Frankfurt’ta felsefe çarşambaları: “Düşünceye sevk eden her konu” 

Frankfurt’ta felsefe çarşambaları: “Düşünceye sevk eden her konu” 
Yayınlama: 12.03.2024
Düzenleme: 12.03.2024 15:36
253
A+
A-


Bir grup Türkiye kökenli göçmen aydının 15 yıl önce hayat verdiği “Frankfurt Felsefe Kulübü”, Almanya’da her hafta düzenli olarak Türkçe sunumların gerçekleştirildiği en uzun ömürlü kurumların başında yer alıyor.

“Her çarşamba felsefe günüdür” sloganıyla kurulan kulüp, 2008 yılından bu yana hemen her çarşamba günü akşamı, önceden belirlenen bir konudaki sunumu dinlemek ve tartışmak üzere  toplanıyor. Pandemi dönemindeki zorunlu aradan sonra yeniden faaliyete geçen kulübün, Şubat 2023’ten bu yana gerçekleştirdiği toplantıların sayısı 70’i üzerinde. 


Felsefe Kulübü’nün pandemi sonrası etkinliklerini içeren faaliyet raporu kısa bir süre önce yayınlandı. Buna göre şubat 2022-Aralık 2023 arasında 67 kez gerçekleştirilen toplantılarda kulübün üyeleri ya da dışarıdan misafirleri sunum yaptı.

Kulübün kurucularından ve Sözcüsü Hasan Öztekin, sunulan konuların sadece felsefeyle sınırlı olmadığını vurguluyor ve “insanı düşünceye sevk eden her konu bizi ilgilendiriyor” diyor. Gerçekten de konulardan bazıları doğrudan felsefeyle ilgili. 

İşte bunlardan birkaç sunum başlığı örneği: “Ünlü filozoflara göre mutluluğun sırrı nedir? Aristotales, Epiuros, Kıbrıslı Zenon, Buddha, İbn-i Sina ve Nietzsche’ye göre mutluluğa ulaşmanın yolları”, “Immanuel Kant. Saf aklın eleştirisi”, “Felsefenin sorunları”, “Ömer Hayyam’ın felsefesi”, “Aleviliğin felsefesi”, “Hegel’in tarih felsefesi, özgürlük ve sanat anlayışı”, “Sokrates neden ölüme mahkum edildi?”, “Sokrates zehiri içmeye mecbur muydu?”, “Spinoza neden önemlidir?”,  “Konfiçyus öğretisi ve Budizm”, “Trans hümanizm”, “Evren ve insan”, “Etik ve Ahlak”, “Tarihsel materyalizm. Dünyayı çelişkileriyle anlamak”, “Düşüncenin gücü”…

Hasan Öztekin
Hasan Öztekin

Ama bunların yanı sıra özgürlük, korku, yaşam ve ölüm, farkındalık, aşk ve sevgi, sempati ve iletişimdeki rolü, fanatizm, hayvan hakları, cinsel şiddet ve erkeklik hegemonyası, kötülük, öfke, maçoluk, feminizm, resilyans-duygusal dayanıklılık, veganizm, iklim krizi, propoganda ve sansür, yapay zeka, günümüzün gençliği ve ailelerin gençlik daireleriyle yaşadığı sorunlar gibi konular da sunuldu, tartışıldı… 

Ya da bazı toplantılar da Ahmet Haşim ve Cahit Sıtkı Tarancı gibi edebiyat dünyamızdan ünlü isimlerle ilgili sunumlara, Haydar Ergülen gibi günümüz yazar ve ozanlarıyla sohbetlere, seyahat ve gezi sunumlarına ayrıldı. Bazı akşamlar ise kabare ve müzik sunumları gerçekleştirildi.

Örneğin tanınmış kabare sanatçısı ve yazar Şinasi Dikmen, “Kabare nasıl yenilir?, Stand up daha mı tatlı” başlığı altındaki programda tiyatro sahnelerdeki ve ekranlardaki komedi sunumlarının arkasındaki süreçleri, özgün örnekler eşliğinde anlattı. 

