Başkonsolos Erkan Öner: “Artık ‘ev sahibi’ ve ‘ziyaret’ geçmişte kaldı”
Stuttgart Başkonsolosu Erkan Öner göçün 60’ıncı yılı etkinlikleri kapsamında yaptığı konuşmada “ev sahibi“ ve “ziyaret“ gibi sözcüklerin geçmişte kaldığına işaret etti.
Türkiye ile Almanya arasında imzalanmış olan İşgücü Anlaşması’nın 60’ıncı yıldönümü dolayısıyla Stuttgart Büyükşehir Belediyesi’nin desteğiyle eyalet başkenti Stuttgart’taki Yeni Saray’da bir tören düzenleyen Stuttgart Başkonsloluğu’nun etkinliğinde, yaklaşık 200 konuğa hitaben konuşan Başkonsolos Öner, “Ev sahibi veya ziyaret gibi terimler geçmişte kaldı. Türk toplumu artık üçüncü ve dördüncü kuşakla burada yaşıyor ve burada evinde” dedi.
Duygusal anların da yaşandığı 60’ıncı yıl etkinliğinde Stuttgart Başkonslosu Erkan Öner’in aktardıklarından satırbaşları şöyle:
“Baden-Württemberg eyaletinde yaklaşık yarım milyon Türk kökenli yaşıyor. Sadece eyalet başkenti Stuttgart’ta 40 binden fazla insanımız yaşıyor. Ülkelerimizi ve toplumlarımızı yakından etkileyen işe alım anlaşmasının 60’ıncı yıldönümü için düzenlenen bu özel törenin eyalet başkenti Stuttgart’taki bu mükemmel mekânda gerçekleşmesi ise gerçekten çok değerli ve tarihidir. Ev sahibi veya ziyaret gibi terimler geçmişte kaldı. Türk toplumu artık üçüncü ve dördüncü kuşakla burada yaşıyor ve burada evinde.
“BİRİNCİ NESLİN TORUNLARI PANDEMİYE KARŞI MÜCADELEYE KATKI SUNUYORLAR”
Birinci neslin çocukları ve torunları Almanya’da hem fabrikalarda hem de araştırma tesislerinde çalışıyor; Sanatçı, sporcu, girişimci, milletvekili ya da idari mesleklerde çalışıyorlar veya geliştirdikleri aşı ile pandemiye karşı küresel mücadeleye önemli katkı sağlıyorlar.
“ÇOKKÜLTÜRLÜ TOPLUMA ZENGİNLİK KATTILAR”
Hem Stuttgart’ta hem de hizmet bölgemiz Württemberg’de, Başkonsolos olarak Türk asıllı insanlarımızdan çeşitli iş alanlarında, sosyal alanlarda gönüllülük bazında görev alan insanımızın çok sayıda başarı hikayesini öğrenmekten büyük mutluluk duydum. Bu örnekler her geçen gün artıyor. Bu insanlar Almanya’ya sadece ekonomik olarak katkıda bulunmakla kalmamış, kültürleri ile ilk nesilden itibaren Almanya’ya zenginlik ve renk katmış, çokkültürlü toplumun oluşumunda da rol oynamışlardır.
“ETKİLEŞİM TEK TARAFLI DEĞİL”
Elbette bu etkileşim tek taraflı değil. Almanya’daki Türk-Alman toplumunun deneyimlerinin Türkiye üzerinde önemli ekonomik ve sosyal etkileri var. 60 yıl önceki adımdan her iki ülke de olumlu yönde etkileniyor.
Ancak geçen sürece baktığımızda, göç tarihinde çok güzel anılar ve deneyimler yaşanırken, hepimizde derin izler bırakan üzücü yönlerin de olduğunu görüyoruz. Geleceğimizi birlikte daha da iyi şekillendirebilmek için bunları asla unutmamalıyız.
