Bülent Bayraktar’a gözdağı mı? Tehditler sonrası istifa etti
Almanya’da 2019 yılından bu yana Nürnberg Metropol Bölgesi Türk Toplumu Başkanlığını yürüten Bülent Bayraktar ağır tehdit ve hakaretlerin ardından istifa ettiğini açıkladı.
Ailesinin ve kendisinin can güvenliğinden endişe duyduğunu söyleyen ve Alman resmi makamları tarafından yalnız bırakıldığını belirten Bayraktar Almanya’daki AKP yanlılarının uzun süredir tehdit ve hakaretlerine maruz kaldığını son yaşanan olaylardan sonra istifa ettiğini dile getirdi.
Konuya ilişkin sosyal medyada Türkçe ve Almanca açıklama yapan Bülent Bayraktar “Fahri olarak severek üstlendiğim TGMN başkanlık sürecinde çok takdir de gördüm, zaman zaman yapıcı eleştiriler de aldım. Ancak son dönemde iftiralara, ağır hakaretlere ve tehditlere maruz kaldım. Maalesef dozaj son zamanlarda arttı. Artık ne ben ne de ailem kendimizi güvende hissetmiyoruz. Bu nedenle TGMN Başkanlık görevinden ayrıldım“ dedi.
HAVALİMANINDA SALDIRIYA UĞRADI
Son olarak ağabeyi ile Nürnberg havaalanında bagaj alırken iki AKP yanlısının sözlü saldırısı ile karşı karşıya kaldıklarını belirten 49 yaşındaki Bayraktar “Vatan hainleri“ diye bağıran kişilerle daha sonra ağabeyinin kendisini arbede içinde bulduğunu bildirdi. “İki yıldır görevim gereği aynı kişiler tarafından sistematik olarak aşağılandım. Hakaretlerin ve fiziksel saldırılar aileme de yansıması kabul edilemez. 8 yaşındaki yeğenimin ve eşinin önünde fiziki saldırı ve ölmüş anneme bel altı küfürler kabul edilemez. Havalimanında polis önünde tehditler de beni çok tedirgin etti. Bir hukuk devleti olduğuna inandığım Almanya beni hayal kırıklığına uğrattı. Yalnız bırakıldım” diyen Bülent Bayraktar, iktidar partisi AKP’den ve onun Almanya örgütlenmelerinden bazı kişilerin kendisini korkutmaya çalıştığını ifade etti. Son Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde basına yaptığı açıklamalarının ardından tehdit ve hakaretlerin dozunun arttığına vurgu yapan Bayraktar, “Bu tavırları ile UİD Kuzey Bavyera yönetim kurulu üyeleri topluma, Türkiye Cumhuriyeti temsilcilerine ve işbirliği yaptıkları kurumlara ve temsil ettikleri partiye büyük zarar veriyorlar” dedi.
2007 yılında kurulan ve bölgedeki altı derneği temsil eden TGMN’de Başkanlık görevine tüzük gereği Aydın Kaval getirildi.
BAYRAKTAR’A YANIT GECİKMEDİ
Öte yandan Bülent Bayraktar’ın tehdit ve hakaret iddialarına UİD Kuzey Bavyera yöneticisinden yanıt geldi. Gazetemize yazılı bir itiraz metni gönderen AKP’nin Avrupa teşkilatlarından UİD Kuzey Bavyera açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Günlerdir Alman ve Türk basınında adı geçen şahsın yalan ve iftiralarla dolu mağduriyet algısında artık bizim ve teşkilatımızın açıktan isimle hedef gösterilmesi sebebiyle tekrar açıklama yapma mecburiyeti doğmuştur.
Aşağıda ismi geçen şahsın, Alman yargısını eleştirmesinin ve kendisine sahip çıkılmadığını belirtmesinin sebebi, aralıklı tarihlerde savcılığa bizimle ilgili açtığı davalarda, iki defa haksızlığının tescil edilerek, davalara takipsizlik kararı verilmesidir.
