Avusturya İslam Partisi ilan edildi: “Tehlikeli oyunlar” uyarısı 

Avusturya’da kurulduğu ilan edilen İslam Partisi, tepkiyle karşılandı. Avusturyalı sosyal demokratlardan (SPÖ) gelen ilk yorumlarda ülkedeki Müslüman topluluğun haklarını savunmak için yeterince siyasal olanak bulunduğuna dikkat çekildi. 

Bu arada, kısa adı TKG olan “Avusturya Türk Kültür Cemiyeti” de, bir basın açıklaması yayımlayarak, İslam Partisi girişimlerini eleştirdi. Bu tür adımların Avusturya’daki özgürlükçü-laik toplumsal sistemi sarsacağı uyarısında bulunan TKG, “Avusturya İslam Partisi”nin kuruluşunun Avusturya’daki Müslümanların yüzüne atılmış bir tokat olduğunu ileri sürdü

Söz konusu açıklamada şu ifadelere yer verildi:  

“Avusturya Türk Kültür Cemiyeti (TKG), ‘Avusturya İslam Partisi’nin kurulmasını, Avusturya’da yıllardır özgür, demokratik, anayasal ve temel haklara dayalı bir sistemi minnetle yaşayan ve bundan yararlanan Müslümanlara atılmış bir tokat olarak görüyor.

Avusturya’nın, Aşağı Avusturya (Niederösterreich -NÖ) eyaleti sınırları içinde yeni ve otokton bir Avusturyalı tarafından kurulan, Eylül 2024 Avusturya parlamento seçimlerine katılmak isteyen ‘Avusturya İslam Partisi’, Avusturya’da yeni bir vatan bulan ve geldikleri ülkelerdeki kötü deneyimler nedeniyle Avusturya’da seküler, laik ve katı bir din ve siyaset ayrımı talep eden Avusturya Müslümanlarının çıkarlarına aykırıdır. 

Avusturya parti dünyası, tüm Müslümanların ülkenin iyiliği için çalışabileceği, aday olabileceği veya yeni vatanımız Avusturya’ya yararlı çalışabilecek birçok ve çeşitli partiler sunmaktadır. Avusturya’da hiçbir parti, partinin değerleri ve tutumları en azından anlaşılırsa, hatta daha da iyisi içselleştirilirse ayrımcılık yapmaz.

DİN SUİSTİMAL EDİLİYOR

Avusturya İslam Partisi özünde Avusturya’da Müslümanların ismini ve dini inançlarını suistimal için kurulmuş bir suistimal mazeret partisidir. Liberal, demokratik ve çeşitliliğe sahip laik Avusturya Cumhuriyeti’ne din ile siyaseti birbirine karıştıran tüm oluşumlara, kişi, kurum ve kuruluşlara karşıyız. Çünkü Türkiye’den ve din ile siyasetin iç içe geçtiği diğer Müslüman çoğunluklu ülkelerden, Allah, peygamber, mezhep, tarikat ve kutsal kitaplar adına ne kadar feci, yozlaşmış, istismarcı bir sisteme ve oturmuş demokrat sistemlerin nasıl ‘tek benim dinim, mezhebim, yetmedi benim teolojik yorumum’ diyerek küstahca ve düşmanca mahvettiklerini biliyoruz; bunları halen yaşıyor ve acı çekiyoruz.

İslam ismini kullanan din bezirgânları hukukun üstünlüğüne ve güçler ayrılığına dayalı, makûl düzeyde işleyen mevcut demokratik sistemleri bile yok etmiştir. 

Atatürk’ün kurduğu modern laik Türkiye Cumhuriyeti’ne bakın, fiilen içeriden ve dışarıdan bir yıkım bataklığı içindedir.

Uyarıyoruz!

Bugün Türkiye’den birçok eleştirel ve muhalif görüşlü insan bu nedenle Avusturya’da zulüm görüyor, şeytanlaştırılıyor ve korkutuluyor. Türkiye’yi mahvettiler, Avusturya başta olmak tüm AB’de kendilerinden farklı düşünen, farklı meşrep, mezhep ve duruşta olan eleştirel insanlara baskı uygulama peşindeler. Özellikle de bazı Avusturyalı parti ve kurumların istismarı yoluyla. Bunu yapmayın. Avusturya’ya dışarıdan dinci faşizm ithal etmek ve onunla işbirliği yapmak felaket getirir. Uyarıyoruz.

Buna istinaden yeni kurulan ‘Avusturya İslam Partisi’nin veya herhangi bir türden siyasallaşmış inancın herhangi bir kurumu hangi adla olursa olsun Avusturya’da yeri olmamalıdır. Bu nedenle, Avusturya Türk Kültür Cemiyeti (TKG) olarak, Avusturya’daki yaklaşık 800.000 Müslüman’ın bunu gerekli kıldığı için laikliğin Avusturya’da anayasada yer alması ve  çağrısında bulunuyoruz.

Demokrasi için daha fazla oksijene ihtiyacımız var!”

LAİKLİKTEN VAZGEÇİLEMEZ!

TKG Başkanı Birol Kılıç, bu girişimin arkasında hangi hesapların yattığını bildiklerini belirterek, bazı uyarılarda bulundu: 

“Avusturyalılar ve Türkiyeli Müslümanlar olarak ve savunmacı demokratlar olarak, laikliğin ve sekülerizmin, kuvvetler ayrılığının olduğu liberal demokratik temel haklar sisteminin oksijeni olduğunu ve gerekli görülmesi gerektiğini yaşayarak tespit ettik. Demokrasi için daha fazla oksijene ihtiyacımız var. Avusturya’da Türkiye’den gelen Müslümanlar haricinde, çoğunluğu Müslüman olan  ülkelerden gelen Müslümanların çoğunluğunun laiklik ve sekülerizm konusunda hiçbir deneyime sahip olmadığını deneyimlerimizden biliyoruz. Ev sahibi Avusturya toplum bile giderek daha fazla Müslümanın yaşadığı bir ülkede daha fazla laiklik ve sekülerlik talep edilmesi gerektiğini fark etmiyor ya da unutuyor. İnsanlar bizi daha sonra anlayacak. Umarım çok geç olmaz.”

YENİ POSTA – VİYANA

GÖRSEL: Thor Deichmann / pixabay.com