere düşmesi, Almanya’nın üçlü bir koalisyonla yöneticileceğini bir kez daha gösterdi.  Almanya’ya hiç alışık olmadığı bir şekilde 7 partili  bir parlamentodan  üç partili bir hükümet ortaklığı  çıkarmak dışında yol kalmadığı yorumları çoğaldı. Angela Merkel’in mirasının oldukça sorunlu olacağına dikkat çekiliyor.

Bu arada mutlaka yeni hükümette yer almak isteyen liberal Hür Demokratların (FDP)  yüzde 12 ile tüm anketlerde aynı bant üzerinde kalması dikkat çekti.  Aşırı sağcı AfD, yeni kamuoyu araştırmasına göre, yüzde 11 civarında bir oy toplayabilecekken, Sol Parti’nin, iç karışıklıkların da etkisiyle, yüzde 7’de kalacağı gözlendi.

Bütün bu sonuçlardan üçlü bir hükümet ortaklığı çıkacağına kesin gözüyle bakılıyor. SPD-Yeşiller-FDP veya CDU/CSU-SPD-FDP koalisyonları şimdilik ağır basıyor.  Ancak artık hiçbir siyasal gözlemci Hıristiyan demokratlarla sosyal demokratlar arasında bir “Büyük Koalisyon”a ya da SPD-Yeşiller-Sol Parti’den oluşyan “sol koalisyona” şans vermiyor.

Başbakanın doğrudan seçilmesi halinde kime oy vereceği sorulan seçmenlerin gözünde SPD adayı Olaf Scholz’un yüzde 29’luk bir oy oranıyla lilk sıraya yükselmesi, seçimden ilk parti çıkacak CDU/CSU’nun adayı Armin Laschet’in ise yüzde 15’le ikinci sırada kalması, karışık bir tabloya dikkat çekiyor. Yeşiller’in tartışmalı adayı Annalena Baerbock başbakan için seçmen tercihinde yüzde 13 ile üçüncü sırada yer alıyor.

YENİ POSTA – BERLİN

FOTO: A.A. / gruene.de ©️ Urban Zintel