Bu güne kadar başta Sayın Başkonsolosumuz ve Türk toplumunu temsil eden tüm başkanların ve sonradan istifa etmek zorunda kalan kendi yönetimindeki yol arkadaşlarının, ‘artık Türk ve Alman toplumuna yaptığın yanlışlardan dolayı zarar vermeyi bırak’ şeklindeki telkin ve uyarılarına defalarca söz verdiği halde uymamıştır.
Yılda en az on kez davetler vesilesiyle aynı ortamda yan yana gelinen bir şahsın, tek bir hakarete ve fiziki tepkiye maruz kalmadığı gerçeği ortadayken, yaydığı yalan haberlerin maksadının ve amacının neler olduğunu düşünmek zor değil
Biz bir şahsı veya kurumu, bizimle aynı fikirde olmadığı, TC Cumhurbaşkanını veya Cumhur İttifakını eleştirdi diye asla dışlamadık tehdit etmedik. Fikrinden dolayı, böyle gayri ahlaki ve insan haklarına ve fikir özgürlüğüne uymayan davranışları, asla da tasvip etmiyoruz .
Siyasi partilerin temsilcileri ile olan,iyi ve uyumlu ilişkilerimizle bu çok net olarak anlaşılmaktadır
Tam tersi seçimler süresince,bölgemizde hiçbir olay olmamasının,bölgemizin seçim sürecininde en problemsiz yaşandığı yerlerden biri ilan edilmiş olmasının sebebi, bizlerin sağduyusudur.
Diğer bir örnek seçimin kazanıldığı akşam, binlerce insanımız Plarrerr meydanında toplanmışken, dışardan bazı kışkırtmalara ve tahriklere rağmen, bizlerin sürekli uyarı ve kontrol altında tutmamız sebebiyle tek bir insanın ne canına ne malına ne tırnağına zarar getirilmemiştir.
Bavyera Başbakanımız Marcus Söder ve Belediye Başkanımız Markus König ile farklı zamanlarda çekilmiş resimlerimizi, Alman basınına veya bazı kurumlara ulaştırıp, ‘bu Erdoğancılarla nasıl aynı karede olurlar’ diye, Türk ve Alman Toplumumun uyumuna dinamit döşeyenleri tahmin etmek çok zor olmasa gerek. Bunu da kamuoyunun takdirlerine bırakıyorum .
Son olarak haberde geçen, havaalanındaki olay anlatıldığının tam tersi tüm polislerin ve havaalanı kameraların önünde yaşanmıştır.
Altı veya yedi metre uzaktan, birilerine küfür ve hakaret ederek yanlarına kadar gidip, omuz atmak suretiyle hakaretlere devam etmek, yargıda hangi suçun karşılığıdır.Bunada diğer davalarda olduğu gibi yargı en doğru kararı verecektir.
Havaalanı kamera kayıtları tümüyle yalan söyleyenin, kimler olduğunu ispatlayarak, gerçekleri ortaya çıkaracaktır.
Yalan ifade verenlerin bundan sonra düşünmesi gereken, gazete manşetlerinde şov yapmak değil, yargının vereceği karara saygı duymaları ve toplumun içine çıkacak yüzlerinin olup olmayacağını düşünmeleridir .
Teşkilat üyelerimiz ve arkadaşlarımızın bu sebeplerle hedef gösterilmesi ve ölümle tehdit edilmesi suretiyle yaşayacakları olumsuzlukların sorumlusunun da, bu ortamı yaratan kişi olduğu bilinmelidir.”
YENİ POSTA – NÜRNBERG
Türk ve Alman toplumuna zarar veren,Alman polisi ve yargısını bile bezdiren,bu seviyesiz ve küçültücü durumdan en kısa zamanda kurtulmak dileğiyle .”
YENİ POSTA – NÜRNBERG