Hukukun üstünlüğü: AB’den Macaristan’a fon kesintisi tehdidi
Avrupa Komisyonu, hukukun üstünlüğünü iyileştirme yönünde kasım ayına kadar ilerleme kaydetmemesi halinde Macaristan’ı AB bütçesinden ayrılan 7,5 milyar avrodan mahrum bırakmakla tehdit etti.
Ancak, Başbakan Orbán’ın bir yolsuzlukla mücadele dairesi kurulacağını açıklamasıyla, Brüksel’de Budapeşte’nin doğru yola girdiği görüşü hâkim oldu. Komisyon katı tavrını sürdürecek mi?
24.HU (Macaristan)
HER ŞEY BLÖFTEN Mİ İBARET?
Hukukçu Zsuzsa Sándor, 24.hu’da Budapeşte’nin vaatlerine yönelik şüphelerini dile getiriyor:
“‘Hukukun üstünlüğü’ denince Macaristan’daki en güzel şey, hükümetin faaliyetlerini izlemekle görevli çok sayıda dairenin zaten var olması. … Sorun, Fidesz hükümetinin tüm bu daireleri artık hiçbiri gerçekten bağımsız olmayacak kadar baskılamış olması. … Avrupa Komisyonu’nun garantilere ihtiyacı olacak, ancak hükümetin şimdiye kadarki vaatlerini ciddiye alıyor gibi görünüyor. Bu aynı zamanda, yükümlülüklerin yerine getirilip getirilmediğini bekleyip göreceği ve hukukun üstünlüğü davasının sonlandırılmasına ya da devam ettirilmesine ilişkin kararını ancak o zaman vereceği anlamına da gelebilir.”
DIE PRESSE (Avusturya)
ORBÁN DEĞİŞMEZ
Avrupa Komisyonu asla taviz vermemeli, diyor Die Presse:
“Yolsuzlukla mücadele dairesinin kurulması ya da başka münferit tedbirlerin hayata geçirilmesi, bu muhteşem ülkeyi demokratik bir anayasal devlet sınırlarına çekmeye yeterli olmayacaktır. Liberal ilkelere dönmek için topyekûn bir değişime ihtiyaç var. Orbán’ın ülkesinde ve Avrupalı ortaklarıyla ilişkilerinde sebebiyet verdiği onca şeyden sonra, bu değişimi kendisinden beklemek zor. Öylesine güçlendi ki, deyim yerindeyse gölgesi kendisinin bile üzerinden atlayamayacağı kadar büyüdü.”
RZECZPOSPOLITA (Polonya)
BRÜKSEL ATEŞKESİ SONLANDIRIYOR
Rzeczpospolita, Avrupa Komisyonu’nun tutumunun Polonya için de bir işaret olduğuna inanıyor:
“Brüksel’in mesajı açık. Macaristan’la da, Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinden itibaren Polonya’yla da yapılmış olan ateşkes sona erdi. Evet, Polonya potansiyeli ve coğrafi konumu dolayısıyla her zaman olduğu gibi stratejik bakımdan önemli bir ülke; ancak Vladimir Putin’in ülkemizin sınırlarına değin bütün Ukrayna’yı ele geçirmek istediği böyle zamanda, artık o kadar da değil. Bu yüzden de Avrupa Komisyonu, Vistül’de [Polonya’nın en uzun nehri] demokrasiyi savunmak adına kurtarma planı [bu plandan gerçekleştirilecek fon tahsisi] konusunda sert bir tavır takınacak ve ihtimal ki ‘normal AB bütçesinden’ de fon kesintisine gidecektir.”
PRAVDA (Slovakya)
BU YÖNELİM HOŞ GÖRÜLMEMELİ
Pravda, Avrupa’nın Macaristan’a parmak sallamasını anlaşılır buluyor:
“Orbán’ın politikaları, kendilerini kazara bir demokrasi içerisinde bulan diktatör bozuntuları için kılavuz niteliğinde. Demokrasinin temel direklerini yavaş yavaş yıkmanın ve özgür olmayan bir toplum inşa etmenin bir örneği. … Demokrasi konusunda ciddi olan hiç kimse bunu hoş göremez. Azınlıkların haysiyetini lekeleyen, yargı bağımsızlığına saygı göstermeyen, yolsuzluğun yaygın olduğu veya iktidar partisinin hoşuna gitmeyen medyanın kapısına kilit vurulduğu bir tek parti devletinde yaşamak istemiyorsanız eğer.”
YENİ POSTA – BUDAPEŞTE
FOTO: AA