Bu sunumları gerçekleştirenlerin çoğunluğu kulübün kendi üyeleri, ancak zaman zaman dışarıdan davet edilen uzmanlar, yazarlar, sanatçılar da kulübün misafiri olup, sunum gerçekleştirdi. Tabii burada sunum yapmak için konunun uzmanı olmaya gerek yok, ama o konuda yeni şeyler öğrenmek, sorularına yanıt bulmak ve tartışmak isteyen diğer üyelerin beklentilerini karşılayabilmek için ciddi bir hazırlık gerekliyor.

RESMEN KURUMSALLAŞMAYA KARŞI

Frankfurt Felsefe Kulübü, bir dernek değil ya da benzeri bir tüzel kişiliği yok. Kulübün Sözcülüğü’nü yürüten Hasan Öztekin, böyle bir resmi kurumlaşmaya da karşı olduklarını, hatta şimdiye kadarki dinamik sürekliliğin de büyük ölçüde bu yaklaşımdan kaynaklandığı görüşünde. 
Konu seçiminden, toplantıların yönetimine kadar hemen her hususun kuruluş ilkeleri ışığında belirlendiğine işaret eden Öztekin, işleyişe, katılıma ilişkin bazı zorunlu kararların ise kuruluş döneminden beri birlikte olan üyelere danışılarak ve görüş birliği sağlanarak alındığını kaydediyor.
Önceleri kent içinde çeşitli mekanlarda, son yıllarda da Hausen semtindeki “Haziran Kültür Evi”nin lokalinde gerçekleştirilen bu toplantılara zaman zaman 60-70 kişinin katıldığı oluyor. 

Öztekin, oldukça farklı ve ilginç konuların ele alındığı bu toplantılara katılan herkesin aktif olabilmesi ve sunulan konuyla ilgili fikirlerini paylaşabilme şansı bulmasının kendileri için çok önemli olduğunu da özellikle vurguluyor. Ve toplantıların  “karşı fikirlere de saygı duyabilen” tüm felsefe dostlarına açık olduğunu da belirtiyor.

Frankfurt Felsefe Kulübü’nde önümüzdeki günlerde ele alınacak konulardan bazılara şöyle: “Mizah ve iletişim“, “Neoliberalizmin tarihi“, “Almanya’da sendikacılık ve tarihi“, “Şehr-i İstanbul“, “Şarkılar neyi söyler?“, “İklim krizi ve sürdürülebilirlik“, “Gastronomi felsefesi“… Bu arada okyanuslarda gezen bir denizci seyyah ya da tanınmış bir kabare sanatçısı da konuk edilecek…. 
Kulübün toplantılarına katılmak isteyenler her çarşamba saat 19.30’da “Hausener Obergasse 5, 60488 Frankfurt” adresindeki Haziran Kültür Evi lokaline gelebilirler

FRANKFURT OKULU’NUN GÖLGESİ  

Frankfurt denilince akla hemen tabii ki bu kentin ekonomik zenginliği, hava, kara, demir ve nehir yolları üzerinde önemli ulaşım ve nakliye rotalarını kavuşturan coğrafi konumuyla, uluslararası fuarları ve bankalarıyla ya da uluslararası sanayi ve ticarete damgasını vuran şirketleriyle, tarih boyunca zenginleşmiş, halen de zenginleşmeye devam eden bir metropol geliyor. 

Frankfurt aynı zamanda 1848 devrimi, 68 hareketi gibi çeşitli sosyal hareketlere yol açan siyasal gelişmelerin, “Frankfurt Okulu” gibi dünya çapında etkili felsefi akımların “doğum yeri”. 

Bu kent Türkiye’den Almanya’ya 1961’den beri devam eden göçün en önemli merkezlerinden biri ve Türklerin burada 15 yıldır da ağırlıkla Türkçe konuşulan, sunum yapılan ve tatışılan bir Felsefe Kulübü de var…

GÜRSEL KÖKSAL – FRANKFURT