Frankfurt’ta Sefarad: Çok kültürlü bir mirasın izleri
Özel bir serginin açılışına katıldım. Sergi Frankfurt’ta tarihi belediye sarayı Römer’in kemerli salonunda açıldı. “Sefarad – Çok Kültürlü Mirasın İzleri” sergisi, Sefaradların sanat ve kültürüne ve Türk kültürüyle bütünleşmelerinin uzun geçmişine ışık tutuyor. Daha önce Barselona, Amsterdam, Sevilla, Londra‘da açılan sergi, şimdi de Frankfurt’ta…
Frankfurt Büyükşehir Belediyesi’nin tarihi salonunda (Römerhalle) düzenlenen görkemli bir törenle açılan sergi 14 Haziran’a kadar sürecek. Sergide Türk Sefarad sanatçılardan 30’undan 70’in üzerinde (fotoğraf, seramik, kumaş üstü tasvir, yağlıboya ve suluboya resimlerle, ebru görseller) eseri, İstanbul’daki Türk Yahudi Müzesi’nden alınan replikaları, Osmanlı Yahudi kıyafetleri ve tarihi belgeleri içeriyor.
Türkiye’nin Frankfurt Başkonsolosluğu tarafından destekleniyor. Frankfurt Belediyesi, THY, İstanbul Türk Yahudileri Müzesi ve Instituto Cervantes Frankfurt katkı sağlamış. Serginin küratörü ise sanatçı Terry Katalan… Çok yönlü bir sergi. Seramik, yağlıboya, kolaj, akrilik, suluboya, kumaşla tasvir, fotoğraf, ebru ve mine sanatları ile rölyef çalışmalarıyla, 500. Yıl Vakfı Türk Musevileri Müzesi’nden alınan replikalar ve eserler…
Sefarad Yahudileri (İbranca Ye’hude Sepharad; İspanyolca: Judíos sefardíes veya İbranca -im eki kökenli Sefaradim) 1492’de İspanya’dan kovulan Yahudi toplumuna verilen isim. İspanya’nın Katolik Leon ve Kastilya Kraliçesi I. İsabel ile Aragon Kralı II. Ferdinand II. Katolik bir İspanya yaratmaya karar verirler. Dinlerini değiştirmeyi reddeden tüm Yahudilerin İspanya’yı terk etmesi istenir.
31 Mart 1492’de Elhamra Sarayı’nda imzalanan Elhamra Kararnamesi’yle Yahudilerin yanlarına altın, para vb. ziynet eşyası almadan İspanya’yı terk etmesi istenir. Terk etmeyenlerin idam edileceği bildirilir. Sayıları 200 bini bulan İspanyol Yahudilerinin büyük bölümü Osmanlı İmparatorluğu’na gelirler. Sultan II. Beyazıd dönemidir. Bunlara “Sefaradlar” denir. Türkiye’de bu toplumun nüfusu bugün 25 bin civarındadır.
İmkânınız olursa sergiyi gezmenizi tavsiye ederim. 2018’de Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü ile Fransız Kültür Bakanlığı’nca Legion d’Honneur nişanı layık görülen fotoğraf sanatçısı 1936 doğumlu İzzet Keribar da serginin onur sanatçısı… İki eseriyle katılan usta sanatçı açılışta bir konuşma da yaptı. Akşam kendisiyle uzun sohbet imkânı da buldum. Kore askerlik hatıralarını da anlattı. Bir başka zaman sohbetimizi yazarım.
Açılışta İstanbul’dan gelen Dilek Türkan, Derya Türkan (kemençe), Serkan Mesut Halili (Kanun) ve Berlinli Tomer Moked (gitar) dörtlüsü yarım saati aşkın bir mini konser verdi. Bestekâr Rabbi Mose Faro’nun Hicaz Humayun Saz Semaisi ile başlayan konser, Tanburi İzak Fresco’nun Gönül Verme Bivefaya ile devam etti. Ardından Sefarad şarkıları geldi. Mini konser “Uno Pastora Sefarad” ile sona yaklaşırken, Adio Kerida ile final yaptı.
“Adio Kerida” çok içli bir şarkı… Ben daha önce Yasmin Levy’den dinlemiştim. Hüzünlü müziği ve sanatçının içli sesiyle dinleyenleri bambaşka âlemlere götürüyor. Dinleyenin acıyı ve hayal kırıklığını iliklerine kadar hissetmesini sağlıyor. İzleyenler bilir… Netflix’deki Kulüp dizisinin üçüncü bölümünde de dinlemiştik. Ladino dilinde bir şarkı. Bu şarkı için, Ladino baladların en güzel örneklerinden biri, deniyor…
Karşılıksız bir aşkı ve acı bir vedayı anlatan şarkının sözleri şöyle… Elveda, Elveda sevgilim, / Hayatı istemiyorum / Sen onu bana zehir ettin / Annen seni dünyaya getirdiğinde / Sana bir kalp vermemiş / Başka birini sevebilmen için… Böyle devam ediyor… Bir dinleyin derim…
Serginin açılışına katılarak güzel bir akşam geçirdim. Emeği geçen herkese teşekkürler… Sergi 14 Haziran’a kadar açık. Her gün saat 10:00 – 18:00 arası ücretsiz gezilebilir.
HALİT ÇELİKBUDAK – FRANKFURT