Bir “sandık mucizesi” mi geliyor? SPD, 26 Eylül’de en büyük parti olabilir

Angela Merkel başbakanlığı bırakıyor, ama yerine başarısız halefi Armin Laschet değil, “sosyal demokrat ruh ikizi” Olaf Scholz gelebilir. Anketler, SPD’deki yükselişin tesadüf olmadığını gösteriyor.

Doğum yeri Almanya’da son birkaç yıldır “Eriyor, yüzde 5’lik seçim barajına bile takılabilir” denilen  sosyal demokrasi (SPD) bütün erken hesapları gözden geçirmeye zorlayan bir sıçrama içine girdi. Son günlerdeki şaşırcı gelişmeler üzerine bazı siyasal gözlemciler “Almanya yeni bir Merkel mi buldu?” sorusuna yanıt aramaya başladı. Özellikle Hıristiyan demokratların (CDU ve CSU), başbakan adayı Armin Laschet’in başarısız çıkışları nedeniyle beklenenden hızlı bir gerileme içinde girdiği gözlendi.

Bild gazetesi pazar günü, yıllardır ilk kez, SPD’nin CDU/CSU ittifakı ile aynı oy oranına ulaştığını, SPD’nin Hristiyan demokratlarla Yeşiller’deki gerilemenin tersine bir hızla yükseldiğini haberleştirdi. Hafta içindeki yeni kamuoyu araştırmalarıyla desteklenen bu eğilim ve sonuçlar, parlamento seçimlerine dört hafta kala, Angela Merkel sonrasında nasıl bir liderlikle yürüyeceğini açıklığa kavuşturamayan CDU ve CSU’nun ağır bir yenilgiye hazırlandığını gösterdi.

Bild’in INSA grubunun pazar araştırması üzerinde yükselen pazar günkü haberinde, SPD ve CDU/CSU arasında, “bugün bir seçim olsa”, başa baş duruma geldikleri ortaya çıkmıştı. Buna göre, CDU/CSU ile SPD’nin oy oranları yüzde 23 olmuştu. Bu kamuoyu araştırması, SPD’de son bir ayda yaşanan yükselişin bir tesadüf olmadığını göstermiş oldu. Hatta Merkel’in halefinin ve “ruh ikizinin” aslında SPD’nin başbakan adayı Olaf Scholz olduğu da tartışmalara girmeye başladı.

FORSA: SPD BİRİNCİ PARTİ

Nitekim hafta içinde yeni anket sonuçları SPD’nin geçici bir yükseliş olmadığını ortaya koydu. FORSA Grubu dün yayınladığı son bir kamuoyu araştırmasında SPD’nin an itibariyle en büyük parti konumuna yükseldiğini ilan etti. Bugün bir seçim olsa, bu araştırmaya göre, oyların yüzde 23’ünü SPD, yüzde 22’sini de Hıristiyan demokratlar (CDU ve CSU) alacak. Birkaç ay önce Hıristiyan demokratları zorlayan ve sandıktan ilk sırada çıkabileceği sinyalleri veren Yeşiller ise an itibariyle yüzde 18’e kadar gerilemiş durumda. Bu yer değiştirmenin, Hıristiyan demokrat cephedeki gerilemeden hız aldığı, faturanın ise “Merkel’in prensi” Armin Laschet’e çıkarılacağı anlaşılıyor.

SPD’deki yükselişin, en az Angela Merkel kadar pragmatik bir politikacı olan Maliye Bakanı ve Başbakan Yardımcısı  konumundaki Olaf Scholz’un bir başarısı olduğu ileri sürülüyor. Parti solunun desteğini parti sağının bir temsilcisi olarak almayı başaran Scholz’un, sandıktan bu sonuçlar çıktığı takdirde, Hıristiyan demokratlar, Yeşiller ve liberal FDP arasında seçimler yaparak bir hükümet  kurma rahatlığı bulunuyor. Scholz’un Sol Parti’yi de gerekirse bir koz olarak kullanması mümkün.

Koltuğu bırakmaya hazırlanan Başbakan Angela Merkel’in, anketlere göre, şu anda en şanslı halefi Armin Laschet değil, SPD’nin “renksiz yıldızı” Olaf Scholz. Almanya sürprizlere açık bir sandık süreci yaşıyor.

YENİ POSTA – BERLİN

FOTO: