Avrupalı Türkler için: “Yıllık” iznini Türkiye’de geçirmek hâlâ bir nevi ibadet!

Yaz tatili 2022 için geri sayım başladı. Bugünlerde araç dalgası karıncalar gibi yollara düşmeye başladı bile. Avrupa’da karayoluyla izine giden ve gelenlerin hikâyelerini 42 yıldır bizzat yaşadım, ya da dinledim.

1960’tan 1980’lere kadar olan izinleri de “birinci elden” yüzlerce, binlerce kez dinledim. Avrupalı Türkler için yıllık iznini Türkiye’de geçirmek bir nevi ibadet!.. İzne gidemeyenler ibadeti yerine getiremediğini düşünerek hayıflanırlar!

İnsanımız bu yollarda 60 yıldır kendini hep yalnız buldu, kendi göbeğini sürekli kendi kesti…

BİLGİLENDİRME SIFIRA YAKIN

Yeni Posta gazetesi 30 yıllık yayın hayatında “İzin Rehberi” şeklinde her yıl bilgilendirme yapar. Yıllar içerisinde savaş, pandemi, otoyol çalışmaları, ülkelerin isimlerinin, konumlarının değişmesi vs. her yıl karışıklıklar, değişiklikler, bir şeyler olur. Yola çıkacakların bilgiye ulaşması çok zordur. Benim değerlendirmem: 60 yıldır ülke yönetimleri, elçilikler, konsolosluklar yetersiz ve duyarsız olduklarının maalesef farkında bile değiller. Uzun yıllardır yerel basın, günlük gazeteler kıt imkânlarıyla bir şeyler yapmaya çalışıyor. Son zamanlarda izinciler internet ve siteleri üzerinden de birbirleriyle haberleşmeye çalışıyorlar.

Almanya’dan yola çıkıp, Kapıkule, Hamzabeyli, Pazarkule, İpsala, Uzunköprü, Çeşme Limanı, Dereköy’e ulaşmak için uğramadığım Balkan ülkesi kalmadı. Balkan ülkelerinden simge sınır kapımız “Kapıkule”ye kadar uzanan “Sıla Yolu”nun 60 yıldır çekilen sıkıntılar nedeniyle bir diğer adı da “Çile Yolu”dur.

ÇİLE YOLUNUN SIKINTILARI NELER?

İzin yolunun çileleri, güvenlik, yol güzergahı üzerindeki bazı ülke polis ve gümrük memurlarının  korkutup, yanıltarak tatilciyi en küçüğü “çorba parası” adı altında rüşvet vermeye zorlaması… Rüşvet korkutmacası o kadar abartılıdır ki, 1000 avrodan başlayıp 50, 100 avroya fit olmasıdır genel taktik. Güzergâhlar üzerinde çeşitli dolandırıcılık vakaları…

Sıla yolunun uzun ve çok sayıda ülke gümrüğü geçilmesi nedeniyle yorgunluk ve dikkat kaybı nedeniyle kaza ve arızaların yolaçtığı sıkıntı ve trajediler. Gümrük kapılarında insanı bıktıran, hatta onlarca saat araç içinde, kavurucu sıcak altında bebeğinin, yaşlısının bekleme manzaraları…

İZİNCİLER EN ÇOK KAPIKULE’DE ÖFKELENİYOR!

Uzun yıllar içerisinde en çok giriş yaptığım gümrük kapısı tabii ki, Kapıkule. Tüm gümrük kapılarında uzun bekleyişlerden sonra Kapıkule ve Türkiye’nin tabelaları ve bayrağı görününce tatilcilerde müthiş bir sevgi ve özlem patlaması yaşanır. Kapıkule’nin o koca alanında da bekleme uzayınca alanı dolduran yüzlerce araç sık sık korna çalarak, “Her yerde, birçok sınır kapısında uzun uzun bekletiliyoruz, hiç olmazsa kendi vatanımızda bekleme rezaleti yaşamayalım” protestosunun saatlerce sürdüğüne defalarca şahit oldum.

İZİN SEZONU BELLİ, YOĞUNLUK BELLİ

Yahu, Türkiye’ye giriş yapacak araç ve insan sayısı ve ayları her yıl üç aşağı beş yukarı belli. Tedbirini önceden neden almıyorsun kardeşim? Sorunun çözümü için neden kafa yormuyorsun? “İzin öncesi tedbirler alındı” açıklamalarının birer palavra olduğunu defalarca yaşayarak şahit oldum.

THY’NİN SEZONDA FİYAT POLİTİKASI

THY her yıl tam da izin zamanlarında fiyatları öyle yükseltiyor ki, öyle böyle böyle değil! Okul tatilleri ve yüksek sezonda fiyatları öyle abartıyor ki, havayolunu tercih etmek zorunda kalan yolcular feleğini şaşırıyor…

PASAPORT SORUNUNDA ALMANYA SINIFTA KALDI

Bu yıl biraz da pandemiden de kaynaklanan sebeplerden ötürü 10 yıllık pasaport yenilemelerinde yığılmalar oldu. Pasaportlar yenilendikten sonra Almanya’dan “Elektronik oturum kartı” (Aufentshaltstitel) almak tam bir rezalet halini aldı. Sıra almak için 6-8 hafta bekliyorsunuz. Pasaportunuzu verip teslim almak için ise daha da fazla süre beklemek zorunda kalıyorsunuz.

Eskiden Türk bürokrasisinde “Bu gün git, yarın gel” cümlesi atasözü gibiydi. Alman bürokrasisi için sözcüğü değiştirerek şimdiki zamanlarda şöyle kullanabiliriz, “Bugün git, altı ay sonra gel”

MUSTAFA BOZDURGUT – ULM