“NEFRETLE DAHA ETKİN MÜCADELE ŞART”
Bugüne kadar, ne yazık ki, Almanya’daki birçok vatandaşımız korkunç ırkçı saldırıların kurbanı oldu. En iyi bilinenleri muhtemelen Solingen, Mölln ve Hanau’daki saldırılar. Ayrıca elbette ki acımasız NSU seri cinayetleridir. Barış içinde bir arada yaşama kültürünü hedefine koyan İslamofobi, Türk düşmanlığı, Yahudi düşmanlığı gibi aşırılıklarla, nefret ve ayrımcılıkla daha etkin bir şekilde mücadele edilmesi ise önemlidir.
Türk kökenlilerin Alman toplumunun önemli bir parçası olduklarını ve kendilerini aktif yurttaş hissetmelerini sağlamak gerçekten gerekli. İşbirliği içinde olduğumuz Baden-Württemberg eyaleti makamlarına ve Stuttgart Büyükşehir Belediyesi’ne bu konudaki duyarlılıkları için teşekkür ederim.
KÜLTÜREL KİMLİK VURGUSU
Şüphesiz, sıkı çalışma ve iyi bir eğitim, topluma dahil olabilmenin anahtarıdır. Ama aynı zamanda toplumda kendinizi güvende ve rahat hissediyorsanız ve kültürel kimliğinizi yasalar çerçevesinde rahatlıkla yaşayabiliyorsanız, kendinizi işinize veya eğitiminize daha kolay adayabilirsiniz.
Toplumsal kaynaşmanın ve katılımın başarısı için, insanların kendi kültürel kimliklerine uygun, önyargılardan uzak bir yaşam sürmelerinin önünü açmanın ve vatandaşlarımızı Türkçe dil eğitimi ile desteklemenin ve daha fazlasını yapabilmelerinin sağlanmasının elzem olduğunu düşünüyoruz.
“GURUR DUYUYORUM”
Başkonsolosluk olarak sadece vatandaşlarımıza sunduğumuz hizmetlerin çeşitliliğini sağlamak için değil, aynı zamanda ülkelerimiz ve toplumlarımız arasındaki işbirliğini ve ilişkileri genişletmek için de çalışıyoruz.
Görev sürem boyunca, 60 yıl önce tanımadıkları bir ülkede sıkı bir şekilde çalışarak ve cesaretle kendilerine yer edinen, çocuklarına rol model olan ilk neslin birçok temsilcisiyle sık sık görüştüm. Şu anda çeşitli alanlarda başarılı olan birinci nesil vatandaşlarımız ve onların çocukları ve torunları ile gerçekten gurur duyduğumu ifade etmek istiyorum.”
3G KURALLARI UYGULANDI
Öte yandan açılış konuşmalarını Baden-Württemberg Eyalet Parlamentosu Başkanı Muhterem Aras, Türkiye Cumhuriyeti Stuttgart Başkonsolosu M. Erkan Öner ve eyalet başkenti Stuttgart Büyükşehir Belediye Başkanı Frank Nopper’in yaptığı etkinliğin moderasyonunu ise Ramazan Kara üstlendi.
Beyaz Salon’da korona tedbirleri çerçevesindeki 3G kuralları uygulanarak gerçekleşen etkinlikte Robert Bosch GmbH Powertrain Solutions Division Solutions departmanı İnsan Kaynakları Başkanı Bernd Grube, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar (YTB) Başkanı Abdullah Eren ve “İşe Alım Sözleşmesinin 60’ıncı Yıldönümü için Girişim”den Seyfi Gündüz ve Kerem Erdoğan da birer konuşma yaptılar.
Programın müzik bölümünde Duo Motus ikilisi ve “Aşk-ı Efza” yer alırken etkinliğin devamında ilk kuşağın temsilcileri, başarılı girişimciler, spor, sanat ve sosyal alanlardan başarılı isimlerle röportajların yer aldığı bir kısa film de sunuldu.
YENİ POSTA – STUTTGART