“Trump Tuzakları”nda ikinci durak: Barış mı vesayet mi?

Avrupa’da yayınlanan Türkçe haber portalı Yeni Posta gazetesinin YouTube kanalında bu hafta, küresel düzenin iki kırılma hattı masaya yatırıldı: Gazze ve Avrupa. Gazeteci Işın Ertürk’ün moderatörlüğünde, İtalya’dan gazeteci-yazar Birgül Göker Perdisa ve İsveç’ten gazeteci Seda Şanlıer, Trump’ın “Gazze Barış Planı”ndan Moldova’nın jeopolitik sarsıntısına kadar uzanan tabloyu çarpıcı değerlendirmelerle analiz etti.
BARIŞ PLANI MI, YENİ BİR VESAYET PROJESİ Mİ?
Gazze’de silah sesleri kesilmiş olabilir ama ortada bir barış yok. Trump’ın öncülüğündeki “Gazze Barış Planı”, diplomatik vitrininde ateşkesi, perde arkasında ise gözetimi taşıyor. ABD, Mısır, Katar, Türkiye ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin dâhil olduğu bir uluslararası denetim merkezi öngörülüyor. Washington, “barış gözlemcisi” adı altında bölgede 200 asker bırakmayı planlıyor.
İtalya’dan katılan gazeteci Birgül Göker Perdisa, bu düzenin adını açık koyuyor: “Gazze’de artık bir Filistin yönetimi değil, teknokratik bir kontrol mekanizması kuruluyor. İsrail çekiliyor gibi yapıyor, ama kontrolü ABD eliyle sürdürüyor. Bu bir barış planı değil, diplomatik bir vesayet sistemi.”
Seda Şanlıer de aynı görüşte. Ona göre bu süreç, Filistin halkının kendi kaderini tayin hakkını ortadan kaldırıyor: “Hamas masadan kaldırılıyor, bağımsız Filistin fikri donduruluyor. Trump bunu barış olarak pazarlıyor ama özü itibarıyla bu bir mühendislik projesi. Gazze artık uluslararası denetimin laboratuvarı.”
Işın Ertürk programda şu soruyu ortaya koydu: “Trump barışın mimarı mı, yoksa Gazze’yi küresel vesayetin mimari projesine dönüştüren bir aktör mü?” Yanıt, her iki konuktan da aynı yönde geldi: Silahlar sustu ama barış değil, kontrol başladı.
AVRUPA YİNE KENDİ TUZAĞINDA
Programın ikinci bölümünde tartışma Avrupa’ya döndü. Trump–Putin görüşmesinden beklenen yumuşama çıkmadı. Tam tersine, eski askerlerin uyarıları Avrupa’nın “stratejik körlüğünü” gözler önüne seriyor. Eski Alman Genelkurmay Başkanı Harald Kujat, eski NATO danışmanı Jacques Baud ve İsviçreli askeri analist Daniel Bosshard, Avrupa’nın Rusya’yı köşeye sıkıştırırken kendi güvenliğini tehlikeye attığı görüşünde.
Birgül Göker Perdisa, bu tabloyu şu sözlerle özetledi: “Avrupa bugün kendi eliyle kendi güvenliğini sabote ediyor. Washington’un soğuk savaş taktikleri yeniden devrede, ama bu kez nükleer bir gölgenin içinde.”
Seda Şanlıer ise Avrupa’nın tehlikeyi hâlâ tam kavrayamadığını belirtti: “Putin’in nükleer kozunu hâlâ blöf sanıyorlar. Diplomasi dondu, diyalog kuruması savaşın sessiz hazırlığına dönüştü.”
Işın Ertürk, tartışmayı derinleştiren şu soruyu yöneltti: “Avrupa, bir kez daha kendi laboratuvarında yeni bir savaş mı deneyecek?”
MOLDOVA: AVRUPA’NIN YENİ ÇATIŞMA EŞİĞİ
Bu sorunun yanıtı Moldova örneğinde saklı. Alman siyasetçi Alexander Neu, Moldova’yı “Ukrayna 2.0” olarak tanımlıyor. Gagavuzya’da seçilmiş yerel liderlerin tutuklanması, Transdinyester’deki Rus askerleri ve Brüksel’in hızla devreye soktuğu AB üyelik süreci, küçük bir ülkeyi büyük güçlerin yeni cephesi haline getiriyor.
Birgül Göker Perdisa bu süreci “Avrupa’nın yeni sınavı” olarak yorumladı: “AB genişleme politikası barış değil, rekabet üretiyor. Küçük ülkeler büyük hesapların pazarlık masasına dönüşüyor.”
Seda Şanlıer ise Brüksel’in reflekslerinin yanlış olduğuna dikkat çekti: “Moldova’ya hızla verilen AB üyelik vaatleri, barış değil; güç mücadelesini körüklüyor. Avrupa, Washington’un stratejik ajandasını kendi kaderi zannediyor.”
Işın Ertürk, bu bölümde Avrupa’nın kırılgan geleceğine ilişkin şu değerlendirmeyi yaptı: “Gazze’de barış diyerek vesayet kuruluyor, Avrupa’da demokrasi diyerek savaşın provası yapılıyor. Dünya yeni bir düzen kurmuyor, eski kaosu yeni kelimelerle yeniden üretiyor.”
ESKİ DÜZENİN YENİ MASKESİ
Programın sonunda üç gazeteci de aynı noktada birleşti: Dünya yeni bir düzen kurmuyor, sadece eski güç ilişkilerini yeni biçimlerle yeniden üretiyor. Gazze’de “barış” adı altında kurulan vesayet, Avrupa’da “güvenlik” bahanesiyle dayatılan bloklaşma ile aynı amaca hizmet ediyor: denetim, gözetim ve kontrol.
Yeni Posta ekranlarında yayınlanan bu program, küresel siyasetin vitrinindeki barış söyleminin ardındaki güç savaşlarını bütün çıplaklığıyla ortaya koydu.
YENİ POSTA – STUTTGART