Herhangi bir içeceğin değil, insanın gelişimi aslında: Şarabın ve biranın tarihi sergileniyor

Herhangi bir içeceğin değil, insanın gelişimi aslında: Şarabın ve biranın tarihi sergileniyor
Yayınlama: 10.11.2022
53
A+
A-

İnsanlık, bütün tarihi boyunca güzellikler peşinde koşmuş durmuş. Ve güzelliklere ulaşma yolunda gerektiğinde dostlar sofrasında efkâr dağıtmak, gerektiğinde ise neşelenmek için bin bir arayış içinde olmuş. Bunlardan biri, tarihin derinliklerinde saklı olan bira ve şarabın keşfedilmesidir.

Şarabın ve biranın geçmişi insanlık tarihi kadar eskidir. Ve gezegenimizde tarihin gizemlerinin saklı olduğu coğrafya daha çok Mezopotamya’nın bereketli topraklarıdır.

Bilim insanlarının büyük bir titizlikle sürdürmüş oldukları arkeolojik çalışmalar sonucu biranın, en eski ve en yaygın tüketilen alkollü içecek olduğu teyit edilmiş.

Şarabı ve birasıyla meşhur olan Baden-Württemberg eyaleti başkenti Stuttgart’ta ekim ayının son haftasında “Bira ve Şarabın 10 Bin Yıllık Tarihi” başlıklı serginin açılışı yapıldı. Hafta sonuna denk getirilen ve ilk iki gün ücretsiz giriş uygulaması yapılan sergi yoğun ilgi gördü.

GÖBEKLİTEPEDEN BU YANA BIRA

Baden-Württemberg eyaletinin en büyük ve en zengin müzesi olan  landesmuseum/eyalet müzesi’de sürekli farklı coğrafyalardan ve farklı konularda özel sergiler açılmaktadır. Bu defa, uzun bir dönemdir propagandası yapılan “Bira ve Şarabın 10 Bin Yıllık Tarihi” sergisini bizler de gezip görelim dedik. Stuttgart merkezindeki tarihi binanın dış iki kapısında girer girmez rönesans dönemi holü olarak bilinen alanda turuncu elbiseli bir grup insanın çöp canavarı gösterisini izliyorsunuz.

Sergi için müzenin ikinci katında içeri adım atar atmaz Göbeklitepe ile bütünleşmiş sembollerin kocaman fotoğrafıyla karşılaştığımızda şaşırmadık değil! Bira nerede, Göbeklitepe nerede?

İnsanlığın doğa ve bitkilerle kurmuş olduğu etkileşim ve yeniden üretmenin bir başka biçimi de denebilir.

Göze çarpan bir başka obje ise, Göbeklitepe kazı çalışmalarında bulunan ve bira yapımında kullanıldığı tahmin edilen taştan yapılma dikdörtgen biçiminde ve bir metre kadar uzunluğundaki taştan oyma kazan. Sergi, bilinenin veya tahmin edilenin aksine bira ve şarabın ilk kez Mezopotamya topraklarında üretildiğini göstermekte.

Bira, daha sonraları ise Sümerler, Yunanlılar, Romalılar, Mısırlılarca iyice yaygınlaşıp ekmek ve su kadar ihtiyaç duyulan bir gıda maddesi olmuş.

Sergi tam bir şenlik yeri görünümünde. Kalabalık gruplar halinde giriş yapanlar beraberlerinde çocuklarını dahi getirmişler. Müze tam bir halk günü kıvamında.

ROMALILAR EYALETE BAĞCILIĞI GETİRDİLER

Bir taraftan çocuklara dağıtılan şeker ve çikolatalar, diğer tarafta tadımlık olarak büyüklere sunulan bira ve şarap ile sergiye gelenler hafiften bir hoş oluyor. Adım adım gezinirken “Baden-Württemberg eyaletine bağcılığı Romalılar getirdi” kısa notunu okuyoruz. Bir başka nokta ise şu: Bira yapımı için 1516‘da ilan edilen kurallar belirtilmiş. Arpa maltı, Şerbetçi otu, Maya ve Su bu dört madde ile ancak bira yapılacağı yasaya bağlanmış.

Sergi ayrıca değişik unsurlarla, örneğin fotoğraf ve günümüz kullanılan bira vb. içki çeşitleriyle renklendirilmiş. Boş içki şişeleri ve artıklarının yaratmış olduğu çevre kirliliğine dikkat çeken küçük bir obje dahi var.

Kiliselerde İsa’nın kanı olarak sunulan şarabın Hıristiyan âleminde ayrı bir yeri var. Sergide İsa ve havarilerinin şarap içen hallerini gösteren bir tabloda bulunmakta.

BURJUVAZİ İÇİN ŞARAP, İŞÇİ SINIFI İÇİN “SCHNAPS“

250 objenin bulunduğu sergide dikkat çeken bir olgu: Bira ve şarabın sadece günümüzde değil öteden beri toplum için  önemli bir yere sahip olduğudur. Dahası, biranın toplumun çimentosu olduğu yönünde belirlemelerin ne kadar gerçekçi veya yanlış olduğu bir başka tartışma konusu.

Alkolün neden olduğu sonuçlar, trafik kazaları gibi sonuçları yansıtan kısa filmler de sergideyer alıyor.

Bir saat kadar süren sergi gezimizin ardında elimize tutuşturulan birer kadeh kırmızı şarap ile Şirazlı Hafız’ın ünlü bir deyişini anımsadık: “Şarap içerim ve içtiğim şarabın aksında sevdiklerimin resmini görürüm.”

Stuttgart ve çevresinde, şarap ve bağcılık Romalılardan bu yana güzel bir gelenek olarak hâlâ varlığını sürdürüyor. Her yıl bağ bozumu zamanları hem bağların yamaçlarında hemde şehir merkezlerinde şarap festivalleri düzenlenir.

Bira ve şarabın tarihi sergisinde yoksullar ile zenginler arasındaki farkın da eklenmesi ihmal edilmemiş. Cam bir dolabın içinE yerleştirilen şarap şişelerinin yanına büyük puntolarla “Burjuvazi için şarap, İşçi sınıfı için” gibi notlar düşülmüş.

Sınıf farklılıkları hayatın bütün alanlarında varlığını dayatıyor demek ki…

Göbeklitepe’den yola çıkıp bütün dünyayı sarmalayan besin maddesi ve içecek olarak kullanılan bira, insanlığın tarihinde ona yol arkadaşı olmuş. Bu gerçeklik günümüzde daha da çoğalmış. Günlük hayatta bu gerçekliğin sayısız örnekleriyle karşılaşıyoruz.

ALİ ÇARMAN – STUTTGART

Bir Yorum Yazın
Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.