Türkiye’nin demokrasi mücadelesi: Peki ya Avrupa bu sınavdan geçebilecek mi?

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınması, Türkiye’de muhalefete yönelik baskının ulaştığı noktayı gözler önüne serdi. Ancak asıl soru şu: Avrupa, bu durumu sadece izlemekle mi yetinecek?
Başlangıçta Almanya ve Fransa’dan gelen açıklamalar, “demokrasi” ve “hukukun üstünlüğü” vurgusuyla sınırlı kaldı. Ancak Türkiye sokaklarını dolduran kitlesel protestolar büyüdükçe, Batılı siyasetçiler de dayanışma mesajları vermeye başladı. Sosyal medyada İmamoğlu ile fotoğraflar paylaşılırken, Avrupa kamuoyunda Türkiye’deki sokak hareketlerinin yankı uyandırabileceği fark edildi.
DEMOKRASİ Mİ, ÇIKARLAR MI?
Avrupa, bir yandan Türkiye’deki otoriterleşmeyi eleştirirken, diğer yandan Ankara ile bağları koparmamak için hassas bir denge politikası izliyor. Ukrayna savaşı, mülteci krizi ve NATO’daki dengeler, Batı’yı Erdoğan’a bağımlı hale mi getirdi?
İmamoğlu’nun gözaltı haberi sonrası Türk Lirası hızla değer kaybetti, ancak Batı’nın asıl tepkisi ekonomi değil, askeri işbirliği tartışmaları oldu. Almanya ve AB yetkilileri, Erdoğan’a güvenilemeyeceğini savunarak, Türkiye ile savunma alanındaki işbirliğini sorgulamaya başladı.
AB Komisyonu’nun savunma stratejisi, Türkiye ile “karşılıklı yarar sağlayan ortaklık” öngörüyordu. Ancak Yeşiller Partisi, Türkiye yerine Norveç, Kanada ve Büyük Britanya gibi ülkelerle daha fazla işbirliği yapılmasını savundu. Yani Batı için asıl mesele, demokrasi değil, Erdoğan’ın güvenilir bir ortak olup olmadığı.
Başbakan Olaf Scholz’un açıklaması da bu yaklaşımı özetliyor: “Bu, Türkiye’deki demokrasi açısından üzücü olduğu kadar, Avrupa ile Türkiye ilişkileri açısından da üzücü.”
Peki Avrupa, Türkiye’deki otoriterleşmeye gerçekten karşı çıkacak mı, yoksa çıkar hesapları yine demokrasi söyleminin önüne mi geçecek?
IŞIN ERTÜRK – STUTTGART