Fransa’da asayiş berkemal mi?
Fransa, geçen cuma yani 14 Temmuz Ulusal Bayramı’nı kutladı. Ancak ülke, hala protesto ve ayaklanmaların etkisi altında. Bu olaylar, 17 yaşındaki bir gencin vurularak öldürülmesiyle başlamıştı. Cumhurbaşkanı Macron, Hindistan Başbakanı Narendra Modi ile yapmayı planladığı televizyon mülakatını iptal ederek protestoların yoğun olduğu bir dönemde Hindistan Başbakanı’nı kabul etti. Yorumculara göre, ulusal bayram kutlamalarına pek de bir coşku hakim değildi.
Le Figaro gazetesi, Cumhurbaşkanı Macron’un halka seslenmemesini eleştiriyor. Bu durumu, ulusal bayramı gururla kutlamaktan aciz bir ülke ve tarihinden kaçan bir ulus olmaya doğru ilerlediğimizin endişe verici bir işareti olarak değerlendiriyor. Ayrıca, Macron’un bu önemli olayda sessiz kalmasının şaşırtıcı olduğunu ve sessizliği bozan sözlerin de olumlu bir işaret olmadığını vurguluyor.
Corriere del Ticino gazetesi ise en kötü günlerin geride kaldığını düşünüyor. Cumhurbaşkanı Macron’un 45.000 polis memurunu görevde tutmasının, Fransa’daki şiddet dalgasının yatışmasına yardımcı olduğunu belirtiyor. İsyancıların siyasi bir hedefi olmadığını, sadece yıkma, yağmalama ve ateşe verme arzusunda olduklarını ifade ediyor. Emeklilik reformuna karşı yapılan protestolara karşı, bu isyancıların siyasi taleplerinin olmadığını belirtiyor.
Libération gazetesi ise Macron’un Hindistan Başbakanı Modi’yi ağırlamasını küçümseyici bir şekilde değerlendiriyor. Yazar Shumona Sinha, Macron’a bir mektup yazarak, Modi’nin ve destekçilerinin işlediği siyasi suçlara dikkat çeken gazeteciler, akademisyenler, yazarlar ve entelektüeller olarak, Macron’un uyarıları ciddiye almadığını ifade ediyor. Bu tavrın demokrasiye saygı göstermediğini ve otokratik yöneticilere yakışan bir tavır olduğunu belirtiyor. Ayrıca, 14 Temmuz’un önemli bir sembol olduğunu ve kimse tarafından lekelenemeyeceğini vurguluyor.
YENİ POSTA – PARİS
FOTO: https://www.quirinale.it/elementi/91999