ÖVP’nin “şeriat yasağı” talebi: Peki Avusturya’da şeriat tehdidi var mı?

Avusturya Halk Partisi (ÖVP) Genel Başkanı ve Başbakan Sebastian Kurz parti kongresinde siyasa İslam’a savaş açtıklarını belirtti. Parti genel kurulunun en popüler talebi ise “şeriat yasağı” önerisi oldu. Der Standard gazetesi, yasakla kastedilen alanı uzmanlara sordu.

İslam uzmanı Heiko Heinisch, İran, bazı Körfez ülkeleri ve Suudi Arabistan gibi ülkeler hariç, çoğu İslam ülkesinde şeriat ceza kanununun uygulanmadığına işaret etti. Der Standard gazetesinde yer alan habere göre Heinisch buna karşılık Ürdün gibi ülkelerde şeriatın medeni hukukun laik hâkimler tarafından uygulandığına dikkat çekti ve  “Boşanma durumunda, çocuklar şeriat kanunlarına göre otomatik olarak kocaya verilir” dedi.

UYUM? ŞERİAT HUKUKU VE AVUSTURYA HUKUKU

Şeriat hukukunun Avusturya ve Avrupa hukukuyla tam uyum içinde olan, hatta inancın uygulanması anlamında bir insan hakkı olarak korunan kısımları bulunduğu bildirilen haberde “Şeriat örneğin dua etmeyi veya oruç tutmayı içerir. Kısacası şeriatın, Avusturya anayasası ve yasalarına uygun olduğu bölümleri mevcut. Bununla birlikte, Avusturya’da zalim bedensel cezalar ise asla mümkün kılınmamıştır” dendi.

İÇ HUKUKTA ŞERİAT…

Graz Üniversitesi Hukuk Fakültesi eski dekanı Willibald Posch, yıllar önce Der Standard’a verdİği röportajda iç hukuk sisteminde şeriat hukuku sorununa dikkat çekmişti: Karar vermede uluslararası eşitlik medeni hukukta mevcuttur. Bu, mahkemelerin mutlaka kendi iç hukuklarını uygulamak zorunda olmadığı anlamına gelir. Bunun temeli, uluslararası önemi olan bir duruma hangi hukukun uygulanacağını açıklayan uluslararası özel hukuktur.

BOŞANMA DAVALARI

Eski Dekan Posch bunula ilgili bir de  örnek verdi: “Örneğin Pakistan gibi İslam ülkesinden gelen ve Avusturya vatandaşlığına sahip olmayan evli bir çift Avusturyalı bir hâkime gelip boşanmak istediğinde hangi yasanın uygulanacağını belirlemelidir. Bu durumda Pakistan yasasının uygulanması Avusturya içtihat hukukunun temel değerleriyle çelişmiyor.”

BÜYÜK BRİTANYA ÖRNEĞİ

Öte yandan Büyük Britanya’nın artık boşanma veya miras anlaşmazlıkları gibi medeni hukuk davalarıyla ilgilenen kendi şeriat konseyleri var. Kadın boşanmayı kabul etmezse eyalet hukuk mahkemesine gidebilir. İslam uzmanı Heiko Heinisch, pratikte bunun asla gerçekleşmediğini söylüyor ve “Kadınlar hukuk mahkemesine gitmeye cesaret edemiyorlar çünkü daha sonra toplumdan dışlanıyorlar” diyor. Her durumda, şeriat mahkemelerinin kararları sivil toplumda tanınıyor.

Ancak ÖVP bu talebiyle bu tür davalarla mı yoksa uluslararası özel hukukla mı ilgileniyor, haberde asıl bu soruya yer verilyor. Der Standard gazetesi ÖVP parti genel merkezine söz konusu yönelttiklerini bildiriyor ve genel merkezden verilen şu yanıta çekiyor:

“Şeriat yasağı yardımıyla dini bir topluma ve devlete karşı harekete geçmek istiyoruz. Kuralların tüm insanlar için aynı olduğu bir demokrasiden yanayız ve biz herhangi bir paralel sistem istemiyoruz.”

“UYGULAMADA BAKMAK GEREK”

ÖVP açıklamasında, Büyük Britanya’daki Şeriat mahkemelerinin sorunları gibi sorunlara da atıfta bulunuyor. ÖVP’ya göre şeriat yasağının somut biçimine uygulama sırasında bakılması gerekiyor,  zira koalisyon ortağı Yeşiller ile bu konuda herhangi bir görüşme yapmadı. Diğer taraftan Heinisch, şeriat tartışması ile ÖVP girişiminin ne ölçüde samimi olduğunu önce görmek gerektiğini belirterek  “Her durumda, Avusturya’nın şeriat hukukunu dışlama ve kendi  yasalarını uygulama seçeneği vardır” dedi.

Diğer taraftan İslam uzmanı Ednan Aslan ise  yasak tartışmaları başlamadan önce şeriat kavramının açıklığa kavuşturulması gerektiğini bildirdi. Ednan Aslan ”Biri genel olarak bir şeriat yasağından bahsediyorsa, bu aynı zamanda şeriat kanununda yer alan namaz veya hac ibadetinin yasak olduğu anlamına da gelebilir” diye konuştu.

YENİ POSTA – VİYANA

KAYNAK: www.yenivatan.at