“Eurofighter” depremi: “İmamoğlu” kararı mı Berlin’i harekete geçirdi?

Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanması Avrupa’da ilk kez bir ülkeyi şimdilik resmen ilan edilmese de yaptırım uygulamaya itti.
Yaptırım sinyali, görev süresi sona yaklaşan Almanya’daki “kırmızı-yeşil” (Almanya sosyal Demokrat Parti SPD ve Birlik’90 / Yeşiller) koalisyon hükümetinden geldi. Berlin, Türkiye’ye 3 düzine Eurofighter savaş jetinin satışını da reddetti. Bu, Erdoğan’a karşı geç gelen ama güçlü bir mesaj mı?
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanması, Türkiye-Avrupa ilişkilerinde yeni bir eşiği mi aşıyor? Almanya’nın önde gelen ekonomi gazetesi Handelsblatt, hükümet kaynaklarına dayandırdığı haberinde, Berlin’in Türkiye’ye karşı resmi olmayan yaptırım süreci başlattığını yazdı.
İMAMOĞLU HAMLESİNİ HANDELSBLATT DUYURDU
Habere göre, demokrasi ve hukuk devleti ilkeleri temelinde atılan bu adım henüz kamuoyuna resmi olarak duyurulmasa da, Almanya hükümeti bazı ekonomik ve siyasi iş birliklerini askıya alma kararı aldı.
Daha da dikkat çekici olan ise bu kararı alan hükümetin, görev süresi sona yaklaşan “kırmızı-yeşil” koalisyonu olması. Aynı hükümetin Türkiye’ye 3 düzine Eurofighter savaş uçağı göndermeyi reddettiği de gelen bilgiler arasında.
Peki bu ne anlama geliyor? Berlin hükümeti, görev süresinin son döneminde Cumhurbaşkanı Erdoğan’a karşı geç kalmış ama güçlü bir politik mesaj mı vermek istiyor?
Avrupa’nın demokrasi konusundaki sınavı hâlâ tartışmalı. Ancak bu son adım, Ankara’ya “her şeyin eskisi gibi devam edemeyeceği” yönünde bir işaret olabilir. Diğer AB ülkelerinin Berlin’in bu tutumuna nasıl yanıt vereceği ise merakla bekleniyor.
Ancak bu adım elbette oldukça geç geldi. Hem de kırmızı-yeşil koalisyon hükümetinin görev süresinin son demlerinde. Türkiye’ye Eurofighter savaş jetlerinin satışının reddedilmesi ve yaptırım sinyalleri, Erdoğan’a karşı verilen geç kalmış bir uyarı gibi. Bu “son dakika golü” aslında sadece Ankara’ya değil, Avrupa kamuoyuna da verilmiş bir mesaj olabilir.
Ancak bu mesaj ne kadar inandırıcı? Avrupa’nın çıkarlarıyla ilkeleri arasında yıllardır süren ikircikli duruşu, Erdoğan’ın elini güçlendirdi. Mülteci mutabakatı, ticaret anlaşmaları ve jeopolitik dengeler, Avrupa’nın Ankara’yı eleştirmekten kaçınmasına neden oldu.
Şimdi sormak gerekiyor:
Avrupa bu kez gerçekten kararlı mı? Yoksa bu da geçici bir siyasi refleks mi? İmamoğlu’nun kaderi, sadece Türkiye’de değil, Avrupa’nın kendi demokrasi sınavında da bir turnusol kâğıdı işlevi görüyor olabilir.
ALMANYA, TÜRKİYE’YE EUROFIGHTER SATIŞINI GERÇEKTEN NEDEN ASKIYA ALDI?
Bir karar, birçok neden…
Almanya’nın Türkiye’ye Eurofighter Typhoon savaş uçağı satışını engellemesinin ardında yalnızca İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na yönelik yargı süreci değil, çok katmanlı diplomatik dinamikler yatıyor.
Berlin’in bu kararında, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de Yunanistan ile yaşadığı gerilim, Suriye’nin kuzeyindeki askeri operasyonları, Rusya ile kurduğu denge politikası ve özellikle İsrail-Hamas çatışmasında Ankara’nın İsrail karşıtı tutumu belirleyici unsurlar arasında yer alıyor.
Almanya’nın Eurofighter kararında sadece bir neden değil, bir dizi iç ve dış politika faktörü birlikte rol oynuyor. Özellikle Türkiye’nin batı ittifakı içindeki “özerk” dış politika adımları, insan hakları sicili ve bölgesel krizlerdeki pozisyonu, Berlin’in Ankara’ya yüksek teknoloji içeren silah satışı konusunda frene basmasına neden olmuş olabilir.
Öte yandan, halen iş başında olan Almanya’daki koalisyon hükümetinin insan haklarına duyarlı bir tavır sergilemek zorunda kalarak, Türkiye’deki demokratik gerilemeye dair hassasiyetleri daha da öne çıkardığı yönünde bir resim çizme çabası da olabilir. En nihayetinde bu da savunma sanayi iş birliklerini siyasi mesaj taşıyan kararlara dönüştürüyor olabilir.
Sonuç olarak, Eurofighter meselesi, Türkiye ile Almanya arasındaki derinleşen stratejik güvensizliğin yeni bir göstergesi olarak okunabilir.
IŞIN ERTÜRK – STUTTGART
FOTO: Medyaskop / Dmitry A. Mottl – Wikimedia